English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ A ] / Aslında bilmiyorum

Aslında bilmiyorum Çeviri Fransızca

661 parallel translation
Aslında bilmiyorum.
Je ne sais pas.
Şey, aslında bilmiyorum.
Enfin, je sais pas.
Aslında bilmiyorum.
Je l'ignore.
- Aslında bilmiyorum.
- Je n'en sais rien.
Oh, aslında bilmiyorum.
Oh, je ne sais pas vraiment.
Aslında yapmalı mıyım bilmiyorum çünkü...
En fait, je ne sais pas si je devrais.
" Ne anlatmak istediğinizi bilmiyorum. Aslında pek bir önemi de yok, Zira her halükarda karşıyım!
J'ignore ce qu'ils ont à dire, mais peu importe, car je suis contre!
- Planlarımı ben de bilmiyorum. - Aslında herhangi bir planım yok. - Yok mu?
Je les ignore moi-même, ou plutôt je n'ai aucun projet, sauf sortir un journal!
- Aslında ne dediğimi ben de bilmiyorum.
Je ne sais pas ce que je dis.
Tam olarak bilmiyorum aslında.
Je ne sais pas exactement.
Ama hiçbir yeteneğim yok, hiçbir şey bilmiyorum. Kendim bir hiçim aslında.
Pourtant je n'ai rien, je ne suis rien, je ne connais rien.
- Aslında tam bilmiyorum, kararsızdım.
Je ne sais pas. Peut-être pas.
Aslında ben de tam olarak bilmiyorum.
Qui sait ce qui peut se passer?
Çünkü, aslında beyler, ben de sizden fazlasını bilmiyorum.
Mais en fait, messieurs, je n'en sais pas plus que vous.
Birini ilgilendirirse... Aslında baban dışında kimi ilgilendirir bilmiyorum.
D'ailleurs, cela ne regarde personne ici sauf ton père.
Başka... Bilmiyorum. Aslında biliyorum, ne yazık ki!
Je ne sais pas ou ne le sait que trop, hélas!
Bilmiyorum. Aslında kimse bilemez.
Personne ne peut le savoir.
Aslında hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
Au fond, je ne sais rien de toi.
Ama aslında ben de henüz bilmiyorum.
Maís ) e n'en saís encore ríen.
O bunu henüz bilmiyor, ve aslında ben de ona nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum.
Elle ne le sait pas et je ne sais pas vraiment comment lui dire.
Aslında, ben de tam olarak bilmiyorum çünkü o dağlara hiç tırmanmadım, ancak ben şey... ben o söylenenlerin tam olarak doğru olduğunu sanmıyorum.
Je ne saurais vous dire. Je n'en ai pas escaladé. En fait, ce n'est pas ça, la raison.
Ama aslında... onun gibi adamlarla ne yapacağımı bilmiyorum.
Mais en fait... je ne sais que faire d'hommes comme lui.
Aslında gerçek ismimi bile bilmiyorum.
D'ailleurs, j'ignore quel est mon vrai nom.
Neden bilmiyorum, aslında.
Je ne sais pas pourquoi, en fait.
Aslında, aklınıza geldi mi bilmiyorum ama küçük bir değişiklikle ikisi çok farklı hale gelebilir. Siz ne dersiniz Genevieve?
Je ne sais pas si vous y avez pensé, mais de simples retouches suffiraient à différencier nos robes, Geneviève.
Aslında çocuklarla başa çıkabilir miyim onu bile bilmiyorum.
Je ne saurais pas du tout m'y prendre avec les enfants.
Aslında hangi mezhepten olduğunuzu bilmiyorum bayım ama o İngiltere Yüksek Kilisesi'ndendi.
J'ignore de quelle confession vous êtes, mais elle était anglicane.
- Bilmiyorum aslında.
- Qu'est-ce que tu en sais?
Aslında ben bilmiyorum -
On avait trouvé un bon truc, à Prague.
Bilmiyorum ki. Düşündüm aslında ama.
J'y pense.
Aslında pek bilmiyorum.
En fait, je ne sais pas vraiment.
Aslında kim olduğunu bilmiyorum, hükümette bir sürü tanıdığı var, bize çok baskı yaptı.
Je ne sais pas vraiment qui c'est. il a beaucoup de contacts au gouvernement.
Aslında, bilmiyorum.
C'est le cas.
Özgür olduklarını söyleyen birlikte olduğum erkeklerin de inançları var ki, benim özgürlüğümü kısıtlıyor. Aslında özgürlüğüm nedir onu da bilmiyorum.
Les hommes avec qui je suis, qui se prétendent libres, se conforment aussi à des normes qui, selon moi, sont un obstacle à la liberté.
Yani aslında doğal olduğunu düşündüğüm kadar iyi olduğunu düşünüyor muyum bilmiyorum, hele ki ;
Ce n'est pas que c'est bien, c'est surtout que c'est naturel.
Aslında hangi gezegende olduğumu dahi bilmiyorum.
Au fait, j'ignore sur quelle planète je suis!
Bilmiyorum. Belki aslında yapmadığımı söylemek daha iyidir.
Peut-être que c'est mieux de rentrer à la maison et leur dire la vérité.
Aslında nerede olduğumuzu bile bilmiyorum.
Je ne sais même pas où nous sommes!
Aslında şimdi zamanı mı bilmiyorum, ama... İşin aslı Luke...
Je ne sais pas si c'est le bon moment, mais... la vérité sur tout ça est que luke... monsieur?
Aslında bilmiyorum.
Euh!
Nefes aldığım için özür dilerim, aslında nefes almam ama neden söylediğimi ben de bilmiyorum.
Pardonnez-moi si je respire. Ce que d'ailleurs je ne fais jamais, aussi je me demande pourquoi je vous dis ça.
Kaçamaklarım oldu, hepsi bu aslında seninle ise konumumuzu bilmiyorum.
Les aventures, je connais ça, je connais même que ça, mais avec toi c'est pas net.
Adresi bilmiyorum ki. Aslında bir adresim yok henüz.
Je ne la connais pas... enfin, pas encore.
Söyle ona, Ted. Bay Himmel, ben... Aslında neden olduğunu ben de bilmiyorum.
Je ne sais pas très bien...
- Aslında ben de neden olduğunu bilmiyorum. Buradasın.
Ah, te voilà!
Belki, aslında artık bilmiyorum.
Oui, peut-être.
Aslında, bu yer hakkında "The Carlyle" adından başka bir şey bilmiyorum.
Je ne connais rien de cet endroit, mis à part son nom, le "Carlyle".
O şeyleri neden söyledim bilmiyorum, Ben öyle değilim aslında.
Je ne sais pas pourquoi j'ai dit tout ça. Je ne suis pas comme ça.
Aslında, başlarda emin değildim ama tavşanını kapattığımı söylediğinde ve küçük bebeğe baktığımda, bana güvenip acılarını dindiriyorlar gibiydi Bilmiyorum, o sıcaklık, mızmızlıkları ve...
Avant, j'étais pas sûr. Mais quand ta fille m'a dit de couvrir ses lapins, et quand je vois ce bébé qui compte sur moi pour moins souffrir, je sais pas, je deviens tout mou... que quelqu'un m'arrête.
O'Rourke'u geri püskürttüğünü biliyorum. Aslında benim bilgime ya da hiçbir şeyime ihtiyacın yok, ama garip hissediyorum, bilmiyorum, sanki biz bir takımız gibi.
tu sais? { \ fs72 \ b0 \ cHFFFFFF } Mais le fait est que... { \ fs72 \ b0 \ cHFFFFFF } je ne sais plus où j'en suis.
Şey, aslında ne diyeceğimi bilmiyorum.
Je ne sais que dire...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]