Bunu yapmazdım Çeviri Fransızca
514 parallel translation
Yaz doc, bir kadın daha. Tabi. Başka bir kancıkla gezip tozmasaydı bunu yapmazdım.
Je donnerais pas mon homme s'il m'avait pas plaquée!
Yerinde olsaydım bunu yapmazdım.
Je ne ferais pas ça, si j'étais vous.
Hayır, bunu yapmazdım. Bazıları bu konularda utanır.
Je vous en prie, il y a des gens que ce genre de choses embarrasse.
Yerinizde olsam bunu yapmazdım beyler.
- Je ne ferais pas ça à votre place.
Yerinizde olsam bunu yapmazdım beyler.
Je ne ferais pas ça, messieurs.
Yerinizde olsam bunu yapmazdım beyler.
Je ne ferais pas ça si j'étais vous, messieurs.
Ben sana bunu yapmazdım.
Moi je te ferais pas ça!
Ben olsam bunu yapmazdım. Polise haber vermezdim.
Je n'irais pas voir la police à votre place.
- Ama onu kapı dışarı etmedim. Kardeşi kira parasını ödediği sürece bunu yapmazdım.
- Eh bien, je ne l'ai pas mis dehors... tant que son frere payait le loyer.
O da benim kadar bu pisliğin içindeydi bunu dünyaya anlatacağım... - Yerinde olsam bunu yapmazdım.
Tout le monde saura qu'il est aussi coupable que moi!
Yerinde olsam bunu yapmazdım, Henry.
Je ne ferai pas ça si j'étais toi.
Ben bunu yapmazdım. Yemin ederim ki yapmazdım.
Moi, je ferais pas comme ça.
Gazeteleri arayın. Senin yerinde olsam bunu yapmazdım.
- Vous risquez de le regretter.
- Yerinde olsam bunu yapmazdım yavrum Vicky.
Je ne ferais pas ça, Vicky-boy.
Ben bunu yapmazdım.
Ce n'est pas une bonne idée.
Yerinizde olsam bunu yapmazdım.
Ne la mêlez pas à ça.
Yerinde olsam bunu yapmazdım.
Je n'irais pas, si j'étais vous.
Hayır. Bunu yapmazdım.
Non, je ne ferais jamais ça.
Claude, yerinde olsam bunu yapmazdım.
Je ne ferais pas ça à votre place.
Ama yerinde olsam bunu yapmazdım.
Si j'étais toi, je me méfierai.
Yerinde olsam bunu yapmazdım, Jim. " Bu cümleden sonra uluyan bir köpeğin sesini duydum. Uzun uzun, güvenle uludu.
Après cette phrase, un silence, long, sincère, parfait, s'acheva en une grande douleur.
Sen bunu yapmazdım. Öyle mi?
et qu'on file avec, riches?
Ben olsam bunu yapmazdım.
Je ne le ferais pas.
Bunu yapmazdım.
Mais il paraît que je ne le suis pas.
Öyle olmasa burada olmazdım. Ve bunu yapmazdım.
Le ministère est trop avare, sinon, je ne serais pas là.
Yerinde olsam bunu yapmazdım. Ayrı yollara gidiyoruz.
Ne fais pas de bêtises.
Bunu yapmazdım.
Pas du tout.
Senin yerinde olsam bunu yapmazdım.
À ta place, j'éviterais.
Senden başka kimse için bunu yapmazdım...
Je ne ferais ça pour aucun autre ami.
Ben olsam bunu yapmazdım. Gerçekten yapmazdım.
À votre place, je ne ferais pas cela.
Senin yerinde olsaydım. Bunu yapmazdım.
à ta place, je ne ferai pas ça.
Sizin yerinizde olsam bunu yapmazdım.
A votre place, je bougerais pas.
Düşeceğimi düşünseydim bunu yapmazdım, ukala dümbeleği.
Si j'avais craint de tomber, je ne l'aurais pas fait, imbécile.
Yerinde olsam bunu yapmazdım, Tony.
- À ta place, j'éviterais.
- Galiba yemeğimi üzerine atacağım. - Bunu yapmazdım.
- Je vais te coiffer de spaghettis!
Yerinde olsam bunu yapmazdım.
Je ne ferais pas ça si j'était vous...
Sevmeseydi bunu yapmazdı.
Ça prouve qu'elle m'aimait. "
- Yerinizde olsam bunu bir daha yapmazdım müfettiş. - Neden?
Je ne recommencerais pas si j'étais vous, inspecteur.
- Bunu bir daha yapmazdım.
- Je ne referais pas ça. - Baisse ce revolver.
Beni serseri bir köpekten tuttun ve ben, bunu hiç kimse yapmazdı.
Vous m'avez recueilli comme un chien abandonné. Je cherchais un toit et vous me l'avez gentiment proposé.
Ama yerinde olsam, bunu babamın önünde yapmazdım tabii!
Mais ne le fais pas devant papa!
Eğer ben patron olsaydım biz bunu yapmazdık.
Si j'étais le chef, on n'irait pas.
Ben bunu herkes için yapmazdım bayım.
Je ne ferais pas ça pour n'importe qui.
Evlenmek isteseydim, ki istemiyorum evlenecek bir adam olsaydım, ki değilim evlenmek için yeteri kadar param olsaydı, ki yok bunu, yanında çamaşır makinesi taşıyan bir kızla yapmazdım.
Si je voulais vraiment me marier... si j'étais du genre à me marier et si j'avais les moyens de me marier... ce ne serait pas avec une obsédée des machines à laver.
Böyle bir saçmalık duyacağımı bilseydim bunu asla yapmazdım.
Je ne l'aurais jamais fait. Si j'avais su devoir entendre tant de folies.
- Bunu silahla yapmazdım.
- Pas une arme à feu.
Bay Percy Snodgrass arada iki tek atardı ama bunu asla ortalıkta yapmazdı... bir kenara çekilip gizlice içerdi hayallerini kont olmak ve kızlar süslerdi... um-pa-pa, bu işler böyledir um-pa-pa, bunu herkes bilir... burnundaki parlak kızarıklığın sebebi nedir?
M. Durand de la Verrière Aimait bien boire un bon verre Mais jamais quand il savait Qu'on pouvait l'observer Il achetait en secret Et buvait bien caché
Ben bunu kimseye yapmazdım.
Je ferais ça à personne.
- Ben bunu en iyi dostuma asla yapmazdım.
- Je ferais jamais ça á mon meilleur ami.
Ben bunu tekrar yapmazdım.
Je peux pas m'y faire.
Belki de bunu açıkçası kendime yapmazdım.
Je crois que je n'ai pas été assez clair...
bunu duyduğuma sevindim 230
bunu biliyorum 710
bunu biliyor musun 150
bunu al 228
bunu alabilirsin 17
bunu kabul edemem 111
bunu yapma 481
bunu bana neden yaptın 18
bunu yapmana gerek yok 38
bunu nereden biliyorsun 159
bunu biliyorum 710
bunu biliyor musun 150
bunu al 228
bunu alabilirsin 17
bunu kabul edemem 111
bunu yapma 481
bunu bana neden yaptın 18
bunu yapmana gerek yok 38
bunu nereden biliyorsun 159
bunu da 65
bunu yapabilirim 231
bunu bilmiyordum 213
bunu yapabilir misin 143
bunu sevdim 345
bunu unutma 219
bunu yapamam 834
bunu yapmak istiyorum 21
bunu biliyordum 108
bunu biliyorsun 667
bunu yapabilirim 231
bunu bilmiyordum 213
bunu yapabilir misin 143
bunu sevdim 345
bunu unutma 219
bunu yapamam 834
bunu yapmak istiyorum 21
bunu biliyordum 108
bunu biliyorsun 667