Tamam mı Çeviri İspanyolca
176,212 parallel translation
Neyse sadede gelirsek, bu loca benim için çok önemli, tamam mı?
El tema es... que esta es una mesa especial, ¿ vale?
Bir tane bile kaçırma, tamam mı?
No te pierdas ni una, ¿ de acuerdo?
Tamam mı?
¿ Vale?
Ayrı düştük... evet, yollarımızı ayrıldı, tamam mı?
Nos casamos... sí, sin pensarlo, ¿ vale?
Ayrıca kapalı alanlarda kalmaktan da korkarsın, uzun bir süre bir yerde tıkılı kalırsan, İşte bu yüzden sana, trenin birazdan hareket etmeye, başlayacağını telkin ederek seni rahatlatmak için yanına geldim, tamam mı?
También sé que te vuelves claustrofóbica cuando te quedas atrapada en un sitio por mucho tiempo, así que solo quería venir aquí para poder aclararte las cosas, decirte que en cualquier momento el tren se empezará a mover, ¿ vale?
Dinle, ben sadece çok değiştim bunu bilmeni istiyorum, tamam mı?
Escucha. Quiero que sepas que he cambiado, ¿ vale?
röntgenci elemana, bunu mahvetmek istemiyorum, tamam mı?
Si quieres al técnico de rayos X, no quiero estropearlo, ¿ vale?
Bak, burayı çok ciddiye alıyorum, tamam mı? Ama sense tam bir göt gibi davranıyorsun.
Me tomo este lugar en serio y tú actúas como un completo idiota.
Dr. Singh benden kaynaklı olmayan... iki tane büyük ameliyat geçirmemden mütevellit oluşan yaraların, öyle tahmin ettiği kadar hızlı iyileşmediğini söyledi. Her sabah tek başıma uyandığımda, göğsüm sıkışıyor, acaba yine mi olacak diye korkuyorum. Tamam mı?
El doctor Singh dice que las incisiones... no de una, sino de las dos operaciones que he tenido... no se están curando tan rápido como él esperaba.
Sadece seni korkutmak istemiyorum, tamam mı?
Simplemente no quiero que te asustes, ¿ de acuerdo?
- Tamam mı?
- ¿ De acuerdo?
Sadece birlikte çalışacağız, bu kadar, tamam mı?
No, trabajamos juntos. Eso es todo.
Anneni dinle, tamam mı?
Escucha a tu madre, ¿ de acuerdo?
Kendini iyi hissetmeye başladığında, diğer partiye gel, tamam mı?
Bueno, únete a la otra fiesta cuando estés preparada, ¿ vale?
Tamam mı? Yani sadece, basın toplantısında onu gıcık etmiş olurdu, değil mi?
Entonces solo la molestaría en la conferencia de prensa, ¿ verdad?
Bir şey söylemeden önce, sana söylemem gereken üç tane cümlem var, tamam mı?
Antes que digas nada, hay tres frases que necesito decirte, ¿ vale?
Ama sakın şarkı söyleyerek kendini yorma, tamam mı?
Pero no te canses cantando, ¿ vale?
Biliyorum çocuk olmadığını. Tamam mı?
Sé que no eres un niño. ¿ Vale?
- Sonra konuşuruz, tamam mı?
- Hablamos más tarde, ¿ vale?
İyi ol, tamam mı?
Cuídate.
Ayıyı uyandırma sakın, tamam mı?
No despiertes a la fiera ¿ vale?
Bunu daha önce sana söylemedim. Söylemem lazım, tamam mı?
No te he dicho esto antes y necesito hacerlo, ¿ vale?
Tamam mı, Junior?
De acuerdo, Junior.
Pekala, çok hızlı sürme, tamam mı?
Muy bien, no conduzcas muy rápido, ¿ vale?
İyi yanından bakarsan, bir başkasının bir işini daha azaltmış oldum. Tamam mı?
Bueno, supongo que es una cosa menos que otra persona tiene que hacer, ¿ vale?
Hey, annenin sana ihtiyacı var, tamam mı?
Tu mamá te necesita, ¿ de acuerdo?
Sakın bir daha böyle yapma, tamam mı?
Ya está bien con todo eso, ¿ vale?
- Tamam mı?
- ¿ Vale?
Endişelenme, seni hemen hastaneye götüreceğim, tamam mı?
Está bien. Voy a llevarte al hospital, ¿ vale?
Hey, biraz inancın olsun, D, tamam mı?
Venga.
Bu ilaçtan günde iki defa alacaksın, tamam mı?
Debes tomar una pastilla dos veces al día, ¿ de acuerdo?
Tamam mı?
¿ De acuerdo?
Tamam mı David?
¿ De acuerdo, David?
Kalp krizi de değildi, tamam mı?
Y no fue un ataque de corazón, ¿ verdad?
Bilmiyorum, tamam mı?
Mire, no lo sé, ¿ vale?
Senin de iyi olman lâzım, tamam mı?
Tienes que ponerte mejor, ¿ vale?
- Bu konuda konuşmak istemiyorum, tamam mı?
No quiero hablar de ello, ¿ vale?
Avukat istiyorum, tamam mı?
Quiero un abogado, ¿ vale?
Tamam, hadi konuşalım.
Vale, hablemos del engaño.
Tamam, burada mı olmak istiyorsun?
Mira, quieres... estar aquí, ¿ vale?
Tamam ama, bir kuralımız var.
Vale.
Tamam, süper, eğer üç çocuk oraya kaydırsak, partideki katılımı ikiye katlarız.
Vale, genial, cogemos tres de allí, lo que doblará su fiesta.
Tamam, hadi gidip bir kaç çocuk kaçıralım.
Bien, vamos a robar algunos niños.
Tamam. Arabayı alayım o zaman.
Voy a por el coche.
Tamam, gidip valizimi hazırlayayım.
De acuerdo. Voy a hacer la maleta.
Tamam, süper. yardım için teşekkürler.
Bien. Genial. Gracias por su ayuda.
Tamam, hadi yapalım.
Vale, hagamos esto.
Tamam, her şeyi mahvettiğimin farkındayım.
De acuerdo. Sé muy bien que lo eché todo a perder.
Seni seviyorum. Daha sonra tekrar ararım, tamam mı?
O ojalá estuviera yo allí.
- Pekala, bak, bir daha baştan alalım. - Tamam.
- Bien, mira, vamos a analizarlo.
Sadece yönetmen ile bir toplantı, tamam mı?
Solo es una reunión con el director, ¿ vale?
tamam mi 103
tamam mıyız 25
tamam millet 88
tamam mısın 18
tamam mı tatlım 20
michael 2337
michele 109
michèle 40
mike 2004
mina 105
tamam mıyız 25
tamam millet 88
tamam mısın 18
tamam mı tatlım 20
michael 2337
michele 109
michèle 40
mike 2004
mina 105