Yalnız bırakın Çeviri İspanyolca
1,934 parallel translation
Bizi yalnız bırakın.
Déjanos solos.
- Onu yalnız bırakın.
- Dejenla sola.
- Onu çıkartın ve bizi yalnız bırakın.
Quítasela y deja la habitación.
Eleanor, Josephine, bizi yalnız bırakın.
Eleonore, Josephine, déjennos ahora.
"'Bizi yalnız bırakın, tek bir kemik bile alamıyacaksınız'dedi kedi. "
"Déjanos solos, Deberías tener un único hueso."
Beni yalnız bırakın kahrolasıcalar sizi kahrolasıcalar beni... yalnız.... bırakın
¡ Sólo déjeme sola, bastarda! ¡ Bastarda inútil! ¡ Déjeme sola!
- Lütfen bizi yalnız bırakın.
- Dénos un minuto por favor.
Beni yirmi dakika yalnız bırakın ya da acı çekerek ölün demek.
Quiere decir : "Déjenme sólo por veinte minutos o mueran dolorosamente".
- Onu yalnız bırakın. - Sana ne oğlum.
Déjalo en paz.
Bizi yalnız bırakın.
Déjenos solos.
Sadece onu yalnız bırakın, silahı yok.
¡ No le hagan nada, está desarmado!
Sadece onu yalnız bırakın, silahı yok.
¡ Déjenlo en paz! ¡ Está desarmado!
Yalnız bırakın dedim size.
Te pedí privacidad.
Beni yalnız bırakın.
Dejenme tranquilo.
- Yalnız bırakın.
- Déjennos solos.
- Beni yalnız bırakın.
- Sólo déjame en paz.
Onları yalnız bırakın.
Bueno, más importante aún... ¿ Qué será de Shirley y Lelouch...?
Beni yalnız bırakın!
! Dejame tranquila! !
Lütfen beni yalnız bırakın, tamam mı?
Por favor, sólo déjeme en paz, ¿ de acuerdo?
Yalnız bırakın bizi biz sadece birlikte olmak istiyoruz
Déjenos solos, porque queremos estar juntos
Beni yalnız bırakın.
Dejadme.
Lütfen onu yalnız bırakın Bu gece çok şey yaşadı.
¿ Más alto que yo? ¡ Por favor déjenla en paz!
Lütfen bizi yalnız bırakın.
Por favor vete.
Ekselansları, bizi yalnız bırakın.
Déjenos, su Excelencia.
Beni yalnız bırakın.
Déjame en paz.
Beni annenizle birkaç dakika yalnız bırakın.
Denme unos minutos con su madre.
Onu yalnız bırakın! Sizi akbabalar!
Déjenlo solo, buitres.
Şimdi beni yalnız bırakın.
Ahora déjeme en paz.
- ( Hepiniz ) Beni yalnız bırakır mısınız?
¿ Quieres dejarme en paz?
Ancak yalnız bırakılması herkesin hayrına olacak bir şeyle oynadığını biliyordum.
Sabía que estaba jugando con algo que era mejor dejar sólo.
Arkad onları durdurmanın yolunu biliyor ve onu yalnız bırakırsak yardım edecek. Arkad onları durdurmanın yolunu biliyor ve onu yalnız bırakırsak yardım edecek.
Arkad afirma que tiene los medios para detenerles y dice que nos ayudará si le dejamos en paz
Bizi yalnız bırakın, çocuklar.
Salgan de la habitación, chicos.
Bizi yalnız bırakır mısınız lütfen?
¿ Puede disculparnos, por favor?
İkiniz yalnız bırakılmamalısınız.
No deberían quedarse a solas.
- Şey özel doktor olduğundan beri saat 5'de eve gidip beni melanom hastanla yalnız bırakıyorsun. Ben de düşündüm ki eğer sana iltifat edersem bana gerektiğinden biraz daha fazla bir süre bakarsın ve bu olur.
- Bueno desde que eres una doctora del sector privado quien se fue a casa ayer a las 5 dejándome en plena tarea con tu paciente con melanoma pensé que si te daba un cumplido seguro me prestarías la atención lo suficiente como para que esto suceda.
Bırakın biraz yalnız kalsın.
Démosle un poco de privacidad.
Yeterince şey yaptın. Eğer senin durumunda bir oğlum olsaydı, sen ve kardeşin beni yalnız bırakır mıydınız?
Escucha, si quieres salir de aqui, yo saldria y michael tambien haz hecho mas que suficiente si yo tuviera un hijo en la misma situacion de tu hijo, tu y tu hermano lo harian por mi?
İster inanın ister inanmayın sizi vicdanınızla yalnız bırakıyorum.
Y si es o no verdad que quede en tu consciencia.
Yani beni yalnız başıma bırakıp sonra da kurtların önüne atacaksın, öyle mi?
Me engañas con falsas esperanzas y luego me arrojas a los lobos, ¿ no?
Beni bir dakika yalnız bırakır mısınız?
¿ Puedo tener un minuto?
- Vanessa, lütfen. Yalnız bırakır mısın?
- Vanessa, por favor, dame espacio.
Beni yalnız bırakın hepiniz de!
¡ Déjenme en paz todos ustedes!
Çok kibarsın ama lütfen bizi yalnız bırak.
Muy amable de tu parte, pero déjanos solos.
Eşyalarını oraya koy ve beni yalnız bırak.
Pon tus cosas ahí y déjame en paz.
Bizi biraz yalnız bırakır mısınız lütfen?
¿ Podemos tener un poco de privacidad?
Bizi yalnız bırakın!
¡ Déjennos en paz!
Fakat sonra sen gidersin.. ve beni burada yalnız bırakırsın.
Sí, pero luego tú te irás, y yo me quedaré aquí sola.
Gerçekten seni denetleyecek birine ihtiyacın var. Yalnız bırakılmamasın.
En serio, necesitas un adiestrador no puedes dejarlo de lado
♫ Ne yapacaksın ben seni burada yalnız bırakırsam?
# Qué harás si te dejo solo aquí #
Peki ne yapacaksın ben seni burada yalnız bırakırsam? ?
# Qué harás si te dejo solo aquí #
Final maçlarını izlerken seni yalnız bırakıyor mu?
¿ Te dejará en paz durante las finales de la liga universitaria?
bırakın 390
bırakın beni 769
bırakın gelsin 27
bırakın gitsinler 39
bırakın geçeyim 78
bırakın gitsin 138
bırakın onları 26
bırakın geçsin 44
bırakın onu 283
bırakın geçelim 23
bırakın beni 769
bırakın gelsin 27
bırakın gitsinler 39
bırakın geçeyim 78
bırakın gitsin 138
bırakın onları 26
bırakın geçsin 44
bırakın onu 283
bırakın geçelim 23
bırakın geçsinler 21
bırakın bizi 19
bırakın artık 17
bırakın gideyim 187
bırakın konuşsun 19
bırakın çıkayım 20
bırakın gireyim 19
yalnız 545
yalnızlık 55
yalnızım 166
bırakın bizi 19
bırakın artık 17
bırakın gideyim 187
bırakın konuşsun 19
bırakın çıkayım 20
bırakın gireyim 19
yalnız 545
yalnızlık 55
yalnızım 166
yalnız mısın 235
yalnızca 183
yalnız yaşıyorum 22
yalnızdım 64
yalnız mısınız 41
yalnızsın 42
yalnızız 36
yalnız mı yaşıyorsun 33
yalnız değilsin 86
yalnız değilim 65
yalnızca 183
yalnız yaşıyorum 22
yalnızdım 64
yalnız mısınız 41
yalnızsın 42
yalnızız 36
yalnız mı yaşıyorsun 33
yalnız değilsin 86
yalnız değilim 65