English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ A ] / Anlamaya çalış

Anlamaya çalış Çeviri Fransızca

2,482 parallel translation
Babamın neden sizi bana tercih ettiğini anlamaya çalışırdım ve anladım.
Je voulais comprendre pourquoi il vous avait choisis vous, et pas moi. Et j'ai compris.
Sadece soru soruyorum, anlamaya çalışıyorum.
- Je pose juste des questions. J'essaie de comprendre.
Hayatın işleyişini anlamaya çalışırız ama hiçbir şekilde ölümü alt edemeyiz.
On essaie de comprendre les mécanismes de la vie, mais inévitablement, on ne peut rien contre la mort.
Hayır değil, anlatabiliriz.Biz de kötü birşey var mı anlamaya çalışıyoruz..
Les drogues? Pas qu'on le sache. On a du mal à trouver des indices.
Evet ama hâlâ kim olduğunu anlamaya çalışıyoruz.
On essaye encore de trouver qui c'est. - Je sais qui c'est.
Anlamaya çalışıyorum. Anlayamıyorum.
J'essaie de comprendre, mais je n'y arrive pas.
Yani, suç oluşturan bir yere gittin, ve bunun neden olduğunu anlamaya çalışıyorum.
Tu mets tes fesses en jeu dans une entreprise criminelle... et j'essaie de comprendre pourquoi.
İşleri anlamaya çalışıyorum.
- Je me met à niveau.
Yorum yapmıyoruz ki, filmi anlamaya çalışıyoruz.
On commente pas, on essaie de comprendre.
Hala, kendi içimde bunu anlamaya çalışıyorum.
J'essaye toujours de comprendre ce truc.
- İşimi kaybedebilirim, beni anlamaya çalış.
Essaie de comprendre.
Anlamaya çalış, Rajo, anlamaya çalış.
- Prends le, Rajo.
Acil durumunuzun ne olduğunu anlamaya çalışıyorum
J'essaie de comprendre votre problème.
Öyle davranmıyorum. Sadece bunu nereden bildiğini anlamaya çalışıyorum.
Je cherche juste à savoir comment tu es au courant.
Birisinin komisyon üyesi Ross'un aracına girip, bir şey çalmamasına şaşarken, bunu nasıl birinin yapabileceğini anlamaya çalışıyordum.
Je ne comprenais pas comment on avait réussi ça, puis je me suis demandée pourquoi fracturer la voiture de Ross et ne rien voler.
Bir çok sorun... onun yada apartman yöneticisinin, onları ne zaman içeri alacaklarını anlamaya çalışıyorlar.
Plein de problèmes. Ils essayent de trouver quand elle ou le gardien pourrait leur ouvrir.
Biz de bunu anlamaya çalışıyoruz.
- On va y venir.
Bunu anlamaya çalışıyorum çünkü sende değişik olan bir şeyler var.
J'essaye seulement de comprendre, car quelque chose a changé en toi. - Tu le sais.
Bunun nasıl bir öfke suçu olduğunu anlamaya çalışıyorum.
Je me demande quel genre de crime raciste c'était.
Burada neler düşündüğünü anlamaya çalışıyorum.
Je me demande juste ce qui se passe là-dedans.
Yani okulun üçüncü günü buradasınız ve oğlunuzun özel dikkatini anlamaya çalışıyorsunuz.
Vous venez le troisième jour d'école pour demander qu'on lui donne une attention spéciale.
Hala kemiklerdeki kazınmalarda bulduğum izleri anlamaya çalışıyorum.
J'essaie encore de comprendre le tracé des éraflures des os.
Şimdi yalnızım Papa, lütfen affet beni, anlamaya çalış Papa, başka çarem olmadığını bilmiyor musun?
Now that l'm alone try to understand me don t you know I had no choice?
Hayır bak, sadece anlamaya çalışıyorum.
- Je dois juste comprendre.
Bir saniye için anlamaya çalış beni lütfen.
Fais-moi plaisir.
Benim ve eşimin nasıl oldu da çocuk yapmayı başardığımızı anlamaya çalışıyorsunuz.
Vous voulez savoir comment mon mari et moi avons réussi à faire un bébé.
- Lütfen anlamaya çalış.
- Essaie de me comprendre.
Biz de onu anlamaya çalışıyoruz.
On y réfléchit encore.
- Hayır. Seni anlamaya çalışıyorum sadece.
Non, j'essaye juste de te connaître, c'est tout.
Anlamaya çalışıyorum.
J'observe.
Bir insanın birini oradan çıkarmak için neden büyük bir riske girdiğini anlamaya çalışıyoruz.
On essaie de comprendre pourquoi quelqu'un aurait voulu le voler.
- Anlamaya çalışın.
Essayez de comprendre.
Onu anlamaya çalışıyordum.
J'essayais de savoir ce qu'elle voulait.
Ben şu gerçeği anlamaya çalışıyorum dışarı çıkıyorsun ve iki yıldır ilk defa seks yapıyorsun ve bu da kız kardeşinin çok hasta olduğuna dair bir bilgiyle yüzleştiğin ana denk geliyor.
Cela me surprend que vous soyez sortie, que vous ayez fait l'amour pour la première fois en deux ans, alors que vous devez faire face à votre sœur qui est malade. Très malade.
Ben sadece yaşadıklarını anlamaya çalışıyorum.
J'essaie d'évaluer ce qu'il vous arrive...
Çocukken saatlerce aynaya bakar yakışıklı olup olmadığımı anlamaya çalışırdım.
Quand j'étais petit, je passais des heures devant le miroir, à me demander si j'étais beau ou pas.
Bana endişelerini neden söylediğini ya da benim bu konuya dâhil olmamda neden bu kadar ısrar ettiğini anlamaya çalışıyordum.
J'aimerais comprendre ce que vous essayez de faire en me parlant de vos inquiétudes, ou en demandant mon intervention.
Sen endişelenmek zorunda kalmayasın diye kendi endişelerini bana devredip devretmediğini anlamaya çalışıyordum.
Je me demande si vous n'essayez pas de me transmettre votre inquiétude, pour que je m'en occupe à votre place.
Sadece bunun nedenini anlamaya çalışıyorum.
J'essaie de comprendre pourquoi.
Ben sadece Doğu yakasının en iyi terapistinin metodunu anlamaya çalışıyorum.
Je veux percer les méthodes d'une grande psychanalyste de la côte est.
Bunun neden olduğunu elimden geldiğince anlamaya çalışıyorum.
J'essaie de donner un sens à ce comportement.
- Sadece neler olduğunu anlamaya çalışıyoruz.
On veut juste comprendre ce qu'il se passe.
Anlamaya çalışıyorum.
Ça va. J'essaie de comprendre.
Duygularını anlamaya çalışıyordum. Jekyll'ı anlamaya çalışıyordum.
J'essaye de ressentir leurs habitudes.
- Anlamaya çalışırız.
- On essaie de suivre.
- Sadece anlamaya çalışıyorum.
J'essaye juste de comprendre.
Hâlâ onun nasıl olduğunu anlamaya çalışıyorum.
Je ne comprends pas.
- Kitabı anlamaya çalışıyorum.
J'essaie de replacer ce livre dans son contexte.
Ben bununla nasıl yaşayacağım anlamaya çalışıyorum.
Et j'essaie de vivre au mieux avec cette idée.
Bu tutkunun nereden geldiğini anlamaya çalışıyorum.
Je me demandais d'où elle venait.
Nerede kaldığını da anlamaya çalışıyorum.
J'essaie aussi de trouver où il reste.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]