Ateş ediyorlar Çeviri Fransızca
407 parallel translation
Gerçekten çok seri ateş ediyorlar.
- Ils tirent vraiment vite.
Önce ateş ediyorlar sonra soruyorlar.
Mais le shérif tire à vue.
Bize ateş ediyorlar!
Ils nous visent!
Bize ateş ediyorlar! Derdi ne bunların?
Mais qu'est-ce qui se passe?
Kime ateş ediyorlar? Şehirdekilerin çoğu gerilla değil mi?
Il y a des partisans en ville?
Bazı bölgelerde öyle, ama öfkeyle her şeye ateş ediyorlar.
Surtout des fascistes qui se défoulent.
Birkaç gündür buradalar, içiyorlar, etrafa ateş ediyorlar. Köylüler kulübelerinden çıkmaya korkuyor.
Ils se sont soûlés et ont passé leur temps à terroriser le village.
Neden ateş ediyorlar?
Pourquoi tirent-ils?
Hâlâ ateş ediyorlar.
La fusillade continue.
Neden ateş ediyorlar?
Pourquoi ces tirs?
Şu şeyler var ateş ediyorlar ve...
Ces choses sont apparues, ont commencé à tirer et...
Yukarıda kıyamet gibi ateş ediyorlar.
Ca pétarade, là-haut!
Alman tankları bölgede ateş ediyorlar.
Assaut allemand sur préfecture!
- Yukarıdan ateş ediyorlar, saklanın.
Abritons-nous. Où est Rosario?
Bize ateş ediyorlar!
Ils nous tirent dessus! Très bien.
Bize ateş ediyorlar.
Ils tirent sur nous!
Şu pencereden ateş ediyorlar!
La fenêtre!
Nigel çıplak elleriyle deniyor ama sonuç yok. Biraz dumanlandı. En az 30 cm mesafeden ateş ediyorlar.
Il ne voulait pas me la clouer, j'ai dû insister, il voulait me laisser partir.
Biraz dumanlandı. En az 30 cm mesafeden ateş ediyorlar.
Le temps est un petit peu brumeux, aujourd'hui, et ils doivent tirer à une distance d'au moins 30 centimètres.
- Niye bana ateş ediyorlar peki?
- Et pourquoi ils me tirent dessus?
- Herkese ateş ediyorlar.
- Ils nous tirent tous dessus.
Bana ateş ediyorlar!
Ils me tirent dessus.
Elinde kesici olsun olmasın, Avusturyalılar yaklaşan herşeye ateş ediyorlar.
Les autrichiens attendent qu'on vienne au passage puis ils nous massacrent, avec ou sans cisailles.
Neden iki uçağa da ateş ediyorlar?
Pourquoi qu'elles tirent sur les deux à la fois?
- Ateş ediyorlar.
On tire, là-bas.
Yolun karşısındaki adamlara ateş ediyorlar.
Rien. Ils tirent sur des gars de l'autre côté de la route.
Bize ateş ediyorlar.
On nous tire dessus!
Niye ateş ediyorlar?
Pourquoi tirent-ils?
Çatışma var, Joe. Ateş ediyorlar.
Les 4 chevaux sont ferrés.
Ateş ediyorlar!
On nous tire dessus.
Bize ateş ediyorlar!
Ils ont tiré.
Saptırma kulesinin sağ tarafından yoğun bir şekilde ateş ediyorlar.
Il y a une batterie à droite de la tour!
Bize ateş ediyorlar.
Ils nous tirent dessus.
Bunlar gene bize ateş ediyorlar.
Et ça recommence.
Ateş ediyorlar!
Ils tirent!
- Kime ateş ediyorlar?
- Sur qui ils tirent?
- Herkese ateş ediyorlar!
- Ils tirent sur tout le monde!
- Onlar mı ateş ediyorlar?
- Ce sont eux qui tirent?
Şu anda da aileme ateş ediyorlar.
T'entends ça?
Büyük sığırcılar yaygara koparmaları, etrafta at koşturmaları ve sağa sola ateş etmeleriyle... ve koyunculara olan kinleriyle bu toprakları idare ediyorlar.
Les grands éleveurs de bétail dirigent le pays. Avec leurs discours, chevaux, fusils, et leur haine des bergers.
Halka ateş ediyorlar!
- Aux barricades! - Ho, les amis!
- Dikkat, ateş ediyorlar!
- Oh là...
Her yere ateş ediyorlar.
Attention, ils tirent à vue.
Arkamızdan da ateş ediyorlar.
Ils sont là-haut!
- Bize ateş ediyorlar! - Iskaladılar!
- ils tirent!
KızıI sakallı Albay'a ateş ediyorlar.
Ils tirent sur un colonel avec une barbe rousse.
Ateş mi ediyorlar?
Ils tirent?
Bize ateş ediyorlar.
C'est nous qu'on canarde.
Bizimkiler ateş ediyorlar!
Ça part de chez nous!
Ateş ediyorlar.
Des pétards
- Farpoint'e ateş ediyorlar.
- Il a ouvert le feu sur Farpoint.
ateş et 239
ateş yok 22
ateş etmeyin 472
ateş serbest 41
ateş kes 57
ateş etmek yok 25
ateş edeceğim 31
ateş mi 17
ateş ederim 25
ateş etme 368
ateş yok 22
ateş etmeyin 472
ateş serbest 41
ateş kes 57
ateş etmek yok 25
ateş edeceğim 31
ateş mi 17
ateş ederim 25
ateş etme 368