English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ Ş ] / Şunu bilmeni isterim ki

Şunu bilmeni isterim ki Çeviri İspanyolca

207 parallel translation
Şunu bilmeni isterim ki...
Quiero que sepas que...
Şunu bilmeni isterim ki dürüst olabilirim ama fakirim.
Quiero que sepa que soy honrado, aunque pobre.
Şimdi, şunu bilmeni isterim ki, benim hakkımda ne düşünürsen düşün,... Ben katil değilim.
Sólo quería que supieses, que no importa lo que pienses de mí, yo no soy un asesino.
Şunu bilmeni isterim ki... evimi kendi evin gibi kabul edebilirsin.
Quiero que sepas que mi casa es tu casa.
Ne fark eder ki? Şunu bilmeni isterim ki, sana çok müteşekkiriz MacNamara.
Quería que supiera... que le estamos muy agradecido MacNamara.
Eğer şu an ölüyorsam, şunu bilmeni isterim ki Levius... Lucila'yı derhal öldürmeleri için emir vermiştim.
Debes saber, Livio, que, si muero, he dado la orden de matar a Lucila.
Şunu bilmeni isterim ki...
Sólo quiero que lo sepa.
Şunu bilmeni isterim ki korktuğumdan veya başka birşey yüzünden değil.
Quiero que sepa que no es porque tenga miedo ni nada de eso.
Şunu bilmeni isterim ki, seni buradan çıkaracağız.
Te sacaremos de aquí.
Hepsini uydurdum diyelim ve unutalım gitsin ama yine de... Şunu bilmeni isterim ki bağımsızlığıma aşırı düşkünüm ve hukuk diliyle söyleyecek olursam özgürlüğümü devredebileceğim hiç bir ilişki öngörmüyorum.
Supondremos que fueron imaginaciones mías y no se hable más, pero... quiero que sepas que estimo mi independencia... y que de momento no tengo prevista ninguna relación que pueda alterarla de algún modo, por decirlo con terminología jurídica.
Şunu bilmeni isterim ki, bir daha beni görevden aldığında, çağrımı da al!
¡ La próxima vez que me suspendas, suspende también al busca!
Şunu bilmeni isterim ki, varsayıma dayalı konuştuklarını sanıyordum ta ki onlar ilk kurtulanları bulana kadar.
Quiero que sepas que creí que hablaban hipotéticamente... hasta que hallaron a los primeros sobrevivientes.
Şunu bilmeni isterim ki... daha önce hiç böyle bir şey yapmadım.
Debes saber que nunca he hecho nada parecido.
Şunu bilmeni isterim ki bu üniversite işi aile bütçesini köküne kadar kurutabilir.
Hay que divertirse un poco. Sé que los estudios pueden ser una carga financiera para la familia.
Şunu bilmeni isterim ki, ben anladım ki sadece kendimi... ve kariyerimi düşünüyormuşum.
Quería que supieras que me di cuenta de que sólo pensaba en mí y en mi carrera.
Şunu bilmeni isterim ki, bu evdeki konumunun değişmiş olmasına rağmen, sana hak ettiğin saygı ve sevgiyi göstermeyi istiyorum.
Solo quiero que sepas que aunque tu situación en esta casa haya cambiado pienso demostrarte el respeto y el afecto que mereces.
Ama şunu bilmeni isterim ki yüzünü ekranlarda gördüğüm o an hayatımın en güzel anıydı.
Pero quiero que sepa que ver su rostro allí fue tal vez lo más hermoso que me pasó en la vida.
Şunu bilmeni isterim ki seni de götürmeye karar verdim.
Quiero que lo sepas... -... he decidido llevarte conmigo.
Sadece şunu bilmeni isterim ki... Sakın üzülme baba, Sen elinden geleni yaptın.
Sólo quiero que sepas que está bien.
Şunu bilmeni isterim ki, yaptığın şey çok iyiydi. Sakat bir çocuğa yardım etmek.
Sólo quería decirte, um... lo que hiciste, um... estuvo bien.
Aslında şunu bilmeni isterim ki Daniel, buraya işimiz için gelmedik.
Daniel, sabes bien que no vine por lo del lunes.
Yüzün hoşuma gitti ; temiz ve pırıl pırıl gözlerin var, zekisin. Yol, hastane ya da havaalanı yapmak iyidir, herkesin yararınadır diye düşünüyor olabilirsin. Ama şunu bilmeni isterim ki ;
Tienes una bella cara, limpia, ojos vivos, inteligentes y además podrán pensar en hacer una carretera..... un hospital, un aeropuerto son buenas cosas algo que conviene a todos, y además debes saber que aquí solo se construye para robar.
Şunu bilmeni isterim ki seninle çalışmak büyük zevk.
Es... realmente un placer trabajar contigo.
Şunu bilmeni isterim ki senin gerçekten üvey babam olmanı isterdim.
Sólo quiero que sepa... que en verdad quería que fuera mi padrastro.
Şunu bilmeni isterim ki senin gerçekten üvey baban olmayı isterdim.
Sólo quiero que sepas... que en verdad quería ser tu padrastro.
Peki. Şunu bilmeni isterim ki yalan söylediğim için çok üzgünüm.
Bueno, quiero que sepas que siento haberte mentido.
Ama yapmadan önce, şunu bilmeni isterim ki zeki olduğumda senin ne kadar inanılmaz olduğunun farkına vardım.
Pero antes, quiero que sepas que ser inteligente hizo que apreciara lo maravillosa que eres tú ".
Şunu bilmeni isterim ki, benim doğum günü haftamda beni yıkaman lazım...
Bien, chicas, vengan Pero quiero que sepas, Cheryl En mi semana tú tienes que darme un baño
Şunu bilmeni isterim ki... bu, duyduğum şükranın bir ölçüsü değil.
Sólo quiero que sepa que esto no mide mi nivel de gratitud.
Ama ben iyi bir yalancı olmama rağmen şunu bilmeni isterim ki, sana, seni sevdiğimi söylerken gerçeği söylüyordum.
Y aunque sea... una gran mentirosa... quiero que sepas que es verdad cuando te digo que te amo.
Eğer ölüyorsan, Daniel Jackson, şunu bilmeni isterim ki Goa'uld a karşı olan savaş en büyük savaşçılarından birini yitirecek.
Si debes morir Daniel Jackson deseo que sepas que creo que la lucha contra los Goa'uld habrá perdido a uno de sus mejores guerreros.
- Evet. Birşey söylemeden önce Albert, şunu bilmeni isterim ki Julie'nin.. ... şuuru tam olarak yerinde değil kazadan beri.
Antes que nada, Albert, quiero decirte que a Julie le avergüenza su apariencia desde el accidente.
Eğer böyle olursa, şunu bilmeni isterim ki devam etseydik, sana deliler gibi aşık olabilirdim.
En ese caso, quiero que sepas que realmente podría haberme enamorado de ti.
Ama şunu bilmeni isterim ki, sahalara hemen geri döneceğim. Daha iyi bir iş bulucam, daha yüksek maaşlı.
Pero quiero que sepas que voy a buscar rapidamente un mejor trabajo con mejor paga.
Ama şunu bilmeni isterim ki..
Pero quiero que sepas una cosa.
Lizzie, şunu bilmeni isterim ki sana olan duygularım...
Lizzie, quiero que sepas que mis sentimientos por ti...
Seninle tekrar takılmak için heyecanlansam da şunu bilmeni isterim ki... Ben bir ilişkiye...
Aunque me encantaría que nos viéramos otra vez... por favor entiende que no pienso comenzar...
Şunu bilmeni isterim ki, canım, oturmamıza rağmen seni ayakta alkışlıyoruz.
Quiero que sepas, corazón, que aunque estamos sentados te estamos dando una ovación de pie.
- Şunu bilmeni isterim ki başka gazinolarda defalarca sorun çıkardığından haberim var.
- demasiado lentamente. - Mire, ahórreselo. Sé que ha estado causando problemas en otros casinos y que Io echaron un par de veces.
Şunu bilmeni isterim ki, ettiğimiz üç sohbetten gay izlenimini verdiğin ilki.
Sólo quiero que sepas que ésta es la primera conversación... de tres conversaciones que llevarán a que eres gay.
Ve şunu bilmeni isterim ki... bilmiyordum.
Y quiero que sepas que... yo no sabía.
Sadece şunu bilmeni isterim ki, Will'in karısı 10 sene önce araba kazasında öldü.
Queria que supieras que la esposa de Will fue asesinada hace 10 años, la atropellaron.
Dinle adamım, şartları konuşmalıyız. Şunu bilmeni isterim ki, ben tam bir başbelası olacağım.
Entonces, dejemos en claro quiero que sepas que voy a ser un hijo de puta.
Sam'den duydukların için de özür dilerim... Ve beni istememeni anlıyorum... Ama şunu bilmeni isterim ki ben Sam'le yat...
Siento que hayas oído lo que oíste de Sam... y entiendo que no me quieras, pero deberías saber que no me acosté con...
Hey, şunu bilmeni isterim ki Alice benim için deliriyor.
Os hago saber que Alice está loca por mí.
Şunu iyi bilmeni isterim ki :
Lamento lo que pasó.
Şunu hemen bilmeni isterim ki ben o ucubelerden değilim.
Quiero que sepas que yo no soy uno de esos acosadores.
Şunu fark ettiğimi bilmeni isterim ki... şeyi...
Quiero que sepas que sé... que...
Debra, şunu da bilmeni isterim ki oğlumun hayatına karışmak benim tarzım değildir.
Y Debra, sólo quiero que sepas que realmente no es mi estilo interferir en la vida de mi hijo.
Şunu bilmeni isterim ki...
Me gustaría que sepas...
Gitmenle ilgili, şunu bilmeni isterim ki,
acerca de tu partida, uh,

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]