Onu durdurmalıyız Çeviri İspanyolca
325 parallel translation
Onu durdurmalıyız!
¡ Tenemos que detenerlos!
- Öyle veya böyle onu durdurmalıyız.
- Tenemos que detener esto de un modo u otro.
Onu durdurmalıyız. Nasıl durduracağız?
Tenemos que pararla. ¿ Cómo la paramos?
Onu durdurmalıyız!
¡ Debemos detenerla!
Korkunç bir şey olmadan onu durdurmalıyız.
Tenemos que detenerlo.
Artık onu durdurmalıyız.
Debemos dejar de escondernos.
Onu durdurmalıyız.
¡ Necesita detenerlo! ¡ Está enloquecido!
Hangi şekilde gelirse gelsin, onu durdurmalıyız.
De la forma que venga, debemos detenerle.
O zaman onu durdurmalıyız!
¡ Pues debemos impedirlo!
Onu durdurmalıyız, Jim.
Debemos detenerle, Jim.
Onu durdurmalıyız, Jim.
Debemos detenerlo, Jim.
Kaptan, onu durdurmalıyız...
Capitán, debemos detenerlo...
Onu durdurmalıyız. Gitmeme izin ver!
Debemos detenerla. ¡ Suélteme!
Sorun Dobbs, onu durdurmalıyız.
Es Dobbs, hay que detenerle.
- Onu durdurmalıyız.
- Debemos detenerlo.
Onu durdurmalıyız. Herkesi öldürecek. Steve!
Tenemos que detenerlo, va a matarnos a todos!
Onu durdurmalıyız.
Debemos detenerlo.
Ne için zaman? Hiç korunmamız yok. Onu durdurmalıyız!
¡ No tenemos protección, debemos detenerlo!
Kampa ulaşmadan onu durdurmalıyız!
¡ Debemos detenerlo antes que alcance las tiendas!
Farges, onu durdurmalıyız!
Tenemos que detenerlo, Farges.
Onu durdurmalıyız!
¡ Debemos pararla!
Onu durdurmalıyız.
Tenemos que detenerlo.
Onu durdurmalıyız, Trelis.
Tenemos que pararle, Trelis.
- Oh, yüce Tanrım, onu durdurmalıyız.
- Por Dios. Hay que pararle.
Onu durdurmalıyız, ona bir sinyal göndermeliyiz.
Hay que pararle. Hay que hacerle una señal.
- Onu durdurmalıyız.
Yo me encargaré de eso
Onu durdurmalıyız.
Tenemos que detenerle.
Watson, çabuk gidelim. Onu durdurmalıyız.
Vamos rápido, Watson, tenemos que evitarlo.
Onu durdurmalıyız!
Debemos detenerlo!
Onu durdurmalıyız. Herkese anlatıyor.
Debe callarse, está hablando con todo el mundo.
Onu durdurmalıyız.
Tenemos que detenerla.
Onu durdurmalıyız.
Debemos detenerla.
Onu durdurmalıyız!
¡ Debemos detenerlo!
Onu durdurmalıyız.
Debemos intentar detenerla.
Onu durdurmalıyız.
Hay que detenerle.
- Öyleyse onu durdurmalıyız.
Debemos detenerla.
Onu durdurmalıyız!
- ¡ Tenemos que pararlo!
Onu durdurmalıyız.
Tenemos que controlarlo.
O zaman gözüküyor ki bir yolunu bulup onu durdurmalıyız.
Entonces debemos hallar el modo de impedírselo.
- Hayır. Onu durdurmalıyız.
¡ Nada de salidas, hay que detenerlo!
En kötü ihtimalle, bombayı patlatacağını düşünüp onu durdurmalıyız.
Barajamos un supuesto... que van a detonarla a menos que lo detengamos.
Çocuklar, onu durdurmalıyız!
- ¡ Debemos detenerlo!
- Onu durdurmalıyız.
- ¡ Hay que detenerle!
Onu durdurmalıyız.
Debemos detenerlos.
- Onu bir an önce durdurmalıyız.
- Debemos neutralizarle enseguida.
Onu bir şekilde Cybertron'u yok etmeden durdurmalıyız.
Esta nueva amenaza es más peligrosa que todos los Decepticons juntos. De algún modo debemos destruirla, antes que devore a Cybertron.
Bu adamı bulup onu tekrar adam öldürmeden durdurmalıyız.
Tenemos que encontrar a este hombre y evitar que mate otra vez.
Onu biz durdurmalıyız.
Nosotros debemos detenerlo.
Onu kesinlikle durdurmalıyız!
¡ Debemos detenerle a cualquier costo!
- Onu durdurmalıyız.
- Tenemos que detenerlo.
O zaman onu bir şekilde başka tarafa yönlendirmeli ya da bir şekilde durdurmalıyız.
Entonces, de alguna manera tenemos que desviarlo o bloquearlo.
onu duydum 61
onu da 41
onu demek istemedim 83
onu durdur 23
onu da getir 24
onu da bilmiyorum 20
onu duyuyorum 23
onu dinle 40
onu demiyorum 23
onu durdurun 30
onu da 41
onu demek istemedim 83
onu durdur 23
onu da getir 24
onu da bilmiyorum 20
onu duyuyorum 23
onu dinle 40
onu demiyorum 23
onu durdurun 30