English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ A ] / Aslında var

Aslında var Çeviri Fransızca

4,604 parallel translation
Aslında var ya?
Vous savez quoi?
Aslında var ya...
Hé tu sais quoi?
Aslında var.Ama biraz zaman alacak.
J'en ai un, mais chaque chose en son temps.
Aslında var ya, güzel bir noktaya değindin, Rick.
Tu sais quoi? Là, tu marques un point, Rick.
Aslında var. "Neden artık benimle konuşmuyorsunuz?"
Alors, si. "Pourquoi vous ne me parlez plus?"
Aslında var ya...
Tu sais quoi?
- Aslında var.
À vrai dire, oui.
Aslında var ama eve varır varmaz onu dışarı çıkarmamız gerekti.
Il l'était, mais on l'a pris après s'être arrêtés.
Aslında daha fazlası da var ama evet C. Bey.
C'est un peu plus compliqué que ça, M. C., mais... ouais.
Aslında benim bazı deneyimlerim var...
Et bien, en fait, vous savez, J'ai un peu d'expérience...
Aslında bir iyiliğe ihtiyacım var.
J'ai besoin de quelque chose. Une faveur.
Ama aslında bir kız arkadaşım var.
Mais j'ai une copine à vrai dire.
Aslında bir şey var.
En fait, vous pouvez faire quelque chose.
- Hayır, randevumuz var aslında.
- Non, on sort.
Var ya, aslında Lois sanırım bu gece burada Stewie'nin yanında uyuyacağım.
Je pense plutôt que je vais dormir avec Stewie.
Aslında, Barney korkarım kötü haberlerim var.
En fait, Barney, J'ai peur d'avoir de mauvaises nouvelles.
Aslında şöyle ki, Hayvanlara çok az saygım var.
Fondamentalement, j'ai très peu de respect pour les animaux.
Aslında, Kings, buraya gelmemin başka bir nedeni daha var.
En fait, Kings, je suis venue ici pour une autre raison.
Aslında bir şey var...
Il y a quelque chose...
- Aslında var.
En fait, si.
İstediğini yap aslında. Yapacak işlerim var.
Comme tu veux, je suis occupé.
Aslında şu an da biraz sıkıntıdayım çünkü odamda üç kişi var ve diskodaymış gibi hissettiriyor.
Quoique... juste maintenant, je suis dans une mauvais passe car il y a trois personnes dans ma chambre, et ça commence à ressembler à une discothèque.
Aslında, evet, karımın partisi var.
En fait, oui. A la soirée de ma femme.
Aslında nereden başlanacağına dair çok iyi bir fikrim var.
En fait, j'ai une bonne idée d'où je veux commencer.
Buna rağmen aslında gerçekten kendini bıçaklamış mı olacak yoksa taklit mi edecek? Annem birkaç şey söylemek istediği şeyler var. O bir öğrenci. Öğrenci intiharı yükselişte.
Il est étudiant, le taux de suicide des étudiants augmente.
Aslında burada bir şey var. Nerede saklamam gerektiğini bilemedim.
Il y a quelque chose là... je savais pas si je devais la garder.
Aslında Lily'yle ilgili bir şey var. Ted, Barney için bir şişe 30 yıllık Glen McKenna almayı çok istiyorsan Farhampton içki dükkânındaki sonuncusunu ben aldım.
Il y a un souci avec Lily... j'en ai pris une bouteille au caviste de Farhampton.
Aslında bir şey var ama...
Il y a un truc...
Aslında bir kombinasyon var. Göğsüme ağda yaparım karın bölgesi lazer epilasyon ve geri kalanı kullanıma dayalı aşınma.
Je mets de la cire sur la poitrine, le ventre c'est au laser, et le reste c'est la friction due à l'usage.
Tüm aile aslında. Bir sürpriz doğum günü partimiz var.
Bien sur, de rien!
Ona ihtiyacım var aslında.
Je... En fait, j'ai besoin de ga.
Aslında ne var biliyor musun?
Tu sais quoi?
Aslında, sana ufak bir sürprizim var.
En fait, j'ai une petite surprise pour toi.
Şu zevkle izlediğin kadın var ya aslında yerlinin biri.
Cette femme qui te fait saliver est pratiquement une aborigène.
Aslında her yerde bunlar var.
En fait, il y en a partout.
- Aslında çok komik bir hikayesi var. Değil mi Bat?
- C'est une drôle d'histoire, pas vrai chéri...?
Aslında, bir sorunum var, Doug.
En réalité, j'ai un problème, Doug.
Ama, şey gerçek şu ki, ve buna şaşırabilirsin, aslında beni korkutan bir şey var.
Mais... en vérité... et cela peut vous surprendre... Il y a quelque chose qui me remplit d'effroi.
Aslında, bir Skype görüşmemiz var yapmamız gereken.
En fait, on doit répondre à un appel sur Skype.
Leo, aslında seninle konuşmak istediğim bir şey var.
Leo, en fait, je voulais te parler de quelque chose.
Aslında gerçekten hoşlandığım birisi var.
La vérité, c'est que j'aime quelqu'un d'autre.
Gerek var aslında.
En fait, si.
Aslında ne var biliyor musun?
- Possible.
Aslında orada daha çok suç var.
Apparemment il y a plein de crimes là-bas...
Çok iyi bir müzik listem var ve onlara vermek istedim, asıl hediye buydu aslında.
J'ai des playlists d'enfer, dessus.
Aslında harika haberlerim var.
Une super nouvelle.
Aslında çok güzeller, vanilyamsı tadı var.
En faite c'est vraiment bon. Ils ont, un peu, le goût de vanille.
Her çeşitten var aslında.
De toutes sortes, vraiment.
Şey aslında bir alternatif daha var.
Tu sais, il y a une alternative.
Aslında, Büyük Hadron Çarpıştırıcısı bize çoktan karanlık maddenin var olabileceğini gösterdi.
Le Grand collisionneur de hadrons nous a déjà montré que la matière noire est probable...
Aslında var ya.
Vous savez quoi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]