English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ O ] / Ondan kurtulmalıyız

Ondan kurtulmalıyız Çeviri İspanyolca

87 parallel translation
- Çarmıha gerin. - Ondan kurtulmalıyız.
- Llevadle a la cruz.
Ondan kurtulmalıyız fakat buradan uzakta olmalı. Bu bölgeye bir ceset yeter.
La liquidaremos lejos de aquí, con un fiambre en la zona basta.
Ondan kurtulmalıyız, Merwyn.
Debemos librarnos de él, Merwyn.
- Bu gece ondan kurtulmalıyız.
Debemos librarnos de ella. Esta noche.
- Ondan kurtulmalıyız.
- Tenemos que deshacernos de él.
Ondan kurtulmalıyız.
Tenemos que deshacernos de él..
- Ondan kurtulmalıyız demek, dangalak.
Que nos desharemos de él, estúpido.
- Ondan kurtulmalıyız Grimm.
- ¡ Debemos salir de aquí, Grimm! ¡ No!
Ondan kurtulmalıyız.
Deshagámonos de ella.
Kahireye ulaşmadan önce ondan kurtulmalıyız!
Tenemos que eliminarles ambos.
- Evet. Ondan kurtulmalıyız.
- Sí, hay que eliminar eso.
Ondan kurtulmalıyız.
Tenemos que deshacernos de ella.
Bu Wong, ondan kurtulmalıyız.
Es Wong, acabad con él.
Ray, Curtis çok yakın dostun, biliyorum, ama ondan kurtulmalıyız.
Ray, sé que Curtis y tú sois amigos, pero tienes que deshacerte de él ahora.
Ondan kurtulmalıyız.
Debemos deshacernos de ella.
Ondan kurtulmalıyız.
Debemos deshacernos de él.
Bence ondan kurtulmalıyız.
Tenemos que librarnos de él.
Ondan kurtulmalıyız.
Ahora, nos libramos de eso.
Merkez kurtulmadan önce ondan kurtulmalıyız.
Hay que librarse de él antes de lo previsto.
Ondan kurtulmalıyız.
Podemos tirarlo. Pero son caros.
Ondan kurtulmalıyız, yoksa oyun riske girecek.
Deshacernos de él, o podríamos perder.
Ondan kurtulmalıyız.
Deberías deshacerte de ella.
- Ondan kurtulmalıyız.
- Deshagámonos de él.
Şube incelemesini temize çıkaracak şekilde ondan kurtulmalıyız.
Tenemos que eliminarlo de una manera que pase la revisión del departamento.
Ondan kurtulmalıyız, anahtarları bana ver.
Tienes que librarte de él, así que dame las llaves.
- Bence ondan kurtulmalıyız.
- Debemos deshacernos de ello.
Ondan kurtulmalıyız.
Tenemos que deshacernos de él.
Soruşturma asla bitmez. Ondan kurtulmalıyız!
El interrogatorio no terminará nunca.
Pekâlâ, bu her neyse, Onu bulup ondan kurtulmalıyız.
Vale, lo que quiera que sea, tenemos que encontrarlo y deshacernos de él
Bri, ondan kurtulmalıyız.
Bri, tenemos que botarlas.
Peki ama güvenlik riski oluşturuyor, ondan kurtulmalıyız.
Bueno, es un riesgo para la seguridad. Deberíamos deshacernos de él.
- Ondan kurtulmalıyız.
- Tenemos que deshacernos de ella.
ondan kurtulmalıyız sadık tutmaya devam edelim.
Tenemos que llegar a acuerdos más delicados. Murió luchando por la lealtad... a la Torre.
- Ondan kurtulmalıyız, Matt.
Tenemos que quitárnoslos de encima, Matt.
- Ondan kurtulmalıyız.
- Hay que perderlo.
- Ondan kurtulmalıyız. - Evet.
- Tenemos que deshacernos de él.
Ondan kurtulmalıyız.
- Necesitamos abandonarlo.
Ondan kurtulmalıyız.
Vamos, me desharé de eso.
O ucube başkalarını da öldürmeden ondan kurtulmalıyız.
Deberíamos eliminar a ese monstruo antes de que se Ileve más vidas.
Ondan olabildiğince çabuk kurtulmalıyız.
Tenemos que librarnos de ella rápido.
Ondan kurtulmalıyız.
Tengo que huir de él.
Ondan kurtulmalıyız.
- No lo quiero aquí.
Ondan kurtulmalıyız.
Desaste de ella.
Ondan bir an önce kurtulmalıyız.
Tenemos que hacerlo desaparecer.
Ondan kurtulmalıyız.
Deberíamos deshacernos de ella.
Ondan da kurtulmalıyız.
Es ridículo.
Ondan kurtulmalı mıyız?
¿ Nos libramos de el?
Peki. - Ama ondan bir şekilde kurtulmalıyız.
- Pero podríamos deshacernos de ella.
Ondan hemen kurtulmalıyız.
Tenemos que librarnos de esto ahora mismo.
Bu yüzden ondan kurtulmalıydınız. ... ve bana da ondan söz etmemeliydiniz.
Por eso te tendrías que haber deshecho de él, y ni siquiera mencionármelo a mí.
Eğer bana sorarsanız, ondan sonsuza dek kurtulmalıyız.
Si me preguntas, creo que necesitamos deshacernos de él para siempre.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]