Yeterli mi Çeviri İspanyolca
2,912 parallel translation
Yeterli mi?
¿ Te alcanza?
Kunai ile eğitime başlamaya yeterli mi?
¿ Suficiente para comenzar con el entrenamiento del kunai?
Yoksa bu yeterli mi?
¿ O eso es suficiente?
- Sence bu yeterli mi?
¿ Crees que es suficiente?
- Bu yeterli mi?
¿ Es suficiente?
Tamam mı, bu yeterli mi sizin için?
Vale, esto ha estado bien, ¿ eh?
Her şeyi mahvetmek için yeterli mi?
¿ Como para echar todo a perder?
Bu, onu kontrol birimine göndermek için yeterli mi?
¿ Es suficiente para mandarlo a máxima seguridad?
Acaba parayı atmak ondan kurtulmak için yeterli mi? Dean?
Me pregunto si haber arrojado la moneda era suficiente para librarse de ella.
1 milyon won yeterli mi?
¿ Un millón de wons son suficientes?
Bu kadarı yeterli mi?
Limpiaré esto, ¿ sí?
Paranoyanı tatmin etmek için bu yeterli mi? Ah! Sen iyi bir doktor değilsin.
¿ Es suficiente para satisfacer su paranoia? No eres muy buen medico
"Sonra, Chennai'de daha çok patlamalar olacak!" "Bu haber senin için yeterli mi?"
Entonces, habrá varias explosiones en una fila en Chennai es la noticia más por ti?
Paralarınızı gasp ettiler! Paranızı geri alamazsınız! Bu yeterli mi?
Han estafado su dinero No te devolvemos el dinero
- Bu mesafe yeterli mi?
- ¿ Es esto suficiente distancia?
Sence sahilde ilk gün bu kadar bronzlaşmam yeterli mi yoksa biraz daha sprey kullanayım mı?
¿ Estoy lo bastante bronceada para mi primer día de playa o necesito más spray?
Yeterli mi?
¿ Te parece justo?
- 5 bin dolar yeterli mi?
¿ 5000 dólares ayudarían?
- Aptal olduğunu düşünmüyorum. Bu yeterli değil mi?
Yo no creo que hayas hecho el tonto. ¿ Eso no es suficiente?
Ölüm emrini kaldırmak için yeterli bir sebep değil mi bu?
¿ Eso no es suficiente para retirar la orden de ejecución?
Bu kararı vermek için yeterli kanıtımın olmadığını düşünmüştü.
Él pensó que no tenía suficientes evidencias para apoyar mi conclusión.
Bu bana ayrıntılar üzerinde durmak için yeterli zamanı verir, hazırlıklı olacağım, beni çağırmaları ihtimaline karşılık.
Eso me dará tiempo suficiente para repasar los casos, y estar preparada, en caso de que me llamen a mi.
Bu, bir gece için yeterli değil mi?
¿ podemos dejar de hablar de eso, sólo por esta noche?
Bunu anlamak için kuzenimle bir saat geçirmeniz yeterli.
Necesitas pasar sólo una hora con mi primo para entender esto,
Neden konak aktif değil güç henüz yeterli değil mi?
¿ Por qué la mansión sigue sin energia?
Pekala, bu kadarı yeterli, amirim.
Bien, eso es suficiente, mi capitán.
İlk yılımdan beri her sömestr ekstra ders aldığım için sonbaharda mezun olmak için yeterli kredim olacak.
y desde que empecé a recibir clases extra cada semestre desde mi primer año, tengo suficientes créditos para graduarme en otoño.
Sizce de para öldürmek için yeterli sebep değil mi- - İtiraz ediyorum Sayın Hakim!
¿ No estaría de acuerdo que ese dinero es un motivo bastante irresistible...?
Birbirine "seni seviyorum" demek yeterli değil mi?
¿ No es suficiente para dos personas decir "te quiero"?
16.000 dolar vücutta oluşacak çatları maruz görmek için yeterli görünmüyor ve neden annem bunun için beni suçluyor. 3 tane çocuğu var.
¿ Y por qué me echa la culpa a mí mi madre? Tuvo tres hijos.
Peygamberinin kıyamet gününde müminlerin azami sayıda olması gerektiğini söylemesi yeterli değil mi?
No es suficiente lo que el profeta dijo que sus seguidores tienen que superarle en el día del juicio.
İyi iş çıkaramayanlar ise, son üçe kalacak ve son şans performansı sergileyecek ki kalmak için yeterli olduğunu kanıtlayabilsin.
Mi grabación no fue tan bien como me hubiera gustado,
Sanırım yalnızca uyarsak yeterli, değil mi?
Creo que con una advertencia será suficiente, ¿ no?
Bu telefonlarima dönmen için yeterli bir sebep mi?
¿ Es razón suficiente para devolverme la llamada?
"Normal" sizin işinizde sorun olmayabilir ama benim Yale'ye girmem için yeterli değil.
No es mi palabra favorita. "Normal" podría ser bueno para tu trabajo, pero eso no me hará entrar a Yale.
Ama senin için yeterli olmadı değil mi?
Pero eso no te bastaba, ¿ no es así?
Teklifiniz için teşekkür ederim ; ama benim güvenlik sistemim yeterli olmanın da çok ötesinde.
Aprecio su oferta, pero mi seguridad es más que adecuada.
İmzalamam yeterli, değil mi?
Tengo que firmarlo, ¿ verdad?
Yeterli değil mi?
¿ No es suficiente?
Galvo hepimizi kandırdı, ben dahil. Yeterli değil.
Galvo tenía a todo el mundo engañado, incluyendome a mi.
Chloe, kapora için yeterli parayı biriktirdin mi?
Chloe, ¿ has conseguido ahorrar lo suficiente?
Polis olmak yeterli gelmedi mi?
¿ No era suficiente ser policía?
El yağları ve mumlar için kar marjı yeterli olmadı sanırım, değil mi Ted?
¿ No era suficiente con las ganancias del aceite de manos y velas, Ted?
Bak bir şuna. Bu kanıt bence yeterli.
Mira eso. ¡ Suficiente prueba para mi!
Yeterli değil mi?
¿ No has tenido suficiente?
Eğer İyi Dilekler'in cuma günkü sunumundan önce CEO'yu ifşa edersek bu yine de onlara satışı yapmaları için yeterli sigortayı verir, değil mi?
Asi que podemos exponer al CEO de "Good Cheer" antes que "Good Cheer" haga su presentación para Heartfelt el vienes, entonces, cuando todavia le ofrece sufiente cobertura para seguir con la compra, no?
Umut ediyorum ki koçluğumla Clog dansı kazanmak için yeterli olur.
Espero que con mi entrenamiento, el claqué sea suficiente para ganar.
Bir politik kampanyada belki hemen hemen gerçeği söylemek yeterli. Ama benim hayatımda değil.
En una campaña política, sí, quizá una casi verdad es suficiente, pero en mi vida no lo es.
Polis olmak yeterli gelmedi mi?
¿ Ser policía no era suficiente?
Devamlı içimden ederim ama şu an yeterli gelmiyor.
Lo hago todo el tiempo en mi cabeza pero ahora, no es suficiente.
Reggie ve Barry'i öldürmek size yeterli gelmedi mi?
¿ Por qué lo secuestró?