Anlamsız Çeviri Fransızca
3,417 parallel translation
Senin yaşındakiler sıklıkla dünyanın anlamsız olduğunu düşünürler.
"Les jeunes de ton âge s'imaginent souvent que le monde n'a aucun sens."
zayıfsın çünkü değerli enerjini anlamsız basit ve boş bir zinaya harcadın.
Tu es faible car tu as perdu une énergie précieuse dans une fornication simple, sans vie, sans intérêt.
Kışkırtıcı bir şekilde merdivenlerin dibine yığılacağım. Üstümde küçücük bir sütyen ve külottan başka bir şey olmayacak. Toparlanıp kadınların anlamsız çekişmesi üzerine içten bir konuşma yapacağım.
Je serai étendue de façon séduisante, au pied d'un escalier, ne portant qu'un petit soutien-gorge et une culotte, faisant un discours émouvant et sincère sur l'inutilité de la rivalité féminine.
Tarafsız olmalıyım, yoksa oyun anlamsızlaşır.
Je me dois d'être impartial, sinon le jeu n'a aucun sens.
Hey, o anlamsız bekarlık şartına bağlı kalmadan da inancımda epeyce huzur buldum ben.
J'apprécie de vivre ma foi sans cette notion de célibat.
Bu mücadele anlamsız.
Cette bataille est sans intérêt.
Boş, anlamsız, gereksiz bir aktivite zihni boşaltmak için birebir.
C'est inutile, absurde et répétitif... Idéal pour se vider l'esprit.
- Reddetmesi çok anlamsız.
- Ça n'a pas de sens.
Bu olanların hepsi çok anlamsız.
Ça n'a aucun sens.
Direnmek lisanslarınız kadar anlamsız olur.
La résistance est aussi inutile que vos diplômes.
Bütün haftamı geri zekalının teki gibi sırıtarak geçirdim ve anlamsız saçma sapan laflar söyledim ve baş belası patronumdan yaşamla ilgili tavsiyeler aldım!
J'ai passé la semaine denière à sourire à des tas d'idiots et crier des slogans idiots, et prendre des conseils de vie de ma casse-couilles de patronne!
Konuşmanız garipleşir, bazen gereksiz kelime tekrarlarıyla anlamsız kelimeler çıkar ağzınızdan.
Votre élocution sera difficile, parfois illogique, avec des redites inconscientes, vous perdrez vos mots.
Kabul etmeliyim ki, Fred, anlamsız tuzağın ilk defa bir işe yaradı.
Eh bien, je dois avouer, Fred, ton piège cockamamie à effectivement fonctionner.
Anlamsız şiddet de tam olarak böyle "muntazam" programlarda ortaya çıkıyor.
La violence sadique, ce type de programmes hétéros.
Kız kardeşinin sana çok anlamsız bir şey dediği oldu mu hiç?
Ta soeur dit parfois des trucs absolument incompréhensibles?
Bu çok anlamsız.
C'est absurde.
Teşhis koymadan tedavi seçeneklerini tartışmak anlamsız.
Il n'y a pas de raison de discuter des différents traitements sans un diagnostic.
İnsanları böyle zehirli ve anlamsız bir katliamda ortada bırakıyorsunuz.
Exposer des gens innocents à un massacre inutile et malveillant.
Yaşadığı kişisel trajedi, görüşünü iyice anlamsız kılıyor.
Je ne comprends pas. Après ce qu'il a vécu, il tient des propos incohérents.
Anlamsız bir şey.
C'est sans importance.
Aynı, sevmediğin adamlarla yaşadığın anlamsız ilişkilerde de yaptığın gibi.
Comme ces histoires avec des hommes que vous n'aimez pas.
Bu çok anlamsız.
C'est dingue.
Frankie, bu oyun anlamsız.
Ça n'a aucun sens.
Çok anlamsız.
ça n'a juste aucun sens.
Biliyor musun bu korku politikası son derece anlamsız.
Tu sais que ces acrobaties sont vaines.
Tüm bu savaş anlamsız! Sonsuza kadar bu böyle devam edecek!
Ces combats absurdes ne s'arrêteront jamais!
Bu çok anlamsız!
C'est inutile!
Onu burada tutabilmek için sürüyle anlamsız test istedim.
J'ai ordonné une batterie de tests aléatoires pour le garder ici.
Çocukken sırf üzümlü kızarmış ekmeğe olan anlamsız nefretin yüzünden aklınla mini fırını patlatmıştın.
Vous avez fait exploser un grille-pain avec votre esprits tout simplement a cause d'une aversion irationale pour le toast.
- Sana anlamsız geldiğini biliyorum.
Je sais combien c'est déroutant.
Zamanlama çok anlamsız.
Le timing n'a aucun sens.
Biri olmadan diğeride anlamsız.
L'un n'est rien sans l'autre.
Video oyunlarını anlamsız, alışveriş merkezlerini aptalca mı buluyorsunuz?
" Vous trouvez les jeux vidéo futiles et le shopping débile?
Max, biliyorum bu anlamsız geliyor, ama bunu yapmalarının bir nedeni var.
Tu ne comprends pas, mais ils agissent comme ça, car tu es en CM2.
Bu garip şekilde anlamsız oldu.
C'est étrangement vide.
Tüm istediğim güzel bir kadınla anlamsız seks yapmak ve evet, üstü kapalı konuşmaktan bunaldım.
Et tout ce que je veux c'est du sexe sans signification avec une magnifique femme qui, oui, parle avec des énigmes.
Belki de anlamsız seks yapmak zorunda değilsindir.
Et bien, peut être que tu ne veux pas avoir de sexe sans signification.
Belki de güzel bir kadınla anlamsız seks yapmaya hazır değilim.
Peut être que je ne suis pas pret pour du sexe dans signification avec de belles femmes.
Bu senin için anlamsız. Birde benim bakış açımdan bak.
- Tu te mets jamais à ma place.
Anladım artık, tamam mı? Hala aynı evde kalıyorsunuz, ve bu çok anlamsız.
La garde alternée, c'est compliqué.
Chris kim--Bu çok anlamsız
C'est n'importe quoi.
Bu cidden çok anlamsız.
Ca n'a pas de sens.
Bu yüzden şaşılacak herhangi bir şey bulduğunuzda, kocaman porsiyonlar halinde paylaşıyorsunuz. Ancak çoğalana, paketlenene ve önceden ayarlanmış 10,000 filtre için pompalanana kadar. Ta ki anlamsız bir ışık dizisi olana kadar, hem de biz her gün sabahtan akşama kadar pedal çevirirken.
Mais pas avant de l'avoir traitée, l'avoir fait passer à travers des milliers de filtres, jusqu'à ce qu'il ne reste qu'une série de lumières qu'on utilise à longueur de journée.
- Diğer kalan zamanlarınızda da laçka laçka ekranın karşısına oturup kendinizi anlamsız bir üçgende izliyorsunuz.
- Chris! - et le reste du temps vous restez assis devant l'écran, la bouche ouverte à vous regarder ramollir et ne rien faire.
İyi de bu sözde varlıklar bir alay anlamsız sayıdan ibaretmiş gibi görünüyor.
Ouais, mais ces dits "informateurs" sont que des numéros insignifiants.
Bu çok anlamsız.
C'est insensé.
Bu çok anlamsız.
Ça n'a aucun sens.
Restoranlar kötü ünü olan anlamsız yatırımlardır.
Les restaurants sont connus pour être de mauvais investissements.
Çok anlamsız bu yaptığımız.
Je ne dirais pas ça.
Tesadüfi, anlamsız.
Ce sont les actes de violences gratuites qui sont les pires tragédies de tous.
Bu anlamsız.
C'est insensé.
anlamadım 1209
anlamıyorum 2163
anlamı 137
anlamadın 43
anlamıyorsun 843
anlamında 18
anlamıyor musun 942
anlamı nedir 18
anlamıştım 59
anlamı ne 66
anlamıyorum 2163
anlamı 137
anlamadın 43
anlamıyorsun 843
anlamında 18
anlamıyor musun 942
anlamı nedir 18
anlamıştım 59
anlamı ne 66