Onu sen mi öldürdün Çeviri İspanyolca
198 parallel translation
- Onu sen mi öldürdün?
- ¿ La has matado tú?
Sam, onu sen mi öldürdün?
Sam, ¿ le mataste tú?
- Onu sen mi öldürdün?
- Entonces, ¿ Lo mató usted?
Onu sen mi öldürdün?
¿ Lo has hecho tú?
Onu sen mi öldürdün Mike?
¿ La mató Ud., Mike?
Onu sen mi öldürdün?
¿ Usted lo mató?
- Onu sen mi öldürdün?
¿ La mataste a ella? ¿ Eh?
- Onu sen mi öldürdün?
- ¿ Lo mató usted mismo?
Onu sen mi öldürdün?
Usted lo mató?
Onu sen mi öldürdün?
¿ La mataste tú?
- Onu sen mi öldürdün?
- ¿ Le mató usted?
Onu sen mi öldürdün?
¿ Lo mataste?
- Onu sen mi öldürdün?
- ¿ La mató?
Onu sen mi öldürdün?
¿ Tú la mataste?
- Onu sen mi öldürdün?
- ¿ La mataste?
Onu sen mi öldürdün?
- ¿ La mataste?
Onu sen mi öldürdün Ching?
¿ Lo hiciste tú, Ching?
Tom, onu sen mi öldürdün?
Tom, hiciste esto? Tom!
- Onu sen mi öldürdün?
- ¿ Lo mataste tú?
- Onu sen mi öldürdün?
- Tu la mataste?
Onu sen mi öldürdün?
- ¿ Llegaste antes que yo?
- Onu sen mi öldürdün?
- Lo mataste?
Onu sen mi öldürdün Ching?
¿ Lo hiciste, Ching?
Öldü mü, yoksa onu sen mi öldürdün?
¿ Ha muerto o lo has matado?
Onu sen mi öldürdün?
- ¿ La matastes?
Onu sen mi öldürdün, Tom?
¿ Le mataste tú, Tom?
Onu sen mi öldürdün?
Esa bruja no era más que un problema.
Peki onu sen mi öldürdün?
Así que la asesinaste.
Roy Marlowe benim oğlumdu. Onu sen öldürdün.
Roy Marlowe era mi hijo y usted lo mató.
- Onu sen öldürdün. - Öyle mi?
- Le has matado.
- Onu sen öldürdün, değil mi?
- Tú le mataste, ¿ no es cierto?
Babam sana yardım etmeye çalışırken, sen onu öldürdün.
Mataste a mi padre y te estaba ayudando.
Onu sen öldürdün, değil mi?
Tú lo mataste, ¿ no es así?
Onu gerçekten sen mi öldürdün?
Realmente, tenías que matarlo?
Muhafızım, onurumu korumaya çalışıyordu buna rağmen sen onu öldürdün.
Había que castigar a su autor. Mi guardia me defendía y vos Io habéis matado.
Onu sen mi öldürdün?
¿ Le mataste?
Sonra göğsüme doğru nişan aldı. Ve tam tetiği çekiyordu ki sen onu öldürdün.
Así que apuntó a mi pecho y justo antes de apretar el gatillo tú lo mataste.
- Onu sen mi öldürdün?
- ¿ Lo mataste?
Sana bildiğin bütün o güzel sözleri öğretti, sen de onu öldürdün, öyle mi?
Te enseñó todas tus citas, y lo mataste.
Onu sen öldürdün, değil mi?
Lo mataste, ¿ no es cierto?
Onu sen öldürdün, değil mi?
Tú lo mataste, ¿ verdad?
Seni ifşa etmekle tehdit etti ve sen de onu öldürdün, değil mi?
Amenazó con exponerte y lo mataste, ¿ verdad?
Her şeyden öte, kardeşim öldü ve onu sen öldürdün.
Además, mi hermano murió y tú lo mataste.
- Onu sen öldürdün, değil mi.
Le mataste, ¿ verdad? ¿ Qué?
Spor salonunda o gün, onu sen öldürdün, değil mi?
Ese día en el gimnasio, tú lo mataste, ¿ no?
Marquet'ya bunun peşinde olduğunu söyledim, ve sen onu öldürdün, değil mi?
Le dije a Marquet que estabas tras esto y lo mataste.
Babamın suikastı gibi. Onu sen öldürdün.
Desde la muerte de mi padre... a tus manos.
- Evet, onu sen öldürdün. Değil mi?
- Sí, usted lo mató. ¿ No es así?
Onu... Onu sen mi öldürdün?
¿ Qué te dijo ese lunático?
Onu sen mi öldürdün?
¿ Lo mató?
Sen mi öldürdün onu?
La matáste.
onu sen öldürdün 112
onu severim 35
onu sevdin mi 31
onu sevmiyorum 46
onu seviyorum 468
onu seviyorsun 78
onu seviyor musun 173
onu sevdim 104
onu seviyor 24
onu seviyordum 30
onu severim 35
onu sevdin mi 31
onu sevmiyorum 46
onu seviyorum 468
onu seviyorsun 78
onu seviyor musun 173
onu sevdim 104
onu seviyor 24
onu seviyordum 30