Çok büyük Çeviri İspanyolca
19,345 parallel translation
Bay Welles'in zamanında çok büyük işler çıkardığını hepimizin bildiğinden eminim.
Sabemos que es difícil reemplazar al Sr. Welles.
Çok büyük bir problemle karşı karşıyayız.
Tenemos un problema grande.
Çünkü buraya gelmekle çok büyük hata yaptım.
Todo porque cometí el gran error de venir aquí.
Sen de çok büyük bir hata yaptın.
Cometiste un gran error.
Hâlâ çok büyük olduklarını düşünüyorum.
Creo que son demasiado grandes.
Bu çok büyük bir turnuva.
Es un torneo muy importante.
Londra çok büyük!
¡ Londres es enorme! Londres es...
Çok büyük bir şehir.
Es una ciudad grande. Muy grande.
- Çok büyük bir gemi.
- Es un barco grande.
Bir zamanlar çok büyük bir asilzade varmış. Adı da Mavisakal'mış.
Érase una vez que había un gran noble y su nombre era Barbazul.
- Belki de bizim için çok büyük bir evdir.
Puede que sea mucha casa para nosotros.
Bu, çok büyük bir onur.
Es un honor.
Çok büyük bir kayıp!
¡ Qué desperdicio!
HHM'e borcum çok büyük.
Le debo mucho a HHM.
Çok büyük. - Kim, halledersin, merak etme.
Oye, Kim, tienes esto, ¿ de acuerdo?
Yani sayı çok büyük ama çek gerçek. Emin misiniz?
Quiero decir, sé que el número es realmente, realmente grande, pero el cheque es real. ¿ Estás seguro...?
Bu operasyona bağlı bir çok büyük şey olduğunu anlıyorum ki Charles bunlardan sadece biri.
Entiendo que hay muchos elementos a tener en cuenta en esta misión, de los cuales Charles es simplemente uno.
Endişeleniyorum çok büyük bir hata yapmışızdır diye.
Me preocupa que cometamos un terrible error.
Burada bir şeyler kurmak adına çok büyük fedakârlıklarda bulundum.
He sacrificado demasiado para construir algo aquí.
Onu tek bir, belirleyici savaşa mecbur edeceğiz. Çok büyük üstünlüğümüz olan bir savaşa, birazcık da talihle onu felaket bir bozguna uğratabiliriz.
Le forzamos a un solo y decisivo combate, uno en el que tenemos una enorme superioridad y uno en el que, con un poco de fortuna, podríamos conducirle a una catastrófica derrota, doblegar su fortaleza militar,
Çok büyük umutlarla başlamıştık.
Empezamos con unas expectativas tan altas.
Kafan çok büyük ve ineğin tekisin!
¡ Tu cabeza es muy grande! ¡ Eres un nerd!
- Şirketini kurduğunda LeAnn baban, babama çok büyük bir hata yaptığını söylemişti.
- Al crear tu firma tu padre le dijo al mío que cometías un grave error.
Aslında, sayın milletvekili öncelikle bir seçim kazanmadan valiliğin çok büyük bir sıçrama olacağını düşünüyorum.
Diputada decidí que la Gobernación es un salto grande sin ocupar un cargo electo primero.
Daha da önemlisi, bu gece çok büyük.
Y es precioso. El tema es que esta noche es el gran evento.
Hayır, sana sürtük dediğim için özür dilerim çünkü sen çok büyük bir amı hak ediyorsun etkiliyici kişisin.
No, déjame disculparme por llamarte con la palabra P. Porque lo que realmente eres es una triple C. Clásica con clase.
Çok büyük olduğu düşünülürse.
Es bastante grande igualmente.
Dediğim gibi, Süper Mario 2 oyun camiasına görsel taslak olarak çok büyük katkıda bulundu.
Como iba diciendo. "Super Mario Brothers 2" ha hecho algunas muy buenas contribuciones al vocabulario visual del juego como un conjunto.
- Çok büyük bir düşünce bu.
Es un proyecto sagrado.
Çok büyük bir hata yaptım ve benden nefret etmekte haklısın.
He cometido un gran error, y tienes razón en odiarme.
- Çok büyük.
- Es enorme.
Dur biraz, bu çok büyük bir olay.
Espera, eso es importante.
Çok büyük bir hata yapıyorsun.
Estás cometiendo un gran error.
Bunlar çok büyük miktarlar.
Son cifras enormes.
Çok büyük beklentiler ve övgüler kendimi berbat hissetmeme neden oluyordu.
Toda la expectativa y el orgullo me hacía sentir terrible conmigo mismo.
Şimdi, bugün ilk mezun etmek istediğim kişi çok büyük bir ezikti, onu dışarıda gördüğümüzde yüzüne gülüyorduk. Şimdiyse neredeyse bir adam oldu.
Ahora, el primer graduado que quiero traer hoy aquí, solía ser un gran gran perdedor, del que todos se reían cuando salía de una habitación, y ahora es casi un hombre.
Sivillere büyük huzursuzluk yaratacak ve dünya ticaretini çok büyük ölçüde etkileyecek bir solar fırtınayla uğraşıyoruz.
Lo siento. Solo estoy lidiando con una pequeña historia sobre una tormenta solar que amenaza el comercio global y que promete disturbios civiles. ¡ Sí!
Hak edecek hiçbir şey yapmamışken böyle büyük bir serveti miras almaktaki şansımdan utanıyorum daha çok.
Principalmente, me siento avergonzado por mi buena suerte al haber heredado una gran fortuna, no he hecho nada para merecerla.
Görünüşte silahların ana unsur olacaklarını düşünmek mantıklı değil tabii zira istatiksel olarak havuzlar çocuklara çok daha büyük bir tehlike teşkil ediyor.
En lo básico, claro, sería irracional pensar que lo de las armas es un factor primordial, porque estadísticamente las piscinas resultan más peligrosas para los niños.
Çok kazık biliyorum ama kullanırken büyük fark yaratıyor.
Sé que parece un timo, pero existe una gran diferencia.
Çok büyük bir firma.
Es un bufete muy importante.
- Evet ama iş çok büyük Jimmy.
Es que... Es...
Çok uzak bir diyarda yaşıyorum. Büyük, sihirli bir gökkuşağı beni buraya getirdi.
Vivo en una tierra muy lejana, y fui transportado a este lugar por un gigante arcoíris mágico.
- Yeğenim. Ama bu halk mahkemesinde bulunduğum için çok heyecanlıyım ve siyahi yargıçların da büyük bir hayranıyım. Evet.
- Mi sobrino.
Şu anda Karayiplerdeki en çok aranan adam. Elinde nadir cevherler bulunduruyor. Büyük bir İspanyol ganimetinin kazancıydı ve rastlantı eseri Nassau'daki Rogers'ın rejimi karşısındaki tek galibiyet umudumuz.
En este momento, es el hombre más buscado en las Indias Occidentales, debido a un alijo de extraordinarias joyas que tiene en su poder, procedente de un enorme botín español y si tenemos suerte, nuestra única esperanza de victoria contra el régimen de Rogers en Nassau.
Burada olduğunuz için çok heyecanlıyız. Size söylemeliyim ki biz sizin büyük hayranınınızız.
Los admiramos mucho.
Senin için çok zor olduğunu biliyorum fakat şu an büyük düşmanın Kimmy ile karşı karşıyasın.
Pero ahora que has enfrentado a tu mayor archienemiga, Kimmy, creo que estás lista para seguir adelante y empezar una nueva vida.
Hollywood'daki bütün büyük film saraylarını ziyaret ettiler. Saraylar büyük güzel ve çok da pahalı değillerdi.
Frecuentaban las grandes salas de cine en Hollywood impresionante, hermoso, y no demasiado caro.
Büyük kararlar vermeyi çok iyi bilirim.
Joder, lo sé todo sobre eso.
Kadın çok cesurmuş, ama canavar büyük ve öfkeliymiş.
La mujer era realmente valientemente, peleó muy duro, pero el monstruo era grande y aterrador.
Gerçekten çok üzgünüm Bayan Grant çünkü size saygım büyük ve asla sizi kırmak istemem.
Porque la respecto mucho. Y nunca he querido hacerle daño. Ni a Adam.
çok büyüktü 16
büyük 617
büyükanne 565
büyükbaba 717
büyük anne 71
büyük patron 23
büyük mü 50
büyük ihtimalle 122
büyük iş 25
büyük iskender 25
büyük 617
büyükanne 565
büyükbaba 717
büyük anne 71
büyük patron 23
büyük mü 50
büyük ihtimalle 122
büyük iş 25
büyük iskender 25
büyük baba 86
büyük adam 60
büyük bir zevkle 63
büyükannem 65
büyük kardeş 50
büyük ihtimal 23
büyük britanya 20
büyük bir ev 19
büyük bir hata yaptın 18
büyükelçi 309
büyük adam 60
büyük bir zevkle 63
büyükannem 65
büyük kardeş 50
büyük ihtimal 23
büyük britanya 20
büyük bir ev 19
büyük bir hata yaptın 18
büyükelçi 309