Söylemedin mi Çeviri İspanyolca
2,019 parallel translation
Onun memelerine işemek istediğini söylemedin mi?
¿ No dijiste que querías mear sobre sus tetas?
Kimseye söylemedin mi?
¿ No podíais decírselo a alguien?
Ona söylemedin mi?
- ¿ No le dijiste?
Az önce birine arabada olduğunu söylemedin mi?
¿ No le dijiste a alguien que estabas en el auto?
Az önce ne bulduğumuzu söylemedin mi?
¿ No le dijiste lo que encontramos?
Damon'a söylemedin mi daha?
¿ Damon ya lo sabe?
Henüz Patty'ye söylemedin mi?
¿ Se lo has contado ya a Patty?
- Yalan söylemedin mi?
- ¿ No mentiste?
- Kardeşimi arayıp onun kaçtığını söylemedin mi?
- ¿ Tú no llamaste a mi hermana para decirle que había huido?
Arayı iyi tutmalıyız diye kendin söylemedin mi?
Tú mismo dijiste que teníamos que llevarnos bien, ¿ verdad?
Yalancı olduğunu söylemedin mi?
¿ No le has llamado embustero?
Ona söylemedin mi?
¿ No se lo contaste?
Rehinleri infaz edeceğimizi söylemedin mi?
¿ Les dijo que amenazamos con matar a todos los rehenes?
Sen geçen gece yemekte bana söylemedin mi?
Me lo dijiste la otra noche cenando
Ona söylemedin mi?
¿ No le contaste?
Daha ona söylemedin mi?
No se lo dijiste, ¿ verdad?
Bekle. Ona söylemedin mi? !
No le dijimos.
Bayana söylemedin mi?
¿ No le dijiste a la dama?
Onunla konuşmak istediğini söylemedin mi?
- Sí, no hemos visto eso?
Bana borçlu olduğunu söylemedim mi? Sen de bu borcu ödeyebilmen için acele etmem gerektiğini söylemedin mi?
¿ No dijiste que estabas en deuda, y no me dijiste que no tardara en cobrármela?
Bunu bana sen söylemedin mi!
¡ No me diga eso!
Bunu biliyordun ve kimseye söylemedin mi?
¿ Sabía de esto y no le dijo a nadie?
Beni bulduğun esnada intihar etmek üzere olduğumu onlara söylemedin mi?
¿ No les dijiste a tus amigos que estaba intentando suicidarme cuando me encontraste?
- Bunu polise söylemedin mi?
¿ No le contó a la policía?
Yaş günü için oraya hemen gideceğini söylemedin mi?
Bueno, ¿ no dijiste que irías allí ahora, para su cumpleaños?
Bunun hepsini çevreci olarak yapabileceğini söylemedin mi?
¿ No dijiste que podías hacerlo al apoyar a la naturaleza?
- Ona söylemedin mi Edward?
- Edward, ¿ no le dijiste?
- Onlara söylemedin mi?
- ¿ No se lo has dicho?
Ona söylemedin mi Walker?
¿ Se lo has dicho ya, Walker,
Ona söylemedin, değil mi?
No se lo dijiste, ¿ verdad?
Arthur'a da söylemeyeceğim fakat seni koruyan bir şey olmalı. - Kimseye söylemedin, değil mi?
- ¿ Le has contado a alguien?
Çıktığımızı söylemedin, değil mi?
No le dijiste que estabamos saliendo, ¿ verdad?
Benim arkadaşımı düzdüğünü niye bana söylemedin?
¿ Por qué no me dijiste que te estabas acostando con mi mejor amiga?
Bir şey söylemedin, değil mi?
No te preocupes, chica.
Arkadaşım Speckles çöp kamyonunda ezildi ve bu konuda hiçbir şey söylemedin.
Un camión de basura trituró a mi amigo Speckles y no dijiste nada.
Hayatını nasıl kurtardığımı, ona asla söylemedin değil mi?
Nunca le dijiste como te salvé la vida, ¿ o sl?
Ve sen bana söylemedin, öyle mi?
¿ Y no me lo dijiste?
Bu yüzden bana söylemedin, değil mi?
Esa es la razón por la que no me lo ha dicho, ¿ no es así?
Hayır Em, söylemedin. Kardeşinin burada kalmasına izin mi verdin?
No, Em, no lo hiciste. ¿ Dejaste que se quedara tu hermano?
- Rodriguez dosyasından bir şey alıp kontrol ettirdin ve kimseye söylemedin, öyle mi?
- ¿ Sacaste algo del caso Rodríguez, lo examinaste, y no le dijiste a nadie?
Davetinde antika mağazalarıyla ilgili bir şey söylemedin, değil mi?
En la invitación no decía nada de una tienda de antigüedades, ¿ cierto?
Ona bizi söylemedin değil mi?
No le dijiste de nosotros, ¿ o sí?
- Ofisimde kirli teröristler var dedin Amerikan vatandaşları olduklarını söylemedin. Kirlenmiş eleman seninkiydi.
- Le dijo a mi oficina que eran terroristas contaminados, no que eran ciudadanos norteamericanos que ustedes contaminaron.
Bir kez bile beni sevdiğini söylemedin. Daniel bir haftaya kadar bunu söyleyebilir, öyle mi?
Ni siquiera me dijo nunca Me encanta eso.
- Marcus, kimseye söylemedin değil mi?
- Marcus, lamento lo que paso.
Babana söylemedin, değil mi?
- No le dijiste a tu padre, ¿ verdad?
Ne iş yaptığımı onlara söylemedin, değil mi?
¿ Les dijiste de que trabajaba? ¿ Lo hiciste?
Babam hakkında da bir şey söylemedin?
¿ Tampoco le contaste nada acerca de mi padre?
- Onlara bir şey söylemedin, değil mi?
No les has dicho nada, ¿ no?
Eşimin ölümünde Rusların parmağı olduğunu biliyordun ve bir şey söylemedin?
¿ Sabía que los rusos estaban detrás de la muerte de mi esposo y no dijo nada?
Hâlâ ondan hoşlandığını söylemedin, değil mi?
Quiero decir, que todavía no le has dicho a la Srta. Cristiana que te gusta, ¿ verdad?