English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ A ] / Anlamadın

Anlamadın Çeviri Fransızca

5,362 parallel translation
Neyini anlamadın amına koyayım?
Quelle partie n'as-tu pas compris?
Uzak durun lafının neresini anlamadınız çocuklar?
Qu'est-ce que vous ne comprenez pas dans "ne venez pas"?
- Evet, anlamadın değil mi?
J'étais bluffant, non?
Cümlesinin neresini anlamadın?
tu n'as pas compris?
- Anlamadın galiba.
- Tu ne m'écoutes pas.
- Bir kelimesini bile anlamadın mı?
- T'as pas compris un mot? - Pas un seul.
- Laure ve Xavier, anlamadın mı?
- Laure et Xavier, ca pourrait coller.
Bunu hiç anlamadın, dostum.
C'est ce que tu ne comprends pas.
- Televizyon programında. Sen benim derdimi anlamadın galiba.
Je crois pas que vous compreniez ce qui se passe là.
Belki anlamadın Amerikalı.
Peut-être que tu comprends pas mon accent.
- Tabiki de anlamadın.
- Non tu ne comprends pas.
- Anlamadınız sanırım.
Je ne crois pas que vous ayez compris.
- Hayır, sen anlamadın.
Non, tu ne comprends pas.
Buraya gelme dediğimde, koca adam sözcüklerinden hangisini anlamadın?
Quel est le mot que vous n'avais pas compris quand j'ai dit, "Ne venez pas ici"?
"Doğranmış ve karıştırılmış, kenarları ekstra soslu ve soğansız" ın neresini anlamadın?
Un peu de "salade garnie, sauce à part, pas d'oignons" tu n'as pas compris?
- Anlamadın mı?
Tu vois pas de quoi je parle!
Hala anlamadın mı bunu?
Ne l'as-tu pas compris?
Anlamadın mı?
- T'as compris?
Beni tehdit eden kim hala anlamadın mı?
Tu ne sais toujours pas qui me menace?
- Hayır anlamadın.
J'ai compris!
- Anlamadınız.
Oh non, Vous ne comprenez pas.
"Gizli operasyon" kavramının neresini anlamadın?
Dans l'expression "opération clandestine", c'est quoi qui vous échappe?
Soruyu anlamadın herhalde.
Je crois que t'as pas compris ma question.
Bende onların anlamadığı bir özgürlük var.
J'ai cette liberté qu'ils ne comprennent pas.
Anlamadığın şey tek sahip olduğum şey bu bir yeteneğim yok şarkı söyleyemem, dans edemem, rol kesemem, espiriler yapamam ben senin gibi Değilim Dre.
Il y a un truc que tu comprends pas, j'ai que ça. D'accord? J'ai aucun talent.
Bunun olacağını anlamadım, Runks, hem de hiç.
Je ne l'ai pas vu venir, Runks, pas du tout.
Anlamadığın düğmelere basmayı keser misin?
Laisse les boutons que tu ne connais pas.
- Hayır anlamadın, ahmak.
Respect, connard!
Anlamadım, sence kararını ciddi bir şekilde alması iyiye mi işaret?
Excuse-moi, tu penses que c'est bon signe qu'elle prenne ça sérieusement?
- Anlamadım, aklını mı yitirdin sen?
Excusez-moi, mais avez-vous perdu l'esprit?
Kimden bahsettiğini anlamadım ki amına koyayım.
Je n'ai aucune idée de qui tu parles.
Çok fazla bir şey anlamadım, ama o yaşamak için illüzyonlara ihtiyacımız olduğunu söylüyor.
Je n'ai pas tout compris, mais il dit que nos illusions nous font vivre. Nos mensonges, plutôt.
Anlamadım ki. Son gördüğünden bu yana biraz kilo almışsın dedi.
Il a dit que tu sembles avoir pris un peu de poids depuis la dernière fois.
Anlamadım şimdi, ne yaptın burada konum...
Tu veux dire que t'as fait quoi, t'as géo... Je l'ai identifiée.
Adam tutuklandığında bir casus olduğunu anlamadığım için kendimi suçladım, bunu anlayabilir misin? Oysa sen onca zaman yanımda durup arkadaşımmış gibi davranıyordun.
Tu réalises que quand Adam a été arrêté, je m'en suis voulu pour n'avoir pas vu qu'il était un espion, et pendant ce temps, tu m'as soutenue en prétendant être mon ami?
"Yönetmen söylediklerinizden hiçbir şey anlamadığını düşünüyor. Bu yüzden farklı şekilde konuşmayı denemek ister misiniz?" dediğini düşünsene.
" Le réalisateur ne te comprend pas.
Elemanlardan biri cesetlerde diş olmadığını söyledi. Sökülmüşler. Ne alaka anlamadım.
Leurs dents ont été arrachées, alors j'ignore ce qui s'est passé.
- Senin anlamadığın...
- Ce que tu ne compr...
- Ama anlamadığım bu olayın tuzlu suyla bağlantısı ne?
- Mais je ne vois pas le rapport avec l'eau salée.
Dediklerinden tek kelime anlamadım.
Je n'ai pas compris un traître mot de ce que vous venez de dire.
Anlamadığın çok fazla mevzu var.
- Tu ne comprends pas tout.
Annem öldükten sonra beni niçin buraya bıraktığını hiç anlamadım.
Je n'ai jamais compris pourquoi il m'avait laissé ici après la mort de ma mère.
Hayır kelimesinin anlamadığınız kısmı hangisi?
Vous ne comprenez pas le mot "non"?
- Neyini beğendi, hiç anlamadım.
Je n'ai jamais su ce qui l'attirait chez toi, vraiment.
Ayrıca, o dönemde hiç kimse fosil yakıt tüketiminin gerçek sonuçlarını anlamadı.
De plus, personne ne comprenait les frais de brûler des combustibles fossiles.
O kadarını anlamadım.
Je ne sais pas.
Tamam, bakın. Evet, mükemmel bir fizikle ve harika bir suratla kutsanmış olabilirim,... ama bu nasıI hissettiğinizi anlamadığım anlamına gelmez.
Ecoutez... oui, je suis chanceuse d'avoir des nichons parfaits et un beau visage, mais ca ne veut pas dire que je ne comprend pas ce que vous ressentez.
10 yıl gecikmeyle de olsa 8000 dolarımı geri istediğimi söylemekten başka söyleyecek bir şeyim yok. - Anlamadım?
Je veux que tu me rendes mes 8000 $, je n'ai rien d'autre à dire et avec les intérêts sur 10 ans.
Hala anlamadığım birkaç şey var. Mesela bu şehirde yeni bir restoran açmanın altından nasıl kalkabiliyorlar?
Il y a toujours quelques trucs que je comprends pas, genre comment ça se fait que n'importe qui dans cette ville a les moyens d'en ouvrir un nouveau.
Bu yüzden de şunu hiç anlamadım ; Gey haklarını savunup başkalarının haklarını savunmuyorsan ne anlamı kalıyor?
C'est pourquoi... j'ai jamais compris pourquoi on devrait défendre les droits des gays et pas ceux des autres.
Benim anlamadığım daha önce neden hiç gelmediğin.
Ce que j'ai pas compris, c'est pourquoi tu n'es pas rentré plus tôt.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]