English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ D ] / Doğru efendim

Doğru efendim Çeviri Fransızca

708 parallel translation
- Doğru efendim.
- C'est exact.
Karaya doğru efendim!
À vos ordres.
Doğru efendim.
Très juste.
O halde hizmetçi için iki kez. - Doğru efendim.
Donc pour elle, c'est 2 fois.
"Şu an sana olduğum kadar yakın mı?" Doğru efendim. "Ve?"
- Oui. - Comme je vous vois? - C'est cela.
- Bu akşam çalışmıyorsun, değil mi? - Doğru efendim.
Vous sortez ce soir?
- Doğru efendim.
- Nous n'en dévions pas.
- Doğru efendim.
C'est très juste, monsieur.
Teknik olarak doğru efendim.
C'est techniquement correct.
- Doğru mu efendim?
C'est bien ça? Exact!
Doğru mu efendim?
C'est bien ça madame?
1,424 mil. - Doğru mu efendim?
- C'est exact monsieur?
Doğru mu efendim? Çok doğru dostum.
Ce dispositif rend le moteur complètement silencieux.
- Doğru Tahiti efendim.
- Tout droit à Tahiti!
Affedersiniz efendim, Bay Travers ve Bayan Tremont bir gondolün içinde körfeze doğru sürükleniyorlar efendim. İşte.
M. Travers et Mlle Tremont dérivent dans une gondole.
Evet efendim. Manuel, yapılacak doğru şey bu.
Oui, c'est vrai et juste.
Doğru, efendim.
C'est vrai.
Kaçtılar, efendim, Tower Hill yönüne doğru.
Ils se sont enfuis vers Tower Hill.
- Doğru, efendim.
- C'est exact.
- Bu doğru, değil mi? - Evet efendim.
C'est exact, n'est-ce pas?
Kesinlikle doğru efendim. Kız tam bir bela yaratma ustası.
Bien sûr, monsieur.
Captain Vickery odasında değil, efendim, ve Binbaşı Langford'a benziyen birisini havuza doğru giderken gördüm.
Le capitaine Vickery n'est pas dans sa chambre. J'ai cru voir le major Langford se diriger vers le bassin.
Doğru mu? Umarım öyle değildir efendim. Tabi eğer ilanıma cevap veren şeytan değilse.
Non sauf si le diable répond à mon annonce.
Eşinden gizlenen bir beyefendinin kullandığı bazı doğru olmayan isimler vardı efendim ama bu beyefendiler kitaplarla zaman geçirmezdi.
Un homme marié peut louer sous un faux nom. En général, ce n'est pas pour faire de la lecture!
Evet efendim, buradan şelaleye doğru yaklaşık on iki mil.
- C'est à 20 km vers les chutes. - Merci.
Doğru, efendim.
Exact, Monsieur.
Hayır efendim. Kesinlikle doğru.
- C'est exact, 2 coups.
Ayrılıyorlar. Bize doğru geliyorlar, efendim.
Elle se détache... dans notre direction.
Japon özel timinin Lingayen Körfezi'ne doğru geldiği haberleri doğru mu efendim?
Est-il vrai que les Japonais se dirigent vers le golfe de Lingayen?
- Doğru mu? - Evet efendim.
- Est-ce exact?
Bende bu ilaçtan bolca bulunduğunu görmeden önce ormanın içine doğru yola çıkmanın bir anlamı yok. - Evet efendim.
Il doit me réapprovisionner en médicament.
Üzgünüm ama öyle. Doğru, efendim.
Oui, je suis désolé...
Evet, efendim bu doğru.
- C'est exact.
Bu doğru, efendim. Paradine'in öldüğü zaman da onun uşağı ve güvenilir yardımcısı olarak görev yapıyordunuz, değil mi?
Au moment de la mort du colonel, vous étiez son valet de chambre et son homme de confiance?
Bu doğru, efendim.
Tout à fait.
Ama bu doğru, efendim.
Mais c'est vrai, Sire.
Bu doğru efendim.
- Oui.
- Tobruk yönüne doğru kum fırtınası efendim.
- Une tempête de sable vers Tobrouk.
Efendim, gittikleri yöne doğru pozisyon alsak daha iyi olmaz mı?
Mon général, ne devrait-on pas se déplacer en même temps qu'eux?
Bu doğru değil efendim.
Non.
Gerçekten mi efendim, doğru mu? Haydi gidelim.
- Vraiment, Maître?
Hayır, bu doğru değil efendim.
Non, ce n'est pas...
- Doğru değil mi Stelluti? - Evet, efendim.
Oui, chef.
- Bu doğru mu, efendim? - Evet.
Est-ce possible?
Bu doğru efendim.
C'est exact.
- Doğru efendim.
- En effet.
Bu da doğru, değil mi? Evet, efendim.
C'est bien ça, n'est-ce pas?
Bir annenin çocuğunu doğum gününde yalnız bırakması hiç doğru değil. Bugün onun doğum günü de efendim.
Une mère qui délaisse son enfant le jour de son anniversaire!
Doğru bende gördüm, efendim.
C'est vrai, moi as vu... j'ai vu.
Doğru, efendim.
C'est exact, monsieur.
Doğru, efendim.
C'est la verite, monsieur.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]