Tatlı mı Çeviri İspanyolca
78,434 parallel translation
Merhaba, tatlım.
- Hola, cariño.
- Merhaba, tatlım.
Hola, cariño.
- Eve girebilirsin, tatlım.
Puedes ir ahí dentro, cariño.
- Tanrım, çok tatlı ya.
- Oh, Dios mío. Qué linda.
Üzgünüm, tatlım.
- Lo siento, cariño. - Te amo.
- Yanımızda oturan şu tatlı çocuk var ya balataları fena sıyırmış.
El chico guapo que está sentado aquí, resulta que está chiflado.
Tatlım, altı hafta oldu.
Nena, ya pasaron seis semanas.
Tatlım bize ne gördüğünü söyle.
Nena, dinos lo que ves.
Peki, sanırım tatlı.
Supongo que es guapo.
Yat, tatlım.
Recuéstate, cariño.
Çok teşekkür ederim tatlım.
Muchísimas gracias, cielo.
- Durma tatlım.
No pares, cielo.
Çok güzel günler önünüzde, tatlım.
Pues, tienes muchos días buenos por delante, cariño.
Tatlım, buraya gel.
Cariño, ven aquí.
Jesse, tatlım, altıncı masa.
Jesse, miel, tabla 6.
Gabriel, tatlım, nöbet geçiriyorsun!
♪ Quién soy yo Gabriel, miel, Usted está teniendo una convulsión.
Şimdi bana şu şarkının sizi uyutmadığını söyle Eski lise tatlımın numarasını çevirmek istiyorum.
ahora me dice canción no te hacen quiere marcar su vieja high School secundaria novia.
- Her sene aynı gün sonuçta tatlım.
- Es el mismo día cada año, cariño.
- Selam tatlım.
- Hola.
Logan, seni alıp kaçırmış gibi olmak istemiyorum ama tatlım Wincott ailesi seni soruyordu.
Logan, odio tener que llevarte, pero los Wincott preguntaron por ti.
Ben bunu sana asla yapmam tatlım.
Yo nunca te haría eso, cariño.
İstediğini söyle tatlım.
Sólo dilo, cariño.
Demek burdasın, tatlım.
Ahí estás, querida.
Tatlım, çok üzgünüz.
Cariño, lo sentimos mucho.
Tatlım, bekle.
Cariño, espera.
Nasılsın tatlım?
¿ Cómo estás, cariño?
Yavaş ol tatlım.
Con calma, cariño.
Clay, canım, çok tatlısın.
Clay, dulce, eres todo un premio.
Tatlım, kızımız artık yok.
Cariño, nuestra hija murió.
Tatlım, bir kaza mı oldu?
Cariño, ¿ tuviste un accidente?
Günaydın tatlım.
Buen día, cariño.
Clay, seninle konuşmam gereken bir konu var tatlım.
Clay, cariño, debo discutir algo contigo.
Tanrım, öyle denmez tatlım.
Cielos, cariño, no puedes decir eso.
Tatlım, limuzine paramız yetmez.
No podemos pagar una limusina.
Tatlım.
Cariño.
Tatlım, ayrıca kusura bakma.
Cariño, lo siento, yo...
- Tatlım, bu odayı on kere aradık.
Cariño, revolvimos la habitación muchas veces.
Tatlım, bence olaya farklı açıdan bakmalıyız.
Cariño, debemos mantener las cosas en perspectiva.
Sevgililer Günün kutlu olsun tatlım.
- Feliz día de San Valentín, cariño.
Tatlım, sen hep benim sevgilim olacaksın.
Cariño, siempre lo serás.
Tatlım, hiçbir şey mükemmel değildir ama gerçekten çok şanslıyız.
Cariño, nada es perfecto, pero tenemos mucha suerte.
Clay tatlım, kapı açık dursun.
Clay, cariño, deja la puerta abierta.
Tatlım?
¿ Cariño?
Ne oldu tatlım?
¿ Qué pasó, cariño?
Clay, tatlım. Bu dava sana bir şekilde zarar verecekse onu almam.
Clay, cariño si este caso te lastimara de alguna forma no lo tomaría.
Tatlım, öyle yapılmaz.
Cariño, no puedes hacer eso.
Çekinme tatlım.
Está bien, cariño.
Andy, tatlım... Stratejini ele vererek satranç maçını kazanamazsın tatlım.
Andy, cariño, no se gana un partido de ajedrez haciendo saber tu estrategia al contrincante
Tatlım, çok üzüldüm.
Cariño, lo siento tanto.
Haydi tatlım, geçti.
Vamos, cariño, está bien.
Haydi tatlım, geçti, iyisin.
Vamos, cariño, estás bien.