Canim Çeviri Fransızca
212 parallel translation
Seninle birlikte izlemeyi seviyorum canim.
La regarder avec toi, ma chérie.
- Bir sey yok canim.
Ça va, chérie.
Canim?
Chérie?
Canim, o konuda hayatta yazmam.
Chérie, je n'écrirais jamais là-dessus.
Ne yapiyorsun canim?
Que fais-tu, chérie?
Bazen canim, yapabilecegin tek sey bu.
Parfois, chérie, c'est tout ce qu'on peut faire.
Canim Larry'im.
Mon Larry!
Senin kabahatin yok canim.
- Ce n'est pas votre faute.
- Neden canim sikkin olsun?
- Qu'est-ce qui me déprime?
- Bizim Lincoln'u mu? Yok canim.
- Un vrai Lincoln, bien honnête.
Yok canim, mektup...
Non, des lettres.
- Tamam canim.
- Rien.
- Yok canim, çok saçma.
- Je n'imagine rien de plus fortifiant.
Yok canim. Ben çok iyiyim.
Je me sens très bien.
Dinle canim. Miles vurulmus.
Ecoute, Miles s'est fait buter.
Affedersin canim. Öyle demek istemedim.
Excuse-moi.
Tabii ki. Bir dakika canim. Zarfi burada biraksan daha iyi olmaz mi?
Mais laissez l'enveloppe ici!
Kendi canim daha çok emek gerektirdi... ve birkaç yorgun at ve bir bohça kürk için onu kaybedecek degilim.
Mais ma vie vaut plus qu'un an de travail et je ne compte pas la perdre pour de vieux chevaux et des fourrures.
Çünkü canim istemedi.
Parce que je n'en avais fichtrement pas envie.
Öyle mi canim?
Vraiment, bébé?
Durun canim, öyle hemen korkmayin.
N'ayez pas peur.
Ah sevgilim, canim o kadar sikkin ki.
Oh, bébé, je suis si déprimée.
KİREÇTAŞI CANIM KİREÇTAŞI
MON CALCAIRE, CE HÉROS
Tesekkurler canim.
Merci, chérie.
Hala firsatin var canim...
C'est encore possible.
Abartmayin canim.
N'exagerez quand meme pas.
Canim yandi!
ça fait mal.
Evet, çizmelerimi giyene kadar canim çikmiºti.
Ouais. J'ai eu du mal a remettre mes bottes.
Hayir, birak yardimcim yapsin canim.
Laisses-en à la bonne!
- Yok canim! Benimle Laura denen kiz tanistirmisti.
II m'a été présenté par cette fille, Laura.
- Hayir. Canim yavrum benim, ne yaptilar sana?
Mon fils, que s'est-il passé?
- Ya su torba? - O kardesim için canim.
Le petit panier, c'est pour mon frère.
- Günün nasıl geçti, canim?
- Tu as passé une bonne journée? - Ouais, super.
- Merhaba canim.
- Hé, mon cœur.
- Ne olacak canim.
- Pourquoi pas?
Bir dakika canim.
Attends, chérie.
- Benimde canim var.
- Tu me fais du mal.
Arkadaslarlayïm, canïm sïkïldï ve yürüyüse çïktïm.
Je m'ennuyais, alors je suis sortie.
Bana söyle dedi, " Biliyor musun, canim annemden...
Elle me dit :
- Tamam canim.
- D'accord, chérie.
- Evet canïm.
- Oui, ma chérie.
Iste. Ah canïm.
Pauvre chérie!
Bak canïm, bazï insanlar...
Eh bien, ma chère, il y a des gens qui...
- Evet canïm, biliyorum.
- Oui, ma chère, je sais.
Antonio, canim,
" Antonio chéri...
Ayrica canim puro istedi. - Evet. Bana birkac tane bir numara Montecristo al.
Un ou deux Montecristo, n ° 1.
- Haydi canïm.
- Ne dites pas de bêtises.
Yok canîm.
Non, pas du tout.
- Yok canîm.
- Ça non.
Bu sîcak havada çalîşîlîr mî canîm?
Il fait trop chaud pour travailler.
Bunlar tali meseleler canîm. Tali meseleler.
Un peu de fard et de rouge à lèvres, et le tour est joué.
canım 2922
canım benim 155
canımın içi 23
canım kızım 16
canım arkadaşım 16
canım istemiyor 59
canım acıyor 40
canım yanıyor 88
canımı sıkma 19
canım yandı 26
canım benim 155
canımın içi 23
canım kızım 16
canım arkadaşım 16
canım istemiyor 59
canım acıyor 40
canım yanıyor 88
canımı sıkma 19
canım yandı 26