Çok bekledin mi Çeviri İspanyolca
95 parallel translation
Çok bekledin mi?
¿ Has esperado mucho, cariño?
- Çok bekledin mi?
¿ Le parece bien?
Çok bekledin mi?
¿ Hace mucho que esperas?
Çok bekledin mi?
Espera. No gracias, no te molestes...
- Çok bekledin mi?
- ¿ Llevas mucho tiempo esperando?
Çok bekledin mi?
¿ Llevas mucho esperando?
- Çok bekledin mi?
- ¿ Hace mucho que me esperabas?
- Çok bekledin mi? - Hayır.
- ¿ Has esperado mucho?
- Çok bekledin mi?
- ¿ Hace mucho que esperas?
- Çok bekledin mi?
- ¿ Llevabas mucho esperando?
- Çok bekledin mi?
- ¿ Tienes tiempo esperándome?
Çok bekledin mi?
¿ Hace mucho que me esperas?
Çok bekledin mi?
¿ Has esperado mucho?
Çok bekledin mi?
¿ Esperabas hace mucho?
Günün nasıldı? Çok bekledin mi?
Estuviste esperando mucho tiempo?
Telefonda çok bekledin mi?
¿ Esperaste mucho?
Çok bekledin mi?
¿ Has tenido que esperar mucho?
Çok bekledin mi?
llevas aqui mucho tiempo?
- Çok bekledin mi? - Hayır.
¿ Llevas rato esperando?
Çok bekledin mi?
¿ Llevas mucho aquí?
- Çok bekledin mi?
- ¿ Llevas mucho esperando?
- Çok bekledin mi?
- Has estado mucho tiempo aquí?
- Merhaba, çok bekledin mi?
- ¿ Llevas mucho esperando?
Çok bekledin mi?
¿ Esperaste mucho?
Çok bekledin mi?
- ¿ Esperaste mucho?
Çok bekledin mi?
- ¿ Estuviste esperando mucho?
- Çok bekledin mi?
¿ Espero mucho?
Yoo-jin'i çok bekledin mi?
Yoo Jin... ¿ Te ha hecho esperar mucho?
- Çok bekledin mi?
Siento llegar tarde.
- Çok bekledin mi?
- ¿ Me esperabas?
- Çok bekledin mi?
- ¿ Esperaste mucho tiempo?
Çok bekledin mi?
¿ Llevabas mucho esperando?
Çok bekledin mi? Saatim yoktu.
¿ Has esperado mucho rato?
Çok bekledin mi? - Pek sayılmaz.
- ¿ Llevas mucho esperando?
Çok bekledin mi?
Llevas esperando mucho?
Çok bekledin mi?
¿ Esperaste mucho tiempo?
Çok bekledin mi?
¿ Me esperaste mucho?
Çok bekledin mi?
¿ Tuviste que esperar mucho?
Çok bekledin mi? ( Taş gibi olmuş : O )
¿ Me esperaste mucho tiempo?
Hey Hank, çok bekledin mi?
Hey, Hank. ¿ Llevas esperando mucho?
Çok bekledin mi?
¿ Has esperado mucho tiempo?
Faytonu çok bekledin mi?
¿ Tuviste que esperar el tranvía?
Çok bekledin mi?
¿ Has tenido que esperarme?
Çok bekledin mi?
Por que tanta espera?
- Çok bekledin mi?
¿ Quién se cree que es? " - ¿ Esperaste bastante?
Çok bekledin mi?
Has venido temprano.
Düşündüğümden biraz daha çok vakit aldı. Çok bekledin mi?
de lo que había pensado.
Çok uzun süre bekledin mi?
¿ Has esperado mucho? - No alcancé el autobús.
Bunun için çok uzun bir süre bekledin, öyle değil mi?
¿ Ha esperado mucho tiempo por esto, no es así?
Çok bekledin mi?
Esperaste mucho?
Çok fazla bekledin mi?
¿ Has esperado mucho?