Sevgilin mi Çeviri İspanyolca
689 parallel translation
Oranın Başkan'ı senin sevgilin mi?
¿ El Presidente Joo de Kingdom es realmente tu novio?
Yoksa başka bir sevgilin mi var?
¿ O tienes otra chica?
- Sevgilin mi?
- ¿ Es tu prometida?
- Sevgilin mi?
- ¿ Tu chica? - No.
- Sevgilin mi aşağıda?
- ¿ Es tu novio?
- Sevgilin mi?
¿ Tu novia?
Sevgilin mi?
Su amante?
Sevgilin mi, delikanlı?
¿ Es tu chica, jovencito?
- Senin sevgilin mi yoksa?
- ¿ De Vd.? - Tampoco.
- Sevgilin mi?
- ¿ Tu novia?
Sevgilin mi?
Tienes...
Sevgilin mi var yani?
¿ Tienes un amante?
- Sevgilin mi?
¿ Es su enamorado?
Seni terk eden eski, aşağılık sevgilin mi?
¿ Tu viejo amor de mierda, la que se marchó?
- Doktor senin sevgilin mi?
¿ Sois amantes?
Sevgilin mi gönderdi seni?
¿ Tu amante te envió aquí?
- O adam sevgilin mi?
¿ Ese hombre es tu amante?
- Koreli sevgilin mi var?
- ¿ Sales con un coreano?
- Sevgilin mi? - Hayır.
¿ Tú novio?
Sevgilin mi,.. ... metresin mi, kapatman mı, dostun mu?
¿ Como novia, amante, querida, concubina tuya?
Kim, sevgilin mi?
¿ Quién? ¿ Tu novio?
Oo, bekleyen bir sevgilin mi var?
¿ Ah, tienes a tu amor esperándote?
Sevgilin mi?
¿ Un novio tuyo, por casualidad?
O sevgilin mi?
Ella es tu mujer?
Bir sevgilin mi var, yani? Evet.
- ¿ O sea que tienes un amante?
O kız sevgilin mi, Martin?
Es su dulzura, Martin?
Tanrılar bana güç ve beğeni bahşetmeye devam ettiği ve senin de düşkün genç bedenin razı olduğu sürece senin müteşekkir sevgilin olacağım küçük perim ve kol kaslarım da son nefeslerine kadar Eros'un zaferini methedecekler.
Mientras los dioses me concedan la fuerza y la inclinación, y mientras tu indulgente juventud lo consienta, seré tu amante agradecido, mi pequeña ninfa, y mi flauta laudará hasta su último aliento la gloria de Eros.
Demek sevgilin seni Borneo'lu bir vahşi için terk etti, öyle mi?
¿ Así que tu chica te dejó por un salvaje de Borneo?
Sevgilin Liu Die'yi mi arıyorsun?
Oh, ¿ buscando a su querida Liu Die?
Sevgilin mi?
- ¿ Le amas?
Sevgilin mi?
¿ Es tu novio?
O kız sevgilin, değil mi?
Has tonteado con ella, ¿ verdad?
Sevgilin beni kovmanı istedi, değil mi?
Tu novia te ha dicho que me eches, ¿ no?
Meksika'da bir sevgilin var diye mi?
¿ Porque tiene una novia en Méjico?
Sevgilin mi?
¿ Su amor?
Sevgilin mi?
¿ Es tu amante?
Kanbayashi sevgilin, değil mi?
¿ Kanbayashi no es tu novio?
Sevgilin güneye mi gitti? Kardeşim.
¿ Tu novio se fue al sur?
Sanırım bir sevgilin de var. Değil mi ha?
Sí, supongo que las mujeres también.
"Söylesene Shizuo,....... sevgilin Yumiko gerçekten bakire mi?"
"Dime, Shizuo," "tu novia Yumiko, ¿ seguro que es virgen?"
Sevgilin hayatındaki ilk erkek değildi gerçekten öyle değil mi?
Su marido no fue... el primer hombre de su vida, ¿ verdad?
Sevgilim ol, sevgilin olayım
Ser mi amor, I será su amante
Gordon'u sevgilin Barin saklıyor, değil mi?
Tu amante Barin está escondiendo a Gordon, ¿ no es así?
- Sevgilin bu işin dışında kalsın.
- Di a tu amante que no se meta en esto. - ¿ Mi amante?
- Sevgilin mi?
- ¿ Es tu chico?
Şu iğrenç sevgilin yine seni dövdü değil mi?
¿ Ese novio tuyo volvió a pegarte otra vez?
Ya sen? Senin sevgilin gitti mi?
Entonces, ¿ qué hay de ti?
- Linda senin sevgilin değil mi?
- Linda es tu novia, ¿ verdad?
Sevgilin mi var?
¿ De qué?
Senin sevgilin olacağım
Que ese día serás mi galán
Senin sevgilin olmak benim fikrimdi.
Era mi idea ser tu amante.