English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ A ] / Acaba siz

Acaba siz Çeviri Fransızca

254 parallel translation
Acaba siz...? Beni tanıştırabilir misiniz?
Pourriez-vous me présenter?
Acaba siz aklına fikir soktunuz mu?
N'avez-vous pas cherché à l'influencer?
Acaba siz... Evet, benim.
- Vous n'êtes pas...?
Acaba siz de bir yazısını- -
Avez-vous lu...
Acaba siz bu beyle odanızı paylaşır mıydınız?
Je me demandais si vous seriez disposées à partager votre chambre avec un invité.
- Acaba siz Bay Armbruster mısınız?
Je me demandais si vous étiez M. Armbruster?
Bay Renda... acaba siz onun işini bitirirken, bir iki yumruk da ben atabilir miyim?
M. Renda, quand vous en aurez fini avec lui, je pourrai lui envoyer quelques bastos?
Afedersiniz, acaba siz... Kent Dükü müsünüz?
Seriez-vous par hasard le Duc de Kent?
Acaba siz kadere inanır mısınız?
Crois-tu aux mots "destin" et "affinité"?
- Acaba siz...?
- Vous êtes...?
Bay Oswald, acaba siz çekebilir misiniz?
M. Oswald, si vous aviez la gentillesse...
Özür dilerim, acaba siz doktor musunuz?
Etes-vous docteur?
Acaba siz bana yardımcı... -... olabilir misiniz efendim?
Pourriez-vous m'aider, Monsieur?
Acaba siz...
Et je me demandais si vous pourriez...
Acaba siz kibar beyler bize nerede...
Est-ce que l'un d'entre vous pourrait me dire...
Acaba siz...
Je me demandais si...
Acaba siz...
Vous êtes les- -
Acaba siz Mandarin dilini biliyor musunuz?
Vous parlez mandarin?
Acaba siz de, akşam saat altıda beyaz sokaklarınızı boşaltmak zorunda olan, "sevgili" vatandaşlarınızın yüzde doksanını oluşturan bizim nasıl yaşadığımızı görmeye ne dersiniz?
Voulez-vous voir comment nous vivons? Nous, les 90 % de vos compatriotes qui devons quitter vos rues dès 18h.
Acaba siz...
Vous pouvez...
Siz kimsiniz acaba?
Qui êtes-vous. Au fait?
Ama acaba, siz...
Ne seriez-vous pas, par hasard, le...
Bay Witherspoon, acaba siz...
Très bien, merci.
Sizin mevkiinizdeki bir adam, bir yetkili amir görevi diğer insanları yargılamak olan bir kişi eğer ki siz ve arkadaşlarınızın karşısına Tutkal Adam çıkartılsaydı nasıl bir ceza verirdiniz acaba?
Je n'en reviens pas : un homme dans votre situation, magistrat, dont le travail est de juger les autres... Quelle serait votre sentence à l'encontre d'un "colleur" assis sur le banc des accusés?
Oğlanın annesi içeri girdiğinde neler oluyor sandı acaba. Siz oğlanla alt alta üst üste, yerde yuvarlanırken...
Pouvez-vous imaginer ce qu'éprouvait cette pauvre mère... quand elle vous a vu vous battre avec son fils, ses vêtement en lambeaux...
Bu cüzdan siz beylerden birine mi ait acaba? Hayır değil.
Personne n'a perdu ce portefeuille?
Bu cüzdan siz beylerden birine mi ait acaba?
Ce portefeuille vous appartient?
Bu arada, annenizle siz çay içmek ister misiniz acaba yani bir müfettişle?
Votre mère ne prendrait pas le thé avec un détective?
Siz- - Acaba bana iki tane vermenizin bir sakıncası var mı?
Est-ce que... vous pourriez m'avoir deux pilules?
Siz bayan Lily Prescott olabilir misiniz acaba?
Seriez-vous par hasard Mlle Lily Prescott?
Alo, siz kimsiniz acaba?
Qui est à l'appareil?
Siz hanımlardan, çalışmalarımdan bazı örnekler görmek isteyen var mı acaba?
Puis-je vous présenter quelques échantillons de mon travail?
Profesör Fate. Siz kimsiniz acaba?
Le professeur Fatalitas.
Aslında, Bay Aldridge, kesin bir çizgi çekmeden acaba söyleyebilir misiniz bir bakıma siz ölü müsünüz?
En fait, M. Aldridge, sans vouloir insister, seriez-vous prêt à dire que vous êtes ce que l'on appelle communément mort?
Peki siz kim oluyorsunuz acaba?
- Evidemment. - Et qui pouvez-vous bien être?
Bay Baxter siz misiniz acaba?
Allô? M. Baxter?
siz, ikinizden biri, acaba Bay Greenleaf'e karşı tertip düzenlemek isteyebilecek biri olabilir mi?
Connaissez-vous quelqu'un qui voudrait piéger M. Greenleaf?
Merak ediyordum, madam, acaba söyleyebilir misin, kocanızla siz niçin bu belli geceyi sahil evinde geçirmeğe ansızın karar verdiniz?
Je me demandais, madame, si vous pourriez me dire pourquoi votre mari et vous avez soudainement décidé d'y passer cette soirée.
Siz acaba -
...
Siz acaba Bay Sloan görevinden ayrıldıktan hemen sonra mı Bay Stans için çalışmaya başladınız yoksa aradan zaman geçti mi?
Avez-vous été d'emblée nommée auprès de M. Stans lorsque M. Sloan est parti ou s'est-il écoulé un certain temps?
Siz konuşurken, tuvalet nerede acaba?
Pendant que vous discutez, les amis, je me demandais si vous pourriez me dire où sont les toilettes?
Siz yapabilir misiniz bilmiyorum, efendim, fakat deneyip, bir bakmak ister misiniz, acaba yapabilecek misiniz?
Vous voulez essayer pour voir ce que ça donne?
Acaba siz...
- Vous êtes...
Bu tesislerin yöneticisiyim. Siz kimsiniz acaba?
- A qui ai-je l'honneur?
Pazar günü küçük bir öğle yemeği düzenliyoruz, acaba... -... siz de gelmek ister misiniz? - Anna'yı veriyorum.
Dimanche, nous donnons un déjeuner... et vous êtes invités, tous les deux.
Affedersiniz, siz beyefendilerden biri bana kasadaki paraları verebilir mi acaba?
Pardon, auriez-vous l'amabilité de me donner l'argent de la caisse?
Afedersiniz, siz acaba şey misiniz -
Excusez-moi... vous ne seriez pas... par hasard...
Siz jurinin aklına geldi mi acaba birisi ocağa kıyafetlerimi tıkmış olamaz mı?
N'importe qui a pu déchirer mes vêtements!
Siz ikiniz daha yakın oturabilir misiniz acaba?
Rapprochez-vous un peu.
Siz kimsiniz acaba?
Qui êtes-vous?
Siz ikiniz ayrılırken, nerelerdeydim acaba?
Où j'étais quand tu as divorcé?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]