Ben öyle demezdim Çeviri Fransızca
176 parallel translation
- Ben öyle demezdim ama tabii bu şahsi fikrim.
Pas vraiment, mais c'est une affaire de gout.
- Ben öyle demezdim, Paul.
Je ne dirais pas ça, Paul.
- Çok önemli biri olmalı. - Ben öyle demezdim.
Elle doit être célèbre.
- Ben öyle demezdim. - Ne derdin peki?
Ce n'est pas cela.
Hayır, hayır. Ben öyle demezdim.
Oh, non, non, non, non, je ne dirais pas ça.
- Ben öyle demezdim.
- Pas encore.
Ben öyle demezdim.
Ce n'était pas si facile!
Ben öyle demezdim. Bence... Bu harika.
À mon avis, c'est merveilleux!
Şey, ben öyle demezdim. Fakat bunu duymak çok güzel.
Je ne crois pas, mais c'est très gentil.
- Ben öyle demezdim.
- Je ne crois pas.
Ben öyle demezdim, Mösyö Zy.
Je ne dirais pas ça, M. Zy.
Ben öyle demezdim.
Ce n'est pas ce que je voulais dire!
Ben öyle demezdim çünkü yüzleşeceğim... korku yolumdan çıkmış olacak.
Je n'en dirai pas autant... de peur de perdre la tête en chemin.
- Ben öyle demezdim. Bunu her kim yaptıysa, onun asıldığını görmek istiyorum.
Qu'on pende le meurtrier!
Ben öyle demezdim, Şerif.
Je ne dirais pas ça, shérif.
- Ben öyle demezdim ama sadece sen şu Paris konusunu açınca, bu beni hazırlıksız yakaladı.
Je dirais pas ça. C'est... l'idée d'aller à Paris qui m'a scié.
Ben öyle demezdim.
Je ne le formulerais pas comme ça.
Pekala... Ben öyle demezdim.
Ma foi... je n'irais pas jusque-là.
Ben öyle demezdim.
Je dirais pas ça comme ça.
Aslında, ben öyle demezdim. Bana herşeyi söylediğinizden emin misiniz? Naqahdah için geri dönmeye çalıştım.
Pas vraiment. Etes-vous certaine de tout me raconter? Oh.
- Ben öyle demezdim. - Rüşvete ne dersin?
- Le terme est mal choisi.
Ben öyle demezdim.
Je ne suis pas de cet avis.
Ben öyle demezdim Bay Deeds.
Evitons de dire ça, M. Deeds.
- Benden nefret ediyor. - Ben öyle demezdim.
J'avais décidé de ne pas réfléchir ce soir.
Bir yere gidemez. Ben öyle demezdim.
Je t'ai lu tous les bouquins.
Ben öyle demezdim.
Je ne suis pas d'accord.
Ben öyle demezdim.
- Je dirais pas ça.
Hayır, hayır, ben öyle demezdim.
- Je ne dirais pas ça.
Ben öyle demezdim.
Je ne dirais pas cela.
Ben öyle demezdim.
C'est pas le mot que j'emploierais
Ben öyle demezdim, evliydik sonuçta.
Je ne dirais pas ça. On était mariés, quand même.
Ben öyle demezdim.
Ce n'est pas ce que je dirais.
- Ben öyle demezdim.
Je n'en suis pas si sûr Pourquoi?
Ben öyle demezdim Nick.
Tu es sûr?
Ben senin için öyle demezdim. Hayır.
Je ne parlais pas de toi.
Ben olsam öyle demezdim.
Moi pas.
- Ben öyle demezdim. - Oh, hayır.
Je ne trouve pas.
Ben öyle demezdim.
Non.
Ben tam olarak öyle demezdim Bay Ackerman.
Je ne dirais pas exactement ça, M. Ackerman.
Ben olsam öyle demezdim.
Je ne dirais pas ça.
Ben pek öyle demezdim.
- Peut-être pas.
Ben tam olarak öyle demezdim.
Je n'irais pas jusque-là.
Ben, öyle demezdim.
Je n'irais pas jusque-là.
Oh, yo, ben öyle demezdim.
Non, je n'irais pas jusque-là.
Ben öyle demezdim.
Il a de la chance.
Aslında ben pek öyle demezdim ama neyse.
Je n'aurais pas dit ça comme ça.
- Ben olsam öyle demezdim.
- Ce n'est pas du tout ça.
John Merrill ile bir ilişkiniz vardı. Ben olsam öyle demezdim.
C'est quoi, cet endroit?
Öyle diyebilirsin. Fakat ben demezdim.
Tu peux dire ça... mais moi pas.
- Ben öyle demezdim.
- Non.
Ben pek öyle demezdim ama bluzumu bulmana sevindim.
Ce que je pourrais vous en dire... Mais je suis contente que vous ayez trouvé ma chemise.
ben öyleyim 27
ben öyle düşünmüyorum 172
ben öyle demedim 40
ben öyle değilim 30
ben öyle düşünüyorum 22
ben öyle bir şey demedim 33
ben öyle duymadım 16
ben öldüm 53
ben oldum 16
ben öleceğim 28
ben öyle düşünmüyorum 172
ben öyle demedim 40
ben öyle değilim 30
ben öyle düşünüyorum 22
ben öyle bir şey demedim 33
ben öyle duymadım 16
ben öldüm 53
ben oldum 16
ben öleceğim 28
ben ölüyorum 52
ben onu seviyorum 16
ben onun 17
ben ona 29
ben özür dilerim 55
ben onu 25
ben olsam 77
ben öderim 70
ben olsaydım 38
ben onun karısıyım 17
ben onu seviyorum 16
ben onun 17
ben ona 29
ben özür dilerim 55
ben onu 25
ben olsam 77
ben öderim 70
ben olsaydım 38
ben onun karısıyım 17