English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ B ] / Bırakın gideyim

Bırakın gideyim Çeviri Fransızca

541 parallel translation
Yalvarırım, bırakın gideyim.
Je vous supplie de me remettre en liberté.
Bırakın gideyim!
Lâche moi!
Ne istiyorsunuz? Bırakın gideyim.
- Que voulez-vous?
Bırakın gideyim!
Laissez-moi partir, je vous dis!
Bırakın gideyim!
Laissez-moi partir...
Bırakın gideyim! İşin ucunda 1 milyon dolar olduğunu anlamıyorsunuz.
Il s'agit d'un million de dollars.
- Bırakın gideyim!
- Laissez-moi sortir!
Kastettiğimiz bir şey yok. - Bırakın gideyim. Lütfen!
On ne voulait pas
- Üzgünüm, Christine... - Lütfen, bırakın gideyim!
Laissez-moi y aller.
- Yardım edin, bırakın gideyim lütfen!
Au secours! Je veux sortir!
Beni bırakın gideyim. O bana bir şey vermedi.
Laissez-moi. ll ne m'a rien donné.
- Bırakın gideyim! Bırakın gideyim!
Lâchez-moi, lâchez-moi!
Bırakın gideyim, benim olanlarla bir ilgim yok.
Lâchez-moi. Je n'ai rien fait.
nereye götürdünüz, bırakın gideyim.
Où l'ont-ils emmenée? Lâchez-moi!
- O zaman bırakın gideyim.
- Alors laisse-moi.
Bırakın gideyim!
Pitié!
Bırakın gideyim. Gitmek istiyorum.
Laisse-moi partir.
Lütfen bırakın gideyim.
Je veux partir.
Lütfen, bırakın gideyim.
- Laisse-moi partir.
- Bırakın gideyim.
Laisse-moi faire!
Bırakın gideyim.
Laissez-moi voir!
Bırakın gideyim.
Lâchez-moi.
Bırakın gideyim.
Laissez-moi aller.
Lütfen, bırakın gideyim.
- Je vous en prie!
Bırakın gideyim!
Lâchez-moi!
Hayır! Bırakın gideyim!
Lâchez-moi!
Lütfen! Ne olur, bırakın gideyim.
Mon bon, mon gentil, laisse-moi partir...
Bırakın gideyim!
Laissez-moi partir!
Bırakın gideyim. - İtibarımı kim iade edecek?
- Qui me rendra ma dignité?
Bırakın gideyim! Bırakın gideyim!
Lâchez-moi!
Hayır, hayır, çalmadım. Bırak gideyim. İstedim ama yapmadım.
Je le voulais, mais je n'ai rien pris.
Bırakın gideyim!
Laissez-moi!
Bırakın da gideyim.
Laisse-moi partir!
Bırakın da gideyim.
Laissez-moi.
Bırakın ona gideyim.
Laissez-moi. Laissez-moi y aller.
İpe sapa gelmez tahminlerinizi duymaktan gına geldi. Beni ya tutuklayın ya da bırakın evime gideyim.
Bouclez-moi, ou fichez-moi la paix!
Bırakın beni gideyim!
Laisse-moi partir.
Sevgili yurttaşlarım, bırakın tek başıma gideyim.
Chers concitoyens, je pars seul.
Bırakın da gideyim.
Laissez-moi partir.
N'olur Alan, bırak gideyim.
S'il vous plaît, Alan, laissez-moi le faire.
Bırakın beni gideyim.
Laissez-moi partir.
Binbaşı, bırakın gideyim.
Laissez-moi m'enfuir.
Bırakın evime gideyim yoksa bunu size ödetirim.
On me paiera les frais quand je sortirai d'ici.
Bırak gideyim, baba! Bu dövüş yaşamımın en büyük şansı!
Laisse-moi, c'est ma seule chance d'en sortir!
Bırakın da evime gideyim!
J'ai pas tiré, laissez moi partir!
Bırakın da gideyim!
Et maintenant, foutez moi la paix!
Buraya paldır küldür girip, tepemin tasını attıracaksın sonra da hiç bi'bok olmamış gibi çekip gideceğini sanacaksın? Bırak gideyim.
Abruti, tu entres sans rien dire... et le cadeau?
Eğer benimle aynı fikirde değilseniz o zaman bırakın bu insanlarla gideyim, ve size yeni bir lider atamanızda yardımcı olayım.
Si aucun d'entre vous n'est d'accord avec moi, alors laissez-moi partir avec ces gens, et je vous aiderai à choisir un nouveau chef.
Bırakın beni gideyim, bırakın!
Lâchez-moi!
Bırakın da gideyim. Ne isterseniz onu anlatırım.
Iaissez-moi partir, je ne dirai rien.
- Bırakın gideyim.
- Laisse-moi, Seigneur.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]