English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ Ç ] / Çok tatlılar

Çok tatlılar Çeviri İspanyolca

330 parallel translation
- Çok tatlılar.
- Oh, son amorosos.
- Çok tatlılar.
- Muy agradables.
Çok tatlılar, ama bu imkansız.
Son muy amables, pero es imposible.
- Çok tatlılar.
- Qué monas.
Çok tatlılar.
Qué dulces.
Ama birbirleri ile çok tatlılar. Belki çok tatlı.
Pero si eran tan dulces...
Çok tatlılar.
Son lindas.
- Hiç bu kadar fazla yavru gördün mü? - Çok tatlılar, değil mi?
- ¿ Habías visto a tantos cachorritos?
- Çok tatlılar.
- ¡ Son adorables! - ¿ Están lindos, verdad?
- Çok tatlılar.
- Son tan lindos.
- Çok tatlılar.
Conmovedor. - ¿ Verdad que sí?
- Çok tatlılar.
Son simpáticos.
Çok tatlılar.
- Son muy dulces, ¿ no?
- Çok tatlılar değil mi?
Son majas, ¿ no?
- Çok tatlılar.
- ¡ Qué monos!
- Çok tatlılar, değil mi?
- Son lindos, ¿ no?
Kesinlikle çok tatlılar. - Evet.
Son absolutamente adorables.
Anne ve baban gerçekten çok tatlılar.
Tus padres son muy cool.
Uçlarını ısırarak kopar. Çok tatlılar.
Chupa el extremo, son muy dulces.
- Çok tatlılar!
- iQué guapos son!
Çok tatlılar.
¡ Qué bonitas son!
Çok tatlılar.
Son tan lindas.
Çok tatlılar.
Son divinos.
- Evet. - Gerçekten çok tatlılar.
Sí, son muy lindas.
Çok tatlılar. Kaç yaşındalar?
Dulces. ¿ Cuántos años tienen?
Çok tatlılar.
¡ Qué hermoso!
Bunlar çok tatlılar.
Esto es tan hermoso.
Ama çok tatlılar.
Pero son muy ricos.
Ama çok tatlılar.
Pero son tan dulces.
Kabul et, çok tatlılar.
Admite que son lindas.
Çok tatlılar.
- Son monos.
Çok tatlılar, değil mi?
Adorables, huh?
- Evet, çok tatlılar.
- Si, lo son.
Çok tatlılar.
- Son encantadores.
- Çok tatlılar.
- Qué monos.
Çok tatlılar!
Qué tiernos.
Oh. çok tatlılar.
Oh... Son lindos.
Ama çok tatlılar.
Pero son agradables.
Çok tatlılar.
Están calentitos.
"15 yavru çalındı." Çok küçük ve tatlılar.
"15 perritos robados".
Çok geçmeden dört kaşıklı muzlu tatlılar havada uçuşmaya başladı.
Pronto sería una banana de cuatro tanques en el aire.
Ah, çok sevimli olmalılar, tatlım.
Oh, seguro que eran preciosos, tesoro.
Söz bir yana tatlım, bu piliç, iyice çirkinleşti. Ama, onun kesinlikle çok güzel ayakkabıları vardı, öyle değil mi?
Hacia atrás de la fila, linda, ella ponía lo feo en la fealdad.
Evet, çok tatlılar.
- Qué niños más guapos. - Sí.
Baksanıza, bazılarınızın popoları çok tatlıymış.
Algunos de Uds. tienen unos traseros muy bonitos.
Bence bu çok tatlı. Çok sevecen bir aile olmalılar.
Ustedes sigan el ejemplo de cómo deben tratarse los hermanos.
Stallone'nin annesi ve onun çok güzel tatlıları vardı.
Era la madre de Stallone. Sus flanes eran muy buenos. - ¿ Qué haces aquí?
Buddy'nin tatlılarının üzerine çok fazla krem peynir koyma.
Jamás pongas demasiado queso crema sobre el pan de Buddy. Sí.
Yaşlılar çok tatlı olabiliyor.
Ohh. Las personas viejas pueden ser tan dulces.
Çok tatlılar.
¿ No eran lindos?
Robin çok tatlı, biraz nörotik ama hayatımı bir öğretmenin kocası olarak, gezi yazıları yazarak ve Monroe Gordon ile evli olan muhteşem sarışınla sevişmenin nasıl bir şey olacağını bilmeden geçiremem.
Robin es un encanto. Es un poco neurótica... Pero no quiero pasarme la vida como el marido de una maestra...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]