English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ S ] / Sen daha iyi bilirsin

Sen daha iyi bilirsin Çeviri İspanyolca

300 parallel translation
Neden bunu söylerken bana bakıyorsun? - Sen daha iyi bilirsin.
- ¿ Qué estás diciendo?
Onları yendikten sonra, Moğolların icabına bakarız. O halde Cermenlerle başlayalım. Nereden başlayacağını sen daha iyi bilirsin.
Primero debemos terminar con ellos entonces lucharemos con los tártaros.
Sen daha iyi bilirsin.
Ya lo sabes.
Sen daha iyi bilirsin.
Lo sabes.
- Sen daha iyi bilirsin, tayı nasıl vurursun!
¡ Tú ya sabes el qué! ¡ Disparaste al potro!
Sen daha iyi bilirsin ihtiyar.
Alguien como Vd. ya debería saberlo.
- Sen daha iyi bilirsin.
- Ya sabéis qué.
Sen daha iyi bilirsin.
No te lo ha debido aconsejar.
Sen daha iyi bilirsin.
Tú lo sabrás mejor.
Sen daha iyi bilirsin At.
Me conoces mejor que eso, Caballo.
- Ne olduğunu sen daha iyi bilirsin.
- Sabes muy bien lo que ocurre.
Sen daha iyi bilirsin.
Tú lo sabes mejor, supongo.
Oh, Haydi, Jake, Yoksa neler olacağını sen daha iyi bilirsin.
Vamos, Jake, sabes que conmigo no tienes ni que intentarlo.
- Sen daha iyi bilirsin.
- Sabe que no se puede.
Sen daha iyi bilirsin. Genç kızları taksiyle gezdiriyorsun demek.
Tú sí que sabes largarte llevándote a chiquitas en taxi.
Sen daha iyi bilirsin.
Sabes lo que es mejor para tí.
Sen daha iyi bilirsin. Whisky, beni hiç sersemletmez.
Sabes bien que el whisky no me afecta.
- Sen daha iyi bilirsin.
- Tu sabrás.
- Sen daha iyi bilirsin.
- Lo sabes muy bien.
- Sen daha iyi bilirsin.
- Me extraña.
- Sen daha iyi bilirsin.
- Tú sabes a quien. Sácalas.
Sen daha iyi bilirsin.
¿ Por qué querrías saberlo?
Sen daha iyi bilirsin.
Tú también deberías serlo.
- Kiminle? - Kiminle olduğunu sen daha iyi bilirsin.
- Sabes muy bien quién.
Seales, sen daha iyi bilirsin.
Seales, deberías saberlo.
Sen daha iyi bilirsin dedim.
Pensé que Ud. sería más sensata.
Sen daha iyi bilirsin.
Sabe que no.
Seni bekleyen bir adama gidilmeyeceğini sen daha iyi bilirsin.
No hay que acercarse a quien te está esperando.
Pekâlâ, sen daha iyi bilirsin.
Bien, usted es quien ha de juzgarlo.
Charley, öyle olmadgn sen daha iyi bilirsin.
Charley, sabes que no debes hacer eso.
Sen daha iyi bilirsin.
Eres la leche.
Sen daha iyi bilirsin.
Sabes.
Sen daha iyi bilirsin Bernie.
Debería saberlo, Bernie,
Annenin öyle olduğunu sen daha iyi bilirsin.
Eso lo será tu madre.
- Sen daha iyi bilirsin.
Ya lo sabes.
Ehh... Sen daha iyi bilirsin.
Siempre decides lo mejor.
- Sen daha iyi bilirsin.
- Tú Io sabes bien.
Sen daha iyi bilirsin.
Tú deberías saberlo.
- Sen daha iyi bilirsin.
- ¿ Usted me lo pregunta?
Sen buraya aitsin,... buraları Box H'tekilerden,... daha iyi bilirsin.
- Perteneces aquí, eres tan parte de la Caja H como ese poste allí.
Sen daha iyi bilirsin!
¡ Lo sabes!
- Sen benden daha iyi bilirsin.
- Aún menos que tú.
Aşkın olmadığı bir evliliğin... ne anlama gelebileceğini sen herkesten daha iyi bilirsin.
Tú sabes mejor que nadie lo que significa un matrimonio sin amor.
Benden daha iyi bilirsin sen.
Tú sabes, mejor que yo.
Sen benden daha iyi bilirsin.
Parece saberlo mejor que yo. No.
- Sen daha iyi bilirsin.
- Tú sabrás.
Sen onu bizden daha iyi bilirsin.
Lo sabes mejor que nosotros.
Peki tamam, sen daha iyi bilirsin.
Bueno, si tú lo dices...
Sen benden de daha iyi bilirsin ki, o paylaşmaktan ne kadar nefret eder.
Pero sabes que Nevada jamás querría dar de su parte.
EVet, sen ne lazım olacağını daha iyi bilirsin.
Sí, Ud. ya sabe qué comprar.
Sen bu konuyu herkesten daha iyi bilirsin.
¡ Nadie entiende tanto de artículos de deporte como tú!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]