English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ A ] / Aslına bakarsan

Aslına bakarsan Çeviri Fransızca

5,122 parallel translation
Aslına bakarsanız 10 yıl boyunca beni bile fark etmeyen sisteme karşı havladım ta ki Yıldız Meclisi onları şaşırtıp fark edilene dek.
Tu sais quoi? J'ai hurlé pendant ans contre un système qui ne serait même pas me remarquer Jusqu'à ce que Star Chamber les gène, et ca s'est remarqué.
Aslına bakarsan, harika.
En fait, c'est parfait.
Dedektif aslına bakarsanız.
Un inspecteur, en réalité.
Aslına bakarsan tehlikeli bir kadının cazibesine olması gerekenden daha fazla aşinayım.
Il se trouve que je connais mieux que je ne le devrais le charme redoutable d'une femme.
Aslına bakarsan, senin hakkında çok fazla konuşuyor.
Il parle de vous tout le temps.
Aslına bakarsan karavanımda başka bir şeyler "yapmak" için yardım lazım.
- Mm-hmm. En fait, j'ai besoin d'aide pour produire quelque chose dans ma loge.
Aslına bakarsan, sen ve ekibin bana yardım edebilecek yegâne kişilersiniz.
En fait, vous et votre équipe... vous êtes vraiment les seuls qui puissent m'aider.
Aslına bakarsan hiç aklımıza gelmedi.
oh, bah en fait, on en a pas vraiment parlé.
Aslına bakarsan eğer kızım olsaydı tam olarak bu elbiseyi giymesini isterdim.
Si j'avais une fille c'est exactement le genre de robes que je voudrais pour elle.
Aslına bakarsan, var.
Et bien oui, effectivement.
Aslına bakarsanız, hikayesi kendisinden daha çılgındır.
En fait, son histoire est aussi folle qu'elle.
- Aslına bakarsan evet.
- En fait, oui.
Aslına bakarsan gezegenin en güzel ama en güzel kadınları oradadır.
Le fait est que ils ont le plus des belles, belles femmes sur cette planète.
Aslına bakarsan, bir adamın, nasıl tekrar bir kıza dönüşeceğini bilmeyen ve aslında adamın kızı olan bir çakalı öldürmesine engel olmaya çalışıyoruz.
En fait, on essaie d'éviter qu'un gars tue un coyote qui en réalité est sa fille, mais qu'on ne sait pas comment retransformer en humaine.
Aslına bakarsan önemli değil.
En fait, ça va.
Aslına bakarsan halen evliler.
Il est toujours marié avec.
Aslına bakarsan burada olmadığın halde iş harbiden para yaptı.
En fait, la place a gagné réellement de l'argent bien que vous ne fussiez pas égal ici.
Aslına bakarsan onlar ayrıldılar. Şimdi Giselle adında bir kadınla birlikte.
Maintenant elle sort avec une femme appelée Giselle.
Aslına bakarsan doktorum tedaviye güzel cevap verdiğimi söyledi.
En fait, mon docteur dit que je réponds bien au traitement.
Aslına bakarsan güzel idare ediyor.
En fait, elle va très bien.
Aslına bakarsanız bundan biraz daha fazlasını yaptık bayan Granderson.
Nous avons même fait un peu plus de progrès sur le sujet, Mme Granderson.
Aslına bakarsanız, iletişim için manyetik alanları çok uzun zamandır kullanmaktayız.
Quand on y repense, nous utilisons les champs magnétiques pour communiquer depuis très longtemps.
Aslına bakarsanız, Martin Behaim kendi gezegenini, Dünya'yı bizim evreni bildiğimize göre çok daha fazla biliyordu.
En fait, Martin Behaim en savait infiniment plus sur son monde, la Terre que nous en savons sur le nôtre, l'univers.
Aslına bakarsan Maggie'ye ne yapıp yapamayacağını söyleyecek biri değilim, yine de...
Le problème c'est que ce n'est pas à moi de dire à Maggie ce qu'elle peut faire ou pas,
Aslına bakarsan anne, bir yıl boyunca bana ilaç verdiğini öğrendiğimde karar verme hakkını kaybettin sen.
Sérieusement maman, tu as perdu tout droit de prendre des décisions quand j'ai découvert que tu as passé une année à me droguer.
Aslına bakarsan, bütün hayatım boyunca bir buluşma ile ilgili Daha fazla heyecanlanmamıştım.
En fait, je ne me suis jamais senti aussi excité à propos d'une réunion dans toute ma vie.
Aslına bakarsanız iyi bir anne olmak istedim.
Je... Je voulais être une bonne mère.
Aslına bakarsan çok geç kaldın.
Vous arrivez trop tard.
Aslına bakarsan, bir kaç tanesi yeni komşuların olacak.
En fait, certains seront vos voisins.
Aslına bakarsan, soygunları durdurmamız ve Barnes'i yakalamamız yetti de arttı bile.
Ça aide d'avoir stoppé ces cambriolages et d'avoir attrapé Barnes.
Aslına bakarsan benim için çok önemli.
Ça compte beaucoup pour moi.
Aslına bakarsan,... kimse katılmadığı bir şeyi yapmaz,... teknik olarak, her şey yasal yani.
Personne ne fait rien sans consentement, donc techniquement, rien n'est illégal.
Eğer bir savcı seninle konuşmak isterse, Ne zamana kadar buralardasın? Aslına bakarsan, artık burada yaşamıyorum.
Ok, si le procureur veut vous parler, combien de temps restez-vous en ville?
Aslına bakarsan, sen sadece işini yapıyordun.
Je n'aurais pas dû te raccrocher au nez. Tu as fait ton travail.
Aslına bakarsan buraya bir iş için geldim.
En fait... Je suis ici pour le boulot.
Aslına bakarsan hepsi doğru.
Toutes, à vrai dire.
Aslına bakarsan bize bu jetonları verdiler.
On nous donne... ces jetons.
Ama babanın da bildiği üzere aracın özelliklerini sittin sene konuşabiliriz ama işin aslına bakarsan araba almanın bütün olayı verdiği hissiyattadır.
- Elle le sera. Ton père le sait, on peut en parler des heures, mais l'achat d'une voiture, c'est une question de sensations.
Aslına bakarsanız, iş anlamında en iyi ayını geçiriyordu. Peki ya müşterileri?
En fait, il faisait l'un des meilleurs mois qu'il n'avait jamais eu.
Aslına bakarsan, günün sonu Gates ile kardeşi için fena bitmedi.
tu sais, en fin de compte, la sœur de Gates n'était pas si mal.
Aslına bakarsan roket bilimi.
C'est sorcier, en fait.
Aslına bakarsan karımla bir planımız vardı, o yüzden...
J'ai déjà des plans avec ma femme, donc...
Aslına bakarsan bunu konuşmaya bile gerek yok bence.
Je crois qu'on a dépassé ce stade.
Aslına bakarsan çok daha iyi bir şeyimiz var.
On a encore mieux.
Aslına bakarsan tartışmaya açık değil.
Ce n'est pas négociable.
Aslına bakarsan üzücü bir durumdu.
C'était une situation assez triste, en fait.
Aslına bakarsanız, özgürlüğünüzün bu son demlerinin tadına imkan varken bakın mesela çocuklarla bir poker gecesi.
En fait, tu devrais profiter de tes derniers moments de liberté tant que tu peux, c'est-à-dire soirée poker avec les gars.
- Evet, evet. Aslına bakarsan, hayır. Ama film dükkanım var.
Mais... je possède un vidéoclub donc j'ai vu pas mal de films américains.
Aslına bakarsan, ben hazırım.
Et tu sais quoi? Je suis prêt.
Aslına bakarsan, bir sürü aslına uygun taklidi olan yer var şimdi 70'ler çalan bir kulübe götürsek en kötü ne olabilir ki?
En fait, il a beaucoup changé, mais c'est redevenu une boîte des années 70.
Aslına bakarsan patronum.
Maquerelle, en fait.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]