Sahte mi Çeviri İspanyolca
1,375 parallel translation
Sahte mi?
¿ Falso?
Sahte mi?
¿ Eso es falso?
- Pardon, ne? Sahte mi?
- Perdona, ¿ falsas?
Pasaportu sahte mi?
Vaya, ¿ su pasaporte es falso?
Sahte mide bulantısı uzmanlık alanımdır.
- Uh-huh, sí. El dolor de estómago falso es mi especialidad...
Sahte mi?
¿ Una falsificación?
İnhaler'ın sahte mi olduğunu söylüyorsun?
Estás diciendo que ese inhalador - Es falso.
Pissarro sahte mi?
¿ El Pissarro es falso?
Bu minibüs sahte mi?
¿ Este auto es falso? Jenny, es tu teléfono.
Para sahte çıkarsa sorumlusu lanet Yahudi patronumdur.
Si el dinero es falso el culpable es mi maldito jefe judío.
Yani... Sahte birliktelik yaşadığın adamla, sahte evine yemeğe mi geleceğim?
Pues ¿ debo ir a cenar al que finges que es tu departamento con...
Keşke sana sahte bir kaset verip gerçeğini çantamda saklasaydım.
- ¡ Maldición! Si sólo te hubiera dado uno falso y escondido el video real en mi bolso.
Silahların sahte olduğunu biliyorsun, değil mi?
Ya sabéis que las armas son falsas, ¿ verdad?
Brewer'ın evindeki sahte kimlik ve farklı kıyafetlerle, Nadal'ın da aynı taktikle çalışıyor olması gerektiğini söyleyeceksin, değil mi?
Las identificaciones falsas y disfraces en casa de Brewer hay que asumir que Nadal hacía lo mismo, ¿ verdad?
Yani? Marcus yalan mı söyledi? Sahte liste mi verdi?
Entonces, ¿ los asesinos van por una lista?
Doktor yok. Sahte reçete mi?
No tiene el nombre del médico. ¿ Es una receta equivocada?
- Sahte işe para verilir mi?
¿ Acaso pagan dinero por los falsos?
Oh tabi. benim sahte Casa'm senin sahte Casa'ndır!
Claro, mi casa falsa, es su casa falsa.
- Üzerinde parmak izlerim kimliğim var, sahte kimlik aslında.
Tiene mis huellas, mi identificación- -
Sahte cenaze evlerine mi?
¿ En una funeraria ilegal, quizá?
Karl, şu evlilik, evliliğimiz, sahte olan....... gerçekten sahte değil mi?
Karl, este matrimonio, nuestro matrimonio, esta falsa unión es lo que es, ¿ no es cierto? Falsa.
Sahte gülüşlerle mi profesyonel olunuyor?
¿ Ser una profesional es tener una sonrisa falsa?
Meg'e sahte bir tabanca verip fark etmemesini mi umacaksın?
¿ Vas a darle a Meg un arma falsa y esperar que no se de cuenta?
- Meg'e sahte tabanca vereceksin fark etmemesini mi umacaksın?
¿ Vas a darle a Meg un arma falsa y esperar que no se de cuenta?
Mideme kelepçe taktırdım ve aylarca aç kaldım. Sonra kendimi bir estetik burun ameliyatıyla ve sahte göğüslerle ödüllendirdim. Ve başka birkaç şey daha.
Reducí mi estómago y pasé hambre durante meses, y después..... me recompensé con una nariz de plástico, pechos falsos y algunas otras cosas.
Büyükbabam sahte altın madeni firmalarını Londra Borsası'na sokabileceğini düşünmüştü.
Mi bisabuelo calculó que podría hacer fortuna flotando sus minas de oro falsas en la Bolsa de Valores de Londres.
- Sahte işleri yapan herif mi? - Evet, tanıyor musun?
- ¿ El que fabrica toda la ropa falsa?
İşte, böyle! Yapma şunu! Bu ibne sahte makbuzu kim koydu camıma?
¿ Quien demoños puso esta maricona multa falsa en mi camión?
Bu da sahte bebeğimin babası.
Y ése es el padre de mi falso bebé.
Sahte doktor önlüğümü iyi ki giymemişim.
Guau. Menos mal que no me puse mi chaqueta de doctor falsa.
Sahte hazine mi?
El tesoro Falso?
Tabi ki kazanacaksın. Teşekkür konuşman sırasında benden bahsedince sahte bir ağlama ile cevap vereceğim. Nasıl bir şey istersin, böyle mi?
Seguro que ganas, ey y cuando en tu discurso me lo agradezcas, voy a hacer como si llorara, prefieres que haga... o mejor esto...
Evet, kendimize bir iyilik yapıp, bu sahte parodiyi oynamaktan vaz geçelim mi, sen ne diyorsun?
¿ Qué te parece si nos hacemos un favor y nos ahorramos toda esa farsa?
İşe yaradı. Buck benim sahte mesajımı yedi.
Esta funcionando, Buck se tragó mi mensaje falso.
Seni kırdığı zaman sahte kimliğimle sana bira alırım.
Entonces cuando ella arrase con tu corazón, Yo te compro una cerveza con mi identificación falsa.
" Ben gerçekte zayıf bir insanım... ve gerçek hayatımdaki zayıflığı gidermek için güçlü, seksüel açıdan saldırgan vs. vs. bir sahte kişiliğe bürünürüm.
La idea es que en la realidad soy un débil, entonces con el objetivo de suplementar mi debilidad en la vida real, adopto la falsa imagen de un personaje fuerte, sexualmente promiscuo etc...
Ve sonra sahte amerikan aksanıma Doğru kayıverdim.
Comencé con un acento británico, y simplemente se me convirtió... en mi falso americano.
Hepsi sahte. Niye bana hep bunu yaptıklarını anlamadım.
No entiendo porque me hacen siempre esto a mi.
Yani şimdi biz sahte bir intiharı gizlemek için düzenlenen sahte bir cinayeti mi konuşuyoruz?
¿ Así que estamos hablando de un homicidio falso para cubrir un suicidio falso?
Şu sahte hayalarımın üstüne yemin ederim ki, buralardan kaçıp sonrasında mutlu bir yaşam süren çifti oynayabilmeniz için onayımı vermeden önce ikinizi de mahvederim.
Juro por mis testículos falsos que los voy a arruinar a los dos antes de dar mi bendición para que se escapen y sean felices por siempre.
- O benim sahte param!
- ¡ Ese es mi dinero falso!
O benim sahte param!
¡ Ese es mi dinero falso!
Bu çok saçma. Bir fotoğraf analizine dayanarak bana tablomun sahte olduğunu söylüyorsunuz.
Esto es ridículo. ¿ Me dicen que mi pintura es falsa basado en el análisis de una fotografía?
Sahte Pissarro'nun fotoğrafı var, değil mi?
Tenemos una fotografía del Pissarro falso, ¿ verdad?
İsteğiniz üzerine sahte tabloyla veri tabanındaki tabloları karşılaştırdım.
De acuerdo a su petición, comparé mi análisis del Pissarro falso contra la base de datos del FBI.
Sence ben şimdiye kadar senin sahte özürlerini öğrenemedim mi, Ted Mosby?
¿ Te crees que aún no conozco... tus disculpas falsas, Ted Mosby?
Bir de, önceden verdiği ismin sahte olduğunu nereden bilebilirim ki?
Es mas, puede sospechar de mi por saber que el nombre que me dió era falso.
Sahte polis rozetleri mi?
¿ Placas policiales falsas?
Bu da sahte hikayelerinden biri mi?
Esto tiene que ser mentira, ¿ verdad?
Ünvanım bile sahte.
Incluso mi título no es de verdad.
- Sahte anket mi yaptın?
- ¿ Hiciste la encuesta falsa?