Otel mi Çeviri İspanyolca
847 parallel translation
Otel mi?
¿ Un hotel?
- Burası aynı zamanda otel mi?
- ¿ Esto también es un hotel?
Orası otel mi?
¿ Es la conserjería?
Hey, burası otel mi?
¿ Estamos en un hotel?
Otel mi burası?
¿ Acaso esto es un hotel?
- Bu çöplüğe otel mi diyorsunuz?
- ¿ Llaman a este basurero un hotel?
Otel mi?
¿ Hotel?
Otel mi yanıyor?
¿ Qué? ¿ El hotel se quema?
- Alo.. Mora Otel mi?
- ¿ La residencia Mora?
Burayı otel mi sandın? !
¡ Esto no es un hotel!
Krallık Otel'de çalışan Mi Kyung, onları birlikte etkinliğe katılırken görmüş.
Mi Kyung, que trabaja en el Hotel Kingdom dijo que lo vio hacer un evento para ella.
Sejin ile görüşme yerinin Palace Otel olduğunu söyledin mi?
Secretaria Ahn. ¿ Le dijo que su reunión con el Grupo Sejin es en el hotel Palace?
Ücretini ödeyemezsek otel, sandığımıza el koyar. Yemeksiz mi kalalım?
Si no podemos pagar la cuenta y nos retiene las cosas, comeremos.
Elbiselerimi Washington Arms Otel'e gönderirsin.
Puedes enviar mi ropa al Hotel Washington Arms.
Her neyse, yeğenimle birlikte geleceğim ve yarın otel Maryland'da seninle görüşecek.
Le diré a mi sobrina que vaya allí a encontrarse contigo en el Hotel Maryland.
Bu da annemin otel faturası. Ve bu da yeni bir şapka için!
Y esto es para pagar el hotel de mi madre, y esto para un sombrero nuevo,
Otel faturamı ödemeye gidecek vaktim var mı?
Oiga, ¿ tengo tiempo de ir a pagar mi hotel?
- Peki otel ücretini ödedin mi.
- Debes pagar la cuenta del hotel.
Öyle mi? Tüm otel odaları bana aynı görünür.
Sí, para mí, todos los hoteles son iguales.
Gece olup da tüm müşteriler odalarına çekildiklerinde otel içinde tur atmaya başlıyordum.
En el momento en que todos los huéspedes estaban en sus habitaciones... comenzaba mi ronda.
Grand Otel mi dedin? Evet, neden?
- Sí, ¿ por qué?
- Otel hayatı en boktan şey, değil mi?
La vida del hotel, es de lo peor, ¿ verdad?
Kimin nesisiniz, otel detektifi mi?
¿ Es usted el detective del hotel?
Demek, garip biri benim rahatım için böylesine olağan dışı bir ilgi gösterdiğine göre, sanırım, Otel Metropol'de kalacağım.
Bien dado que alguien se ha tomado tanto interés por mi bienestar creo que me quedaré en el hotel Metropol.
Otel çalışanı gibi mi gözüküyorum?
¿ Tengo pinta de conserje?
- İyi şanslar. Ama o günkü Laura beş yıl önce Algonquin Otel'inde hayatıma giren kızdan çok farklı birisiydi.
Pero era muy distinta de aquella muchacha que entró en mi vida cinco años antes en el Hotel Algonquin.
Kahvaltı için dışarıdayken otel odamın altüst edilmesinden hoşlanmam da.
No me gusta que me revuelvan mi habitación mientras desayuno.
Bir otel odasında, bir 45'likle mi?
¿ En un bungalow del hotel? ¿ Con una 45?
Şunu al, otel kâtibine Sam Masterson genç bir hanım için bir oda ayırtıyor de.
- Como todo el mundo. Reserve a mi nombre una habitación para la señorita.
Bu taraftan. Hoş otel, değil mi?
Agradable hotel, no es cierto?
- Otel sahibi mi? - Evet.
- ¿ El propietario de hotel?
Burası otel değil mi?
Es el hotel-trena, ¿ no?
Otel dedektifini bağlayın. Benimle geldiğine memnunsun değil mi?
Con el detective. ¿ No te alegras de haber venido conmigo?
Otel dedektifi mi?
¿ Es Vd. el detective del hotel?
Evet, kendime bir otel alacağım ve sundurmada karımla oturacağım.
Sí, voy a comprarme un hotel y a sentarme en el porche con mi mujer.
Otel faturam da altı haftalık zaten.
Mi cuenta en el hotel también es de seis semanas.
Otel odama geri dönemem.
No puedo volver a mi habitación de hotel.
Zouk otel odamda öldü.
Zouk está muerto en mi habitación de hotel.
Bir otel odasında yalnızdım. En güzel geceliğimi giymiştim.
Estaba sola en la habitación del hotel y me puse mi mejor camisón.
Otel odam biraz sade.
Mi habitación en el hotel es algo simple.
Bu arada, otel odam var. Yemekten hemen sonra bırakıyorum.
Mientras, estoy en mi habitación de hotel, que ordeno después de cenar.
- Görevlendirme defterime bakılırsa Hoover ile seçimlerde yarışmaya hevesli olan Senatör Griffin, St Charles Otel'de -
Según mi agenda, el senador Griffin, que se presentará a las elecciones, se aloja en el Hotel Saint Charles.
- Evet. Bu otel sizin mi?
- ¿ Administra este hotel?
Miami Beach'te otel işletiyorum ve ilk milyon dolarımı kazanmaya çalışıyorum.
Tengo un hotel en Miami Beach, Florida... y busco ganar mi primer millón.
Sen benim otel odamda kalsan da, onu ben arasam... ve sana getirsem daha iyi olmaz mı?
¿ No crees que sería mucho mejor que te quedaras en la habitación de mi hotel... mientras te busco a ese individuo y te lo llevo allí?
Sizi otel odasına götürmeyi bir kez olsun denemedi mi yani?
¿ No ha intentado ni una vez llevarla a su hotel?
Otel faturasını, viski faturasını, kadın faturasını, her şeyin faturasını öde. Her şey benden.
Y cargue sus facturas de hotel, whisky, chicas, todo, a mi cuenta.
Küçük otel odamda yapayalnızım. Çamaşır yıkıyor ve seni düşünüyorum.
Estoy solo en mi pequeña habitación, haciendo mi colada y pensando en ti.
- Marberry Otel'i adresiyle mi?
¿ Dirigida al hotel Marberry?
Otel komilerini sorguya çekerek mi?
Buenos días, señor.
Otel odam daha serin.
Mi habitación es más fresca.