English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ G ] / Göster bana

Göster bana Çeviri Fransızca

3,123 parallel translation
O zaman göster bana.
Alors montre-moi.
Göster bana.
Montrez-moi.
Nereden geldiğini göster bana.
Montre moi d'où tu viens.
Göster bana!
Montre-moi.
O canlı bomba yeleklerini nerede sakladıklarını göster bana, Yusuf.
Montrez-moi où sont les autres gilets.
Göster bana!
Donne!
Göster bana.
Montre-moi.
Göster bana marifetini
Sors-moi le grand jeu
- Ne buldun, göster bana. Wolfgang Von tristen.
Wolfgang von Tristen.
Geçmiş perfonsmanlarımızın seninkiyle aynı kulvarda olduğunu göster bana.
Sauf si on se débrouille mieux que vous.
Hadi, nükleer silahlarımı göster bana!
Montre-moi mes bombes nucléaires!
Göster bana
Montre-moi. Te montrer quoi?
Nerede yaşadığını göster bana.
Montre-moi où tu vie.
Göster bana.
Qu'est-ce que c'est?
- Bana göster. - Peki, beni takip et.
Montrez le moi ok, suivez-moi.
Bana gösterdiğin şeyi ona da göster.
Montre-lui.
Ben Dedektif Rizzoli'yi arıyordum,... bana kendisinin burada olduğu söylendi, hem de "iletişime geç, koru ve saygı göster" dersimde olması gerekirken.
Je cherche le lieutenant Rizzoli, qui m'a-t-on dit est ici alors qu'elle est prévue à mon cours : "Connecter, protéger et respecter."
- Bana göğüslerini göster.
Montre moi tes seins.
O halde konuşurken yüzüme bak ve sen de bana saygı göster.
Il faut beaucoup de travail pour faire un marathon.
Eğer bu ülkede vatandaşına bizden daha fazla değer veren bir şehir varsa bana hangisi olduğunu göster.
Si une autre ville du pays s'occupe mieux de ses citoyens, dis-moi laquelle.
Hadi ama, bana memelerini göster.
- Montre-moi tes seins.
Bana neler öğreneceğimi bir göster bakalım.
Montrez-moi.
- Bana ellerini göster!
Montrez-moi vos mains!
Bana doğru yolu göster yeter!
Montre-moi juste la bonne direction.
Bu yüzden bana etrafını göster.
Alors montre-moi ce qu'il y a autour de toi.
- Bana yeri göster. - Evet.
{ \ pos ( 192,240 ) } Fais-moi visiter.
Bana onu göster.
Faites-la venir.
Bana yüzünü göster!
Montre-moi ton visage!
Şimdi bana kalbi göster.
Maintenant... Montre-moi son coeur.
Göster bakalım bana ne giymeyi planladığını oradan ele almaya başlarız durumu.
Montre-moi ce que tu veux porter, on partira de là. - Ça?
Yani bana saygı göster. - Pekâlâ.
Respecte-moi.
Bana o yeri göster.
Indiquez-moi la cache.
Bana nasıl paket açacağımı göster
♪ Montre moi comment ouvrir une boîte ♪
Bana çıkışı göster.
Par où on sort?
Hadi, bana nasıl üstün olunacağını göster.
Maintenant, sérieux... Montre-moi comment dominer.
Bana iki şey göster, hemen birini seçerim.
Montre-moi deux trucs, j'en choisirai un.
Bana ellerini göster!
Montrez-moi vos mains!
Bana binanın dışını göster.
Montrez-moi l'extérieur de l'immeuble.
Bana nasıl yapacağımı göster bari.
- Montrez-moi comment utiliser la bouteille.
Hadi, bana en güzel gülümsemeni göster.
Allez, un beau sourire.
Pekala, Terry, bana rock and roll'u göster.
Terry, donnez-moi du rock and roll.
Bana biraz heavy metal'i göster.
Faites-le moi Heavy Metal.
Devam et, bana bir sebep göster.
Donne-moi pas une raison de te descendre, mon gars.
Yalan söylerkenki halini gördüğüme göre bana şimdi de doğru söylerkenki halini göster istersen.
Maintenant je sais à quoi vous ressemblez quand vous mentez, pourquoi ne pas me montrer à quoi vous ressemblez quand vous dites la vérité?
Yapmanı istiyorum, Kendra, bana nasıl hissettiğini göster.
Fais-le, Kendra. Montre-moi ce qu'on ressent.
Yani bana biraz saygı göster yoksa sana kişiye özel bir tur attırırım.
Reste à ta place ou il t'en cuira.
Dinle, bana başka bir tane daha göster sen.
Fais voir autre chose.
Bana merkez raporunu göster
Je veux le rapport de mission.
"Göster bana."
"D'accord".
Göster bana.
Je te la donne.
Bana da göster, onu görmek istiyorum.
Montre-la-moi, je veux la voir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]