Yaralandınız mı Çeviri İspanyolca
180 parallel translation
Um... Yaralandınız mı?
Este... ¿ Estás herida o algo?
- Yaralandınız mı?
- ¿ Estás herida?
- Yaralandınız mı? - Hayır, iyiyim.
- ¿ Se ha hecho daño?
Yaralandınız mı Bay Kockenlocker?
¿ Se ha hecho daño, Mr. Kockenlocker?
- Yaralandınız mı?
- ¿ Fue un golpe muy fuerte?
Yaralandınız mı?
¿ Está herido?
Yaralandınız mı?
¿ Se lastimó?
Yaralandınız mı, efendim?
¿ Está herido?
Ne oldu? Yaralandınız mı?
- ¿ Os habéis hecho daño?
Bayan, yaralandınız mı?
Señorita, ¿ está herida?
- Yaralandınız mı, bayan? - Hayır.
- ¿ Está bien, señorita?
Yaralandınız mı Profesör?
¿ Está usted herido, profesor?
Yaralandınız mı?
- ¿ Está herida?
Bayan Taylor, yaralandınız mı?
Sra. Taylor, ¿ se ha hecho daño?
Yaralandınız mı?
¿ Se ha hecho daño?
- Yaralandınız mı?
- ¿ Se ha hecho daño? - Continúe, Bacon, por favor.
- Yaralandınız mı?
- ¿ Se dañó Ud.?
Majeste, yaralandınız mı?
Sire, ¿ estáis herido?
Yaralandınız mı?
¿ Estais herido?
Yaralandınız mı?
- Libertad para Nick y Bart. - ¿ Está herido?
Yaralandınız mı?
- ¿ Se encuentra bien, señora?
Yaralandınız mı?
¿ Está lastimado?
Mösyö, yaralandınız mı?
Señor, ¿ está usted herido?
- Yaralandınız mı?
- ¿ Se lastimó usted?
Efendim? Yaralandınız mı?
Señor, ¿ está herido?
Majeste, yaralandınız mı?
¿ Señor juez, está herido?
- Yaralandınız mı?
- ¿ Estás herido?
Yaralandınız mı? İner misiniz?
Bájese, por favor.
Elinizin kötü olduğunu farkettim, yaralandınız mı?
Advierto que tiene mal la mano. ¿ Está usted herido ¿
Yaralandınız mı?
¿ Os habéis lastimado?
Bayan, birkaç soru sorabilir miyim? Yaralandınız mı?
Señorita, le quiero hacer unas preguntas...
- Yaralandınız mı yâverim?
- ¿ Estáis herido?
Yaralandınız mı?
¿ ; Te has hecho daño?
Hiç yaralandınız mı, Adınız Neydi Bayım.
¿ alguna vez le dispararon, Sr. no-sé-cuanto? Idiota.
Hiç yaralandınız mı?
- ¿ Ha resultado herida alguna vez?
- Yaralandınız mı, Taktra Rinpoche?
- ¿ Está herido, Taktra Rinpoche?
- Yaralandınız mı?
- ¿ Está malherido?
Doktor, yabancı bir yerde yaralandığınızı varsayalım.
Suponga que usted está herido y lo mueven a otro lugar.
Shiloh'ta yaralandığınızı duydum komutanım.
¿ Lo hirieron en Shiloh, señor?
Sanırım yaralandı. Bakar mısınız?
Se ha hecho daño, vaya a ver.
Yaralandınız mı?
¿ Lo hirieron?
- Kumandan, yaralandınız mı?
– Comandante, ¿ está herido?
Galiba gittiler! Yaralandınız mı?
- ¿ Están heridos?
Yaralandınız mı?
¿ Están heridos?
Ve ne zaman bu mektupta aldım. Başka planlarınızın olduğunu, yazan.. Ben yaralandım.
Y al recibir la carta que decía que tenían otros planes, pues... me dolió.
Yaralandığınızı sanmıştım. Yaralanmak onur kaybından daha çok acıtır.
Creí que habíais recibido una herida corporal lo cual importaría más que la reputación.
Şölenindeydim düşmanımın Biri ansız yaralayıverdi beni orada, Kendi de yaralandı.
Haciendo fiestas con mi enemigo, donde de pronto fui herido por alguien a quien herí del mismo modo.
Ağır yaralandınız Albay. Sizce yaşayacak mısınız?
Está Ud. gravemente herido, Coronel.
İyilik bilmez kızımın sözleriyle yaralandım.
me han herido las palabras de una hija malagradecida.
Yaralandınız mı?
¿ Está herida?
- Yaralandınız mı?
- ¿ Está herida?