Çok mutluyduk Çeviri İspanyolca
159 parallel translation
Hâlbuki beraber çok mutluyduk.
Hemos sido tan felices juntos...
Birlikteyken çok mutluyduk.
¿ Sólo jugabas conmigo?
Orada çok mutluyduk.
Hemos sido tan felices allí.
Burada çok mutluyduk. Sanırım bu hissediliyordur.
Fuimos inmensamente felices, creo que eso se siente.
Biz çok mutluyduk Evi yönetme şeklimden... gurur duyardı.
Éramos tan felices. Estaba tan orgulloso de mí... de la forma en que me manejaba.
- Hepimiz çok mutluyduk.
- Éramos tan felices... - Tan felices.
Üçümüz çok mutluyduk.
Los tres éramos muy felices.
Birlikte çok mutluyduk!
¡ Lo hemos pasado tan bien!
İkimiz birlikte çok mutluyduk, değil mi?
Hemos sido realmente felices los dos...
Evet, evlendik... Çok mutluyduk. Hudson Nehri üstünde, çok hoş bir teknenin içinde yaşıyorduk.
Sí, estuvimos casados, felizmente casados y vivimos en una preciosa casa flotante en el Hudson.
Rüya gibiydi. Çok mutluyduk.
Parecía un sueño, éramos tan felices.
Beraber çok mutluyduk.
Éramos demasiado felices juntos.
Biz çok mutluyduk.
Éramos muy felices.
Daisy ve ben çok mutluyduk.
Daisy, éramos muy felices.
Çok mutluyduk çok!
¡ qué felices hemos sido aquí!
Hala kendimi arkadaşlarımla mavi gökyüzü altında çimlere uzanmış olarak hayal edebiliyorum. Yiyip içip şakalaşırken dünyayı umursamıyorduk. Çok mutluyduk.
Parece que me estoy viendo junto a otros, sentado en el prado, bajo un cielo sereno, despreocupados y felices, comiendo, riendo, bromeando...
Eve giderken çok mutluyduk
La vuelta a casa fue estupenda.
Baban ve ben çok mutluyduk.
No es verdad. Tu padre y yo éramos muy felices.
Peter her zaman istediğim çocuktu. Çok mutluyduk.
Peter era un hijo deseado, éramos felices.
Çok mutluyduk, kalbim çok heyecanlıydı.
Éramos tan felices Mi corazón latía como loco
Çok mutluyduk.
Éramos tan felices
Mieze ile birlikteydim ve her şey çok güzeldi ve şey, biz çok mutluyduk.
Estaba con Mieze... y todo era tan bonito y... éramos tan felices.
Carlos'la burada çok mutluyduk.
Carlos y yo fuimos muy felices aquí.
Hepimiz çok mutluyduk.
Éramos tan felices.
Her şeye rağmen, Louise ve ben çok mutluyduk.
A pesar de eso, Louise y yo éramos muy felices.
Tanımadığımız insanları öptük, çok mutluyduk.
Besamos a completos extraños, estábamos tan felices.
Çok mutluyduk. Güldük, ağladık.
Estábamos increiblemente felices, reíamos y llorábamos.
Annem ve ben... biz çok mutluyduk.
Mi madre y yo, fuimos muy felices.
Çok mutluyduk.
Éramos muy felices.
Serbest kaldığımızda çok mutluyduk ama öte yandan... gerçekten çok üzgündük çünkü hayatta kalan son insanlardan biri olduğumu fark ettim.
En el momento de la liberación, estábamos Felices, por supuesto. Pero a la vez muy tristes porque nos dimos cuenta que fui uno de los últimos en sobrevivir que los demás que habían ido a Auschwitz conmigo nunca regresarían.
O zamanlar çok mutluyduk.
Y éramos muy felices entonces.
Çok mutluyduk.
Estábamos tan felices.
çok mutluyduk.
estábamos muy contentos.
Fakirdik fakat çok mutluyduk evde hep beraber yemek yapıp, müzikle uğraşıyorduk.
Fui a la escuela en un pequeño lugar llamado Elementaria del Este
Gus doğduğunda burdayken, çok mutluyduk.
Cuando estábamos aquí, cuando tuvimos a Gus, éramos tan felices.
Yani bu benim için büyük bir şok oldu tabii. Çünkü çok mutluyduk, biliyor musunuz?
Naturalmente fue un mazazo, porque éramos tan felices.
Beyaz Kreş'te, hepimiz çok mutluyduk.
Dentro de la Guardería Blanca todos éramos felices.
çok mutluyduk.
¡ que yo era feliz!
Niçin, biz çok mutluyduk.
¿ Es idiota, no? ¡ Eramos felices!
Çok mutluyduk çünkü orda oturuyorduk.
Nos daba schpilkes estar tan cerca.
Çok mutluyduk.
Fuimos muy felices juntos.
Çok mutluyduk. Sadece... mutluyduk.
Y nosotros nos sentimos bien, simplemente... bien.
İstanbul'da çok mutluyduk.
En Estambul, fuimos felices.
Bu yolculuğa çıkıp da seninle tanışıncaya kadar çok mutluyduk biz.
Ella me quiere muchísimo. Lo sé.
Önceleri mutluyduk. Sadece çok şımarık ve güzeldi.
Habíamos sido felices, lo que pasa es que era una niña mimada, demasiado bella.
Yumurtalarımızı düz ucundan açmaktan dolayı mutluyduk. O deli ülke Blefuscu'nun deli kralı çok büyük bir ordu ve donanma topladı ve bizi yumurtalarımızı aptal, saçma sivri ucundan açmaya zorladı!
Èramos felices abriendo los huevos por la parte puntiaguda hasta que ese loco rey del loco país de Blefuscu reunió un gran ejército y una flota para obligarnos ¡ a abrir los huevos por la estúpida y boba parte ancha!
Mutluyduk çünkü aynı zevklere aynı eğitime aynı tutkulara sahiptik. Kısacası çok iyi anlaşıyorduk.
Eramos felices porque teníamos los mismos gustos, la misma educación, los mismos deseos... en resumen, nos llevábamos genial.
Çok mutlu olmamız gerektiğini düşüneceksiniz. Mutluyduk. Ama ne kadar mutlu olduğumuzun Edgecombe Villası'ndaki tatlı hayatımız sone erene ve tamamen farklı bir hayata başlayana kadar farkında değildik.
Pensarán que éramos muy felices, y tienen razón pero no nos dimos cuenta hasta que un día terminó y nuestra vida cambió radicalmente
Oldukça mutluyduk. Ama şimdi çok hasta. ve hastalığı tehlikeli
Pero ahora está muy enferma.
Çok mutluyduk.
- Éramos muy felices.
O yaz... çok mutluyduk.
Y ese verano fuimos... Fuimos felices entonces, ¿ verdad?
çok memnun oldum 229
çok mutluyum 368
çok mutlu oldum 39
çok mutlu 51
çok merak ettim 29
çok merak ediyorum 37
çok mu komik 18
çok makbule geçti 20
çok memnun olurum 68
çok memnunum 33
çok mutluyum 368
çok mutlu oldum 39
çok mutlu 51
çok merak ettim 29
çok merak ediyorum 37
çok mu komik 18
çok makbule geçti 20
çok memnun olurum 68
çok memnunum 33
çok meşgulüm 91
çok mutsuzum 26
çok makbule geçer 21
çok minnettarım 75
çok mu şey istiyorum 17
çok meşgul 34
çok meşguldüm 54
çok mu 65
çok mükemmel 16
çok memnun oluruz 22
çok mutsuzum 26
çok makbule geçer 21
çok minnettarım 75
çok mu şey istiyorum 17
çok meşgul 34
çok meşguldüm 54
çok mu 65
çok mükemmel 16
çok memnun oluruz 22
çok mutluydum 20
çok mu geç 22
çok mantıklı 60
çok modern 16
çok mu önemli 16
çok mu kötü 45
çok mantıksız 20
çok mu geç 22
çok mantıklı 60
çok modern 16
çok mu önemli 16
çok mu kötü 45
çok mantıksız 20