English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ B ] / Bu önemli değil

Bu önemli değil Çeviri Fransızca

2,037 parallel translation
- Bu önemli değil, merak etme.
- Pas de problème, mon vieux.
Bu önemli değil.
Aucune importance.
Hayır, bu önemli değil, gerçekten.
Non, ce n'est rien d'important.
Hayır, bu önemli değil.
Non, ce n'est pas Ça.
Bu önemli değil.
C'est sans importance.
Bu önemli değil Pedro.
Peu importe, Pedro.
Bu... bu önemli değil ama...
Ca n'a pas d'importance, mais tu dois...
Önemli olan da bu, değil mi?
C'est de ça qu'il s'agit.
Tam bir dövüş olmayacak, ama bu hiç önemli değil.
Ça ne sera pas un, gros combat mais, bon... peu importe.
Gerçekten bu... O kadar da önemli değil.
C'est pas si grave.
Ve bu işe girememek çok da önemli değil.
Et ne pas obtenir ce poste... - Ce n'est pas grave.
Önemli olan bu değil. Bir görgü tanığı var.
Mais... il s'agit pas de moi...
Önemli olan bu değil.
Ça n'a rien à voir.
- Önemli olan bu değil.
- Je crois que si.
- Bu kısım önemli değil...
- Ce n'est pas important...
O kafenin arabaya servisi mi var? Bu hiç önemli değil.
Ton café a un service aux véhicules?
Önemli olan bu değil.
C'est tellement à côté de la plaque.
Paris mi dedin? Evet ama önemli olan bu değil.
Attends, tu as dit Paris?
Ama şu an nerden olacağı değil, kimle ilgili olacağı önemli ve bu da Melinda
Mais c'est plus important de savoir qui, et c'est là que Melinda agit.
Bu şey... önemli değil.
Tout ça... c'est pas important.
Bu o kadar önemli değil. Önemli olan bütün haberlerde konuşuluyor olması.
Ce qui est beaucoup plus grave c'est que ça fait la une de tous les directs.
- Bu işi yapmakta ona güvendin. - Önemli değil.
- Tu lui faisais confiance.
Önemli değil. Bu gece biraz kafam dağınık.
Ça va, je suis un peu distraite ce soir.
Önemli değil. Bu isimlerin yarısını öğrensen, çoğu kişiden uzun yaşarsın.
Apprends ces codes et tu vivras vieux.
Ama gerçekten, bu... Önemli değil.
Je t'assure, c'est pas grave.
Şimdi önemli olan bu değil.
- C'est pas important.
Bu artık önemli değil çünkü onu görüp görmemem umrumda değil.
Je ne suis plus amoureuse de lui. Je suis contente de ne plus être avec lui.
Kimin tasarladığı önemli değil bence bu bir kayıptır.
On perdra indépendamment de la personne qui le prépare.
Bu çok da önemli değil.
Bon, c'est pas le plus important.
Önemli değil, çünkü tek önemli olan bu görev.
Ça ne compte pas, c'est la mission et rien d'autre.
- Hayır, bu önemli değil.
- Non.
Beş sene sonra en mantıklı seçim bu olur diye düşünmüştüm ama önemli değil.
Au bout de 5 ans, il me revenait, mais tant pis.
Önemli olan da bu, öyle değil mi?
Well, c'est tout ce qui compte, non?
Bu, neye inandığımla ilgili değil. Neyi kanıtlayabileceğim önemli.
Il ne s'agit pas de ce que je crois, mais de ce que je peux prouver.
Bu... Bu önemli bir şey, değil mi?
C'est quelque chose, pas vrai?
bu sizi ilgilendiren bi konuşma değil bu önemli bir iş anladın mı?
Ne vous mettez pas entre moi et mon travail! Compris?
Bu bizimde çok önemli Değil mi?
Il est important pour nous tous. Pas vrai?
Bu yüzden nerede olduğu önemli değil, ya da geri dönmesi.
C'est pourquoi je m'en bats les couilles où elle peut être, où si elle revient.
- Affedersiniz ama... - Martha, önemli değil. ... temelde bu hayal kırıklığının bu boyun eğmişliğin, bu fedakarlığın bir sonucu.
Pardon provient de cette frustration, cette résignation, ce sacrifice.
Yaptigin bu ama önemli degil.
Voilà ce que vous faites.
Önemli olan bu degil.
Ce n'est pas important.
Elbette onun hakkindaydi. Önemli olan bu degil.
Bien sûr que si, mais peu importe.
Bu çok önemli bir sey degil.
C'est pas un problème.
Herneyse, önemli olan nokta bu degil.
Ça n'a pas d'importance.
- Farkeder mi? Bu önemli degil. Önemi olmasaydi buraya gelmezdin.
Si elle ne représentait rien pour toi, tu n'en aurais pas parlé.
Yani senin için neden bu kadar önemli anlamıyorum. - Önemli değil.
- alors pourquoi est-ce si important?
Hepsi bu. Önemli bir şey değil.
Ce n'est rien.
Özür dilerim. Bu bir şakacının işi olmalı. Önemli değil.
On a dû me faire une blague.
Dürüst olmak gerekirse, şu anda bu pek önemli değil,
Ça ne fait rien pour l'instant.
Tamam ama bu önemli değil.
Très bien.
Bu çok tuhaf, çünkü bütün gün endişelenip durdum... Aslında önemli değil. İçecek bir şey ister misin?
C'est marrant parce que toute la journée j'ai... aucune importance, un verre?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]