Şunu bil ki Çeviri İspanyolca
706 parallel translation
Eğer ayrılmamız gerekirse, seni nereye koysalar, nerede olursam olayım, şunu bil ki, ben- -
Si algo nos separase donde te lleven y dondequiera que esté, quiero que sepas que...
Şunu bil ki, senin kötü biri olmadığını düşünüyorum.
Sabe, creo que no es un mal tipo.
Şunu bil ki bu işe yaramaz, Phil.
Y no funcionará.
Ama şunu bil ki soylu oğlum benim, babanın canına kıyan yılan, onun tacını giyiyor şimdi.
Pero tú has de saberlo. La serpiente que arrebató la vida a tu padre luce hoy su corona.
Sen de şunu bil ki pazarlıkçı papaz, kardeşim koruyucu meleklere katılırken sen böğüreceksin cehennemin dibinde.
Y a ti, clérigo ruin, te digo que ella, un ángel, mediará por ti cuando yazcas aullando.
Şunu bil ki 28 senedir kimse zırhlı bir aracı soyup da kaçamadı.
Te diré algo. Nunca nadie pudo asaltar un camión blindado en 28 años.
- Şunu bil ki, yanılmıyorum.
Te aseguro que no me equivoco.
Şunu bil ki, kötü bir vaka gördüm mü tanırım.
Sé reconocerlas cuando no son buenas.
Ama şunu bil ki, bir hapishaneydi!
¡ Pero yo te digo que era una cárcel!
Şunu bil ki piknikle ilgili anlattığından fazlasını biliyorum.
¡ Sé más de lo que crees acerca de lo que pasó!
Sadece şunu bil ki, bunu unutacağımı hiç sanmıyorum.
sólo quiero que sepas que jamás Io olvidaré.
Şunu bil ki.. Ustalar kolay yakalanmaz.
No sé qué le pasa, que ahora no puedo controlarle.
Şunu bil ki benimle çıktığın gün beni yalnız bırakıyorsun.
Si te interesa deberías salir solamente conmigo.
- Ağlıyor. Ally, şunu bil ki, ikimiz de gelip bizimle yaşamanı çok isteriz.
Quiero que sepas... que a los dos nos gustaría mucho que vivieras con nosotros.
Ama şunu bil ki : ne inancın ne şüphen inandırıcı değil.
Tu fe y tus dudas son muy poco convincentes.
Ama şunu bil ki, asılışını görmek için yaşayacağım.
Pero te lo advierto, viviré hasta verte en la horca.
Ama şunu bil ki bir daha hayatında olmayacağım.
No volveré a entrar en tu vida nunca más.
onun için böyle demiştin... fakat şunu bil ki, sende aptal bir bilimcisin!
Si para él es virtud, Vd. la está convirtiendo en una ciencia.
Şunu bil ki, kararιn ne olursa olsun... yanιndayιz.
Señor, sólo queremos que sepa que, decida lo que decida, estamos con usted.
Ama her şey için şunu bil ki Tanrı ya hesap vereceksin.
Sólo que, no olvides que por todo eso has de responder ante el Juicio de Dios.
"... ve düzeni sana verdiğim şekilde koru. " " Ama şunu bil ki, İsa her erkeğin üstü... " "... ve her kadının üstü erkek ve İsa'nın üstü de Tanrı'dır. "
Quiero que sepan, que Cristo es la cabeza, o sea el amo, de todo marido, que el marido es la cabeza de su esposa y que Dios está por encima de Cristo.
Şunu bil ki, bana her zaman güvenebilirsin.
No insisto pero quiero que sepas que puedes contar conmigo.
Canının istediğini söyle. Ama şunu bil ki ağzından çıkan her söz, siciline işlenecek.
Pero recuerde que cada palabra quedará registrada en su expediente.
Şunu bil ki ; seni gerçekten özledim.
No me importa confesarte que te extrañé mucho.
Önce şunu bil ki bu olanlardan seni sorumlu tutuyorum.
Quería que fueras el primero en saberlo porque te considero responsable.
Şunu bil ki burada özgürsün, İstediğin zaman girip çıkabilirsin.
Quiero que sepa que aquí es libre. Puede entrar y salir cuando quiera.
20 yılı aşkın emeğimin üzerine kavga çıkarmaya istekliysen... şunu bil ki ben de kesinlikle burada olacağım!
Si quieres destruir todo lo que he construido en 20 años quiero estar presente.
Şunu bil ki, özgürlüğe giden yol lekesiz olmalıdır.
que debe comprender el camino de la libertad debe ser pura.
Yine de şunu bil ki... eğitimine devam etmek ve şirketin sorunlarıyla ilgilenmek için... dilediğin kadar zamanın var önünde.
Sin embargo, tendrás todo el tiempo para continuar tus estudios... y entender los problemas de la compañía.
- Şunu bil ki, biz hariç herkes... durmadan öpüşüyor.
- Sólo que no nos las podemos permitir. - Todos excepto nosotros... van por la vida besando sin parar.
Yalnız şunu bil ki, yaptıklarının karşılığını asla ödeyemem.
Sólo me queda por decir que tu mérito es mayor que todo lo que puedo pagar.
- Hey.. -.. hey, ne söylemeye çalıştığını bilmiyorum ama, şunu bil ki...
No sé qué quiere decir, pero te aseguro que los he conseguido...
Shelly ile ilgili hiçbir şey bilmiyorum. Şunu bil ki ona büyük bir iyilik yapıyorum.
No le debo nada a Shelly y le hago un gran favor.
- Şunu bil ki bütün gece kurşun yemeye can atmıyorum ama zorunluysa.
- No me importa decirte que no me entusiasma la idea de quedarme toda la noche pero supongo que así tiene que ser.
Benim hakkımda hüküm vermeden önce şunu bil ki Fraser'ı açıkta yakalamak için başka seçeneğim yoktu.
Antes de que me juzguéis para siempre, era la única forma de hacer que Fraser diera la cara.
Saxewar, sen de şunu bil ki baobab ağacını deviren rüzgar, buğday dalını en fazla büker.
Saxewar,... sabe que... el viento que derriba al baobab sólo dobla el tallo de mijo.
Şunu bil ki, evladım?
¿ Sabes algo, hijo?
Şunu bil ki çok iyi bir şarap olmayacak.
Debes entender, no será un vino muy bueno.
Şunu bil ki, mucize tutkal bile olsa bu işe güvenmiyorum.
Pero te advierto que aunque tu masilla sea milagrosa... no me fío de ti.
Sana yüzde 10 veririm ama şunu bil ki ; benim için çalışıyorsun.
Te daré el 10 %. Pero escucha bien. Tú trabajas para mí.
Çok sayıda engeller, siyasi güçler, hediyeler... Ama şunu bil ki sen çok kirli bir durumdasın... ve ben sabırlı değilim.
Demasiados obstáculos, política y favores... pero está envuelto en algo ilegal... y yo soy paciente.
Billy, şunu bil ki, artık sana başka bir iş bulmayacağım.
Billy, quiero que sepas que no te proporcionaré más trabajos.
Şunu bil ki bu büyük bir satış hilesi.
Pues resulta que es un gran truco de ventas.
Şunu bil ki, şu an çalışıyorum. İlginç olan yanı ise ;
Imagínate, estoy trabajando y lo divertido es que
- Biz birbirimizi seviyoruz... şunu bil ki.
- nosotros nos amamos... y lo sabes.
Şunu bil ki sırların, sadece bende kalacak...
~ Por favor reconoce tus secretos, están a salvo conmigo... ~
Ve şunu da bil ki, fazla sabırlı biri değilimdir.
Y ya sabes que no me caracterizo por ser un tipo paciente.
Ama şunu da bil ki bu genç adamla adil bir dövüş yaptık.
Pero quiero que sepas que ese muchacho tuvo una pelea justa.
Çünkü şunu bil, bir gün öyle birini göreceksin ki tanıdığın bütün herkese bedel olacak.
porque sabes que un día, te encontrarás a un tipo que valdrá lo que todos los otros, él sólo.
Şunu da bil ki bu eve her bakmamda O'nu öldüresim geliyor, öldüresim Michael!
Cada vez que veo esta casa, lo mataría. Y mataría a Michael.
- Şunu bil ki, biz XIV.
- Te lo digo,
şunu biliyor musun 19
şunu bilmeni isterim ki 17
kirk 419
kırk 72
kira 164
king 176
kısa 87
kimi 527
killer 16
kingdom 19
şunu bilmeni isterim ki 17
kirk 419
kırk 72
kira 164
king 176
kısa 87
kimi 527
killer 16
kingdom 19