Göster Çeviri Fransızca
13,198 parallel translation
Yarayı göster.
Montre-moi la plaie.
Bana yağlı poponu göster.
MONTRE-MOI TON GROS CUL.
Göster kendini!
Montrez-vous!
Bize cüzdanını göster, böylece yaşadığın yere bakarız ve doğru trene bindiğinden emin oluruz.
Montrez-nous où vous habitez, pour vous mettre dans le bon métro.
Geri döneceğin zaman 1983'teki Mosley'ye bu fotoğrafı göster.
Quand ce sera le moment de revenir, montre cette photo au Mosley de 1983.
Beckman'a etrafı göster, ona silah ver.
Montrez Beckman autour, assurez-vous qu'il soit orient vers le haut.
Göster bana!
Montre-moi!
Öyle mi? O zaman lanet olası arama iznini göster.
Montrez moi ce foutu mandat.
Hanımefendiye kim olduğunu göster bakalım.
Montre aux dames ce dont tu es fait.
- Resimleri göster.
- Montrez-moi les photos.
- Tamam, yolu göster.
- Très bien, montre la voie.
İyi bir "anlaşma" nasılmış göster ona!
Montre-lui notre arrangement!
Göster bakim!
Montre-moi!
Biraz saygı göster!
Montre un peu plus de respect!
Göster.
Montrez-moi.
Yüzünü göster.
Montre moi ton visage.
Hadi gözlük, bana A303 yolunun trafik durumunu göster.
Allez Lunettes, montrez-moi les mises à jour de la circulation pour l'A303.
Göz teması kur, sonra parayı göster.
Croise son regard et agite le fric. Mate un peu.
Göster bir.
Montrez-lui.
Kendin yaptırmadığın şu dövmeyi göster bakalım.
Montre-moi ce tatouage que tu ne t'es pas fait faire alors.
Kronokilidi göster.
Le verrou temporel!
Neler yapabildiğini göster!
Montrez-moi ce que vous avez!
Seni ölümle mi tehdit ediyorlar patronun kim olduğunu göster onlara.
S'ils menacent de te tuer, montre-leur qui est le patron.
Parayı göster.
Montrez-moi l'argent.
Göster.
Démontrez-le.
Bana yük olmadığını göster.
Montre-moi que tu n'es pas un poids mort.
Elini göster bakayım.
Montre-moi la main.
Ringo, dostlarımıza cephaneliği göster.
Ringo, montre l'armurerie à nos amis.
Pekâlâ, eğer Murphy isen ısırık izlerini göster.
D'accord. Si vous êtes le Murphy, je veux voir les morsures.
Bana dövmelerini göster.
Tes tatouages. Montre-les moi.
Yolu göster o zaman.
Tu montres la voie.
Özen göster şaşkın.
Fais attention, idiot.
- Hadi! - Göster kendini Marshal!
Allez!
Bana ellerini göster Ellerini göster!
Les mains! Montrez vos mains! Vos mains!
- Lütfen onu göster.
S'il te plaît passe la moi.
Logo fikirlerinden bazılarını bana göster.
Montrez-moi quelques unes de ces idées de logos.
Telefonunu göster yoksa seni dilim dilim doğrarım!
Montrez-nous ce portable, ou je vous découpe morceau par morceau!
Göster bana orayı.
Montre-moi.
- Git günlerini göster onlara.
- C'est parti. - Tu vas tout déchirer!
Anlayış göster annene.
Fais plaisir à ta mère.
Bu sefer, verdiğim ders unutulmasın diye tamamen iyileştirmemeye özen göster.
Cette fois-ci, qu'il ne guérisse pas complètement, qu'elle n'oublie pas la leçon.
Ellerini göster.
Montre-moi tes mains.
Sammy'e kalacağı yeri göster.
Montre à Sammy où il peut dormir cette nuit.
- Fotoğrafını göster.
- Fais-moi voir sa photo.
- Göster hadi. Berbat.
Montre-moi.
O yüzden burada seni desteklemek için kalan insanlar için biraz bağlılık göster amına koyayım.
Alors commence à montrer un peu de dévouement aux personnes qui sont restées pour te soutenir.
Ellerini göster!
Montre-moi tes mains!
- Bana hendeği göster.
Montre moi la tranchée.
Asher'ı göster.
Montrez moi Asher.
- Yolu sen göster.
Tu mènes.
- Göster hadi.
Montre-moi...
göstereceğim 43
göstereyim 129
gösteri 51
gösteririm 21
göster bana 174
göster kendini 124
göstersene 45
göster bakalım 43
göstereyim mi 21
gösteri bitti 56
göstereyim 129
gösteri 51
gösteririm 21
göster bana 174
göster kendini 124
göstersene 45
göster bakalım 43
göstereyim mi 21
gösteri bitti 56