English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ B ] / Bak baba

Bak baba Çeviri Fransızca

1,155 parallel translation
Şu saça bak baba.
Dis-donc papa, t'as vu ses cheveux?
Bak baba, öğretmenim dedi ki, her bir çan çaldığında..... bir melek kanatlanıyormuş.
Papa, la maîtresse dit que chaque fois qu'une cloche sonne... un ange prend son envol.
Bak baba. Bir iş buldum.
Papa, j'ai trouvé un boulot.
Bak baba.
Regarde, papa.
Bak baba. Bak ne çizdim.
Papa, regarde ce que j'ai dessiné.
Keyfine bak baba. Tamam.
C'est rien papa, allez.
Bak baba bunları daha öncede konuştuk.
Papa, on a déjà parlé de tout ça...
Bak baba, psikoloji diplomam olmayabilir ama havalandırma almamanın altında yatan neden gezegenin en cimri adamı olman olabilir mi acaba?
Je ne suis pas spécialiste en psychologie, mais est-ce que ta répugnance à acheter la clim ne viendrait pas de ta radinerie?
yalnızca bak baba.Her zaman ki gibi, sen de bu yarışı kazanacaksın.
Pense à moi comme si j'étais présente.
Bak baba! Geri çekilecek misin?
Écoute, papa, lâche-moi!
Bak baba.
Papa... écoute.
Bak baba, sana ne aldım.
Regarde ce que j'ai pour toi, papa.
- Baba, Barış Gönüllüleri işine çok sıcak bakıyor.
- Elle est folle de ce Peace Corps.
Bak, Baba, Kendi Fergusonuma oturuyorum.
Regarde, Papa. Je m'assieds sur mon Ferguson.
Yapma, Baba, etrafına bak.
Enfin, Papa. Regarde autour de toi.
Bak baba, askerler.
Regarde! Les soldats!
Tamam, peki, kendine iyi bak, baba.
lnstalle-toi confortablement, papa.
Baba, bak!
Papa, regarde!
Baba! Bak ne kazandım!
Les bonnes sœurs m'ont donné un prix!
Baba, bak kim gelmiş.
Coucou, c'est nous.
Baba, bak kim geldi!
Papa, regarde qui est là!
Evet, baba, bak.
Oui, papa. Regarde.
Baba... Bak!
Papa, regarde...
Formları dolduruyoruz, bizi değerlendiriyorlar, ilk aşama olarak, resmen bakıcı anne-baba oluyoruz.
Nous remplissons des formulaires, faisons l'objet d'une enquête. Nous devenons des parents nourriciers, ce qui est la première étape.
Hayır, aptallaşma. Sana bir daha bakıcı yok. Daha iyi birşeyimiz var, büyük baba.
Non, finies les baby-sitters, j'ai mieux que ça : grand-père.
- Baba, yüzüne bak.
- Papa, regarde son nez.
Baba bak.
- Papa, regarde!
Baba bak!
Papa, regarde! Un magasin de vidéo.
Baba, Kelly'ye bir bebek bakıcılığı ayarladım. Bu akşam annemle beraber yukarıda, odanızda oturmanız gerekecek.
Kelly doit baby-sitter ici, ce soir, donc il faudra que vous restiez dans votre chambre.
Baba, bak!
Regarde, papa...
Baba, Haarhoff Güney Afrika'da bir bakır madeninde ustabaşı olarak çalışıyor.
Le père Haarhoff travaille comme contremaître dans une mine de cuivre en afrique du sud.
- Evet. "Baba! Bak, posta kutusu."
- Oui. "Papa, regarde, une boîte".
İyice bir bak bakalım emin olalım.. .. Hımm. "Nedir baba" bak repliğin buymuş..
"Comment ça, papa?" C'est bien ta réplique.
Anne, baba, Mark'a bakın.
Maman, papa, c'est Mark!
Baba, tofunun tadına bak.
Papa, goûtez le tofu.
Baba, paralara bak!
Papa, regarde...
Bak, baba, buradan çıktığımda senden yaşlı olacağım.
En sortant d'ici, je serai plus vieux que toi maintenant.
- Bak ne diyor, baba.
- Attends, écoute!
Bak, ölmeyeceksin, tamam mı, baba?
Tu ne vas pas mourir, d'accord?
Bakın. Anneniz Noel Baba'yla önemli bir iş yapıyor demedim mi?
Je vous avais dit que maman travaillait pour le père Noël.
Baba, bak!
Papa, fait attention!
- Baba. bak kim var burada. - Yanında Tommy var.
Papa, regarde qui est là, Je te l'avais bien dit,
Baba, bak...
Papa...
Baba bak, Nun-yan tapınağı.
Père, c'est le temple de Nun Yan.
Hey, Baba, eyalet ve federal kanunlara göre bize bir bakıcı bulman gerekiyor.
Papa, je crois que la loi fédérale nous oblige à avoir une baby-sitter.
Ne? Bak, baba, okula gitmeme gerek yok.
- Ecoute, j'ai pas besoin de l'école.
Baba olup ona rehberlik etmeye çalıştım ama olaylara karşı kendi bakış açısı var.
J'ai essayé d'être un bon père, mais il a ses propres idées.
Bak, onun sadece kardeşi olduğunu biliyorum, ama ben ona her zaman anne / baba gibi oldum... ve biliyorum biraz fazla korumacı olabilirim, ama
Je suis son frère, mais je lui ai tenu lieu de père et de mère. Je sais que j'ai tendance à le couver, mais... Pourquoi voulez-vous qu'il arrête?
Baba, hâlâ onun için bebek-bakıcılığı yapıyormuşum gibi davranıyor.
Il fait comme si je venais baby-sitter.
Bak, noeş baba bu gece daha fazla süt içemez.
Ecoute, le Père Noël ne peut plus boire de lait.
Baba bak harika.
Aie l'air cool :

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]