Zeki mi Çeviri İspanyolca
1,038 parallel translation
Zeki mi?
¿ Vicente?
Gemiyi yok edecek kadar zeki mi?
¿ Y también destruir la nave?
Nasıl çalar, ne çeker, aptal mı, zeki mi istediği nedir, onu nasıl kıstırırsın...
Cómo roba o fuma, si es listo o tonto. Qué es lo que busca, cómo engañarlo...
Zeki mi? Evet.
Eso sí, inteligente sí.
Yani, beni gerçekten zeki mi buluyorsun?
Digo, ¿ de verdad crees que yo soy inteligente? Sí.
Yoksa zeki mi demek istediniz?
¿ Que soy genial?
Zeki mi, sen mi?
¡ Conque eres inteligente!
Zeki çocuk. Sana yatağın çarpıldığını söylemedim mi?
No le dije a Ud. que tenia un rodaje dañado?
- Ronnie zeki olduğunuzu söyledi. Öyle mi?
- Ronnie dice que es usted listo.
Senin gibi şirin biri mi? Kaliteli, zeki biri mi?
¿ Una chica tan guapa como tú, con tanta clase e inteligencia?
Baxter, seni ekibime seçmemin nedeni zeki bir genç olmandı. Ne yaptığının farkında mısın?
Baxter, le elegí para mi equipo porque pensé que era usted un joven inteligente.
Rupert pek zeki değil, değil mi?
Rupert no es muy listo, ¿ verdad?
Öyle mi dersin, seni zeki adam?
¿ Ah sí, listo?
Öyle mi zeki çocuk?
¿ Qué pasa, listillos?
Çok zeki ve güzel bir eşim var.
Mi mujer es bella e inteligente.
Sen zeki bir veletsin, değil mi?
Se supone que eres un tipo duro, ¿ no?
Çok zeki, öyle değil mi?
Es muy listo, ¿ no?
Anladım. Ne kadar zeki, değil mi?
Entiendo. ¿ No es inteligente?
Karım çok zeki bir kadın.
Mi mujer es muy inteligente.
Ve benim en değerli meslektaşım, zeki, çevik ve vazgeçilmez Avukat AlCamo.
Por último, mi mejor colaborador. El sutil, sagaz e indispensable abogado Alcamo.
Kendin söylemedin mi, o riske girmeyecek kadar zeki biri.
Dijiste que era demasiado inteligente para arriesgarse.
Hepimiz çok zeki olamayız, değil mi?
No todos podemos ser genios, ¿ Verdad?
Kendini zeki sanıyorsun, değil mi?
Te crees listo, ¿ eh?
Becket, krallığımdaki tek zeki adam, ve bana cephe almış!
¡ Becket es el único hombre inteligente...! ¡ de mi reino, y está contra mí!
Ama siz çok zeki bir kızsınız, değil mi? Çok dikkatli bir dil bilgisi, son derece iyi bir görgü ve terbiye.
Pero eres una chica inteligente, la gramática correcta, los modales.
Çok zeki değil mi?
¿ A que es lista?
Babam beni çok zeki bulur.
Mi padre me ve inteligente.
En zeki öğrencime ödül olarak Bir hikaye anlatıyorum.
Y como premio a mi mejor estudiante ahora le contaré una historia.
Kendini çok zeki sanıyorsun, değil mi?
Te crees muy listo, ¿ verdad?
Benim zeki dostum Vanucci, bana söylediklerine göre kaçmayı planlıyormuşsun.
Mi listo amigo Vanucci, dicen que planeas escaparte.
Profesör, ben buraya geldim çünkü ülkemde bu işe para ayıran insanlar bu özgün fikrin peşinden gelecek kadar zeki değillerdi.
He venido aqui porque la gente que proporciona el dinero en mi pais no es lo bastante inteligente para entender un concepto original.
Pervasız şairler, nüktedan ve zeki kişiler olmalı etrafımda. Bir tele dokunup da... Kralı istediğim gibi oynatabilecek müzisyenler.
Debo rodearme de poetas lascivos, de agradable ingenio, de músicos que, con sòlo tañer una cuerda, guíen al influenciable rey por el camino de mi elecciòn.
Suçlu, öyle biri değil o bir bilim adamı, entelektüel ( akıllı, zeki ) bir insan. Bize misafir gelmiş, değil mi? Masalları, efsaneleri, temennileri toplamaya, yazmaya gelmiş....
Este infractor no es un infractor, sino un eminente científico, un intelectual que vino de visita, a coleccionar nuestros cuentos... nuestras leyendas, ¿ comprende...?
Zeki oldukları belli, değil mi?
Son inteligentes...
Çok zeki biri, yani amirim.
Mi superior es muy inteligente.
Benimle konuşmak zorunda olmadığını bilecek kadar zeki biri mi?
¿ Sabe que no debe hacerlo?
Kendime zeki bir avukat tutarım bu parayla ki o da sana, dedektifimle yalnız konuşma hakkım olduğunu söyler.
A continuación, la utilizo para alquilarme un abogado inteligente... que le dirá que tengo derecho... hablar con mi ojo solo.
"Pek zeki değilsin, değil mi?" "Hayır." "Harika."
"No eres muy inteligente, ¿ cierto?" "No". "Perfecto".
Lanet bir tipik Rhondda'sın, değil mi? Kendini çok zeki sanıyorsun.
¡ Maricón, listillo!
Siz zeki adamlar bir yerde uzun süre kalmaktan hiç hoşlanmazsınız, değil mi?
Uno no quiere permanecer en el mismo lugar cuando es más inteligente que los otros.
Dr. MüIIer, delilerin zeki de olabileceklerini size benim mi öğretmem gerekiyor?
¿ Debo enseñarle yo que los locos son astutos?
Yunuslar zeki balıklardır, dişçim bile öyle dedi.
Los delfines son muy inteligentes. Lo dice mi dentista.
- Anlatayım. Teddy Salata CIA'in gelmiş geçmiş en zeki ajanı değil mi?
Teddy Ensalada es el mejor agente que ha tenido la CIA, ¿ no?
Bunların hepsi yok edilecek... Ve şaşkınlığımı bazı zeki... polis memurları dışında hiç kimse bilemeyecek.
Todo esto será destruido... y nadie sabrá de mi vergüenza, aparte de esos oficiales tan listos.
Ne zeki, değil mi?
¿ A que es listo?
İhtiyar, pek zeki değildi.
Mi viejo nunca fue demasiado listo.
Bana zeki, güvenilir bir genç olarak tavsiye edilmiştin.
Usted fue recomendado a mi como un confiable, inteligente joven oficial.
Sen zeki bir çocuksun,..... öyle değil mi?
Eres un chico inteligente. ¿ Verdad?
Ve Jeremiah, eski kocam. Çok zeki ve seks hastası bir hayvandan başka bir şey değildi.
Y Jeremiah, mi ex-marido, era un obseso sexual, un animal maravilloso.
Senin gibi zeki biri Peter'i sevdiğimi niçin fark etmedi.
¿ No te das cuenta de que quiero a mi marido?
Yani yapmamız gereken tek şey denizde bir fırtına bulmak ve işte... hepimiz Einstein'dan daha zeki oluverdik öyle mi?
Pasamos por una tormenta en el mar y ¡ zas! somos más inteligentes que Einstein.