Sen de öyle Çeviri İspanyolca
5,273 parallel translation
- Sen de öyle.
Tú también.
Sen de öyle.
Tú tampoco.
Saklanman gerekiyor. Evet, sen de öyle.
Si, y tú también, ¿ recuerdas?
Sen de öyle yapmalısın.
Tú también deberías.
Bence sen de öyle. Bu restorantla gerçekten iyi birşeyler yapabiliriz.
Podríamos hacer algo con este restaurante.
Ailesi onun için önemli, sen de öyle.
Su familia es importante para ella, y tú también.
- Sen de öyle.
- Sí, tú también.
- Sen de öyle.
Igual que tú.
Evet, sen de öyle.
Sí... lo estás.
Sen de öyle Danton.
Tú también, Danton.
- Teşekkürler. Sen de öyle.
Tú también.
Sen de öyle.
Oye... tú también.
- İyi görünüyorsun. - Sen de öyle.
Luces bien.
Buradayım çünkü gerçekten önemli bir şeyin peşindeyim ve sen de öyle düşündün ki bana yardım ettin.
He venido porque sé que estoy en lo cierto y tú también o de otro modo no me habrías ayudado.
Sen de öyle yapıyorsun.
Pero tú también.
Sen de öyle misin?
- ¿ Lo estás tú?
Sen de öyle mi sanıyorsun?
¿ Se lo pensará?
Sen de öyle.
También tú.
- Sen de öyle.
Tu también.
Sen de öyle.
Tú también.
Öyle iyi ki, Broadway'de ikinci bir kariyer yapmayı düşünmeli. Evet, sen de öyle Peter.
Debería considerar hacer carrera en Broadway.
Sen de öyle.
Y tú también.
Sen de öyle.
Igual que tú.
Sen de öyle düşünmüyor musun?
¿ No te parece?
Aklıma getirmemeye çalışıyorum. Sen de öyle yap.
No estoy pensando en él y tú tampoco deberías.
Sen de öyle!
Tú también.
Sen ne garip bir kuşsun öyle?
¿ Que clase de bicho raro eres?
Ne de akıllı bir kızsın sen öyle.
Eres una buena chica, ¿ verdad?
- Ne diyorsun sen? - Aynen öyle.
- ¿ De qué diablos hablas?
Hepsi öyle. Sen ne bilirsin ki?
¿ Qué sabes acerca de cualquier cosa?
Öyle önce Hepsi aynı, sen kesip.
De todos modos, lo cortas a cabo antes de que suceda.
Sen öyle söyleyince, korkunç duygusuz oluyor.
Bueno, cuando lo dices de ese modo, es muy cruel.
- Evet, tabii ya. Sen de doğal olarak ergen bir erkek çocuğunun içini dökmek için en uygun insan olduğunu düşündün öyle mi?
Claro, entonces pensaste que un adolescente es la persona ideal con quien desahogarte.
Sen, gözümde öyle parlıyorsun ki diğer tüm kadınlar gölgede kalıyor.
Tú... brillas de tal manera en mis ojos que cualquier otra mujer queda ensombrecida.
- Sen öyle san.
- Eso quisieras, cabeza de medusa.
Evet, peki, eminim öyle yapmalıyım, ama tamamiyle sen olamayız, değil mi?
Si, bueno, estoy seguro de lo que deberia, pero no todos podemos ser usted, ¿ verdad?
Sen onu aramaya gitmeden önce geri getirdi öyle mi?
¿ Y entonces lo regresó antes de que lo buscaras?
Ordu seni kesmedi... sen de Wall Street'de kodamanlarla takılacaksın, öyle mi?
Así que, no pudiste cortar en el ejército, y vas a pasarlo con los grandotes de Wall Street, ¿ eh?
Neden bahsediyorsun sen öyle?
- ¿ De qué demonios hablas?
- Sen öyle deyince, evet.
Viéndolo de esa manera...
Öyle görünüyor olabilirsin ama sen samuray olmaya uygun değilsin.
Puede parecerlo, pero no creo que usted esté en condiciones de ser un samurai
Bunca zaman geçti ve sen bana onun hakkında hiç bir şey söylemedin, öyle mi?
¿ Todo este tiempo y nunca me has hablado de ella?
Tüm dünyada sadece iki kişi beni öyle çağırırdı. Sen ve Esme'nin babası.
Sólo dos personas en el mundo me llaman así... tú y el padre de Esme.
Bunu öyle görmediğini sen de biliyorsun.
Tú sabes que él no lo verá así.
Sen bu meclisin düşmanısın ve yaşadığın müddet öyle kalacaksın.
Tú eres un enemigo de este aquelarre y lo serás por el tiempo que vivas.
Bak, bu olay sen nasıl istiyorsan öyle gidecek, tamam mı?
Mira, esto será como tú quieras que sea, ¿ de acuerdo?
Bak, ben sadece Elena ile Damon'un ayrılığının karmaşık bir durumda ve sen öyle değilsin diyorum.
Mira, solo digo que la separación de Elena y Damon es complicada y tú no lo eres.
Sen de öyle.
Porque no has dicho una sola palabra.
Sen de öyle.
Sí.
Senin sözünü dinleyen bazı politikacılara sorun oluşturuyor sen de FBI'ın onu yakalamasını istiyorsun, öyle mi?
¿ Te está causando problemas por algún político que tienes en el bolsillo, y ahora quieres que el FBI le arreste?
Demek oluyor ki sen varsın ve ben, senden sorumluyum ve bazen öyle bir durumda olabilirim ki...
Significa que... Te tengo a ti, y eres mi responsabilidad, y a veces puede que me encuentre en una situación en la que... y no es que esto haya pasado o vaya a pasar... pero se puede dar el caso de que si intento evitar que un tipo
sen de öylesin 72
sen de öyle düşünmüyor musun 29
sen de gel 75
sen delisin 520
sen de beni 22
sen de 982
sen de beni seviyorsun 19
sen de kimsin 767
sen deli misin 200
sen de ister misin 105
sen de öyle düşünmüyor musun 29
sen de gel 75
sen delisin 520
sen de beni 22
sen de 982
sen de beni seviyorsun 19
sen de kimsin 767
sen deli misin 200
sen de ister misin 105
sen değilsin 122
sen de gelecek misin 16
sen de mi 176
sen de geliyorsun 24
sen değil misin 41
sen dedin 24
sen de gördün 34
sen de biliyorsun 165
sen de geliyor musun 21
sen değil 376
sen de gelecek misin 16
sen de mi 176
sen de geliyorsun 24
sen değil misin 41
sen dedin 24
sen de gördün 34
sen de biliyorsun 165
sen de geliyor musun 21
sen değil 376