Itiraf etti Çeviri Fransızca
1,514 parallel translation
Bence Rahibe kanlı çekici buldu ve cinayeti kendisinin işlediğini itiraf etti çünkü Rahip Frank'in suçlu olduğunu düşünmüştü.
je pense que soeur Bridget à trouvé le marteau et a avoué le meurtre parce qu'elle pensait que le père Franck était coupable.
Suçunu itiraf etti.
Il a avoué.
Lenny sana hayır dediğini itiraf etti, ama açgözlüydü.
Lenny a avoué qu'il vous a dit "Non", mais il est devenu avide.
Peki, şimdi ne olacak memur hanım? Pete bana itiraf etti.
Alors, euh, et maintenant, officier?
Annem itiraf etti.
Ma mère vient de me le confirmer.
Bay Carvell, Ducky'ye cesedi gömdüğünü itiraf etti.
Patron, M. Carvell ici présent a admis avoir enterré le corps.
Onları parkta takip ettiğini itiraf etti mi?
Il a admis les avoir suivis dans le parc?
Dex'in kafası o araba yükseltildiği için koptu. Bu çocuk da orada olduğunu itiraf etti.
La tête de Dex s'est détachée parce que cette voiture a été télécommandée et, euh, que ce gosse a admis être là bas, donc...
Az önce Er Petty'yi bıçakladığını itiraf etti.
Elle a avoué avoir poignardé le matelot Petty.
- Bunu itiraf etti mi?
- Il a avoué?
Son kurban hakkında çok şey biliyordu ve cesedi görmekten etkilendiğini itiraf etti.
Mais il connaît tous les détails et dit s'être masturbé
O küçük terörist zanlısı, adamı vurduğunu itiraf etti sanıyordum. Craig Edwards mı?
Hé, je croyais que notre petit terroriste avait déjà avoué l'avoir abattu.
Kendini Zero olarak tanıtan bu maskeli adam, cinsiyetini bilmiyoruz ama kendisinin gerçek suçlu olduğunu itiraf etti.
L'homme masqué qui dit s'appeler Zero, mais est-ce seulement un homme, a reconnu le meurtre du prince!
Son 10 yıldır, ölüm döşeğindeki 6 hastayı öldürdüğünü itiraf etti.
Il vient de confesser avoir tuer 6 patients ces dix dernières années.
Kızın öldüğü ortaya çıktıktan sonra oğlun, intihar notunda bunu itiraf etti.
Puis elle a été trouvée morte avec la confession de votre fils.
Homesteadli bir tamirci olan Derek Hewitt dün güpegündüz genç Sherry Williamson'a saldırırken görüntüleri çekilen ismi belirsiz zanlıyı öldürdüğünü itiraf etti.
Derek Hewitt, un mécanicien de la région, a confessé le meurtre du suspect toujours non identifié de l'agression filmée de la jeune Sherry Williamson qui a eu lieu en plein jour hier.
Rick itiraf etti..
Rick s'était mis à table.
Eve girdiğini itiraf etti ama polis bir şey çalmadığını söyledi. Bileziğimi hiç görmediğini söyledi.
Il admet qu'il a pénétré chez moi, mais il prétend qu'il n'a rien volé, qu'il n'a jamais vu mon bracelet.
Onu tutuklattırdım. Kameralarımı çaldığını itiraf etti.
Je l'ai fait arrêter, et il a avoué avoir volé mes caméras.
Landry karakola gitti ve cinayeti itiraf etti.
Landry s'est rendu au poste de police et a avoué le meurtre, hier soir.
- Suçunu itiraf etti.
- ll a avoué.
Burada telefon kayıtlarımız var. Telefon kayıtları mı? Luke itiraf etti.
Des appels à Tim Chang de chez vous, depuis le bureau et votre portable.
Walter Storrs'un karısı suçunu itiraf etti.
La veuve de Walter Storrs a confessé,
Bunun üzerine Bayan Storrs, zehirlemeyi ve herşeyi itiraf etti.
C'est à ce moment que Mme Storrs a confessé pour l'empoisonnement, pour tout.
O da itiraf etti.
{ \ pos ( 195,215 ) } Alors, elle l'avoua.
Son iki davada, Lassiter'ın sorguladığı ilk şüpheli itiraf etti.
Dans les deux dernières affaires, le premier suspect que Lassiter a interrogé a avoué.
Angela Petrelli itiraf etti ortak.
Angela Petrelli a avoué.
Çocuk itiraf etti.
Il a avoué.
- Evde olduğunu itiraf etti ama cinayet saatinden önce çoktan gitmiş.
Il a admis être dans la maison, mais il dit qu'il était parti à l'heure du meurtre. Pouvons-nous le confirmer?
Çünkü az önce seni öldürdüğünü itiraf etti.
Parce qu'il vient de confesser votre meurtre.
Bıçağı cesette bıraktığını itiraf etti.
Alexx, elle a dit avoir laissé le couteau dans la plaie.
Her şeyi itiraf etti.
Elle m'a tout avoué.
Jo'nun eski aşkı, Alan, itiraf etti.
L'ex de Jo, Alan, a avoué.
Sonra bunun tersi olduğunu itiraf etti.
Mais plus tard, elle m'avoua que l'inverse était vrai.
Karısını vurduğunu itiraf etti.
Il a avoué avoir tiré sur sa femme.
Sonundan mahkemede parayı başka bir yere koymuş ve orada unutmuş olduğunu itiraf etti.
Mais elle l'a retrouvé. Elle a reconnu avoir rangé l'argent ailleurs.
John biraz önce, 14.000 yaşında olduğunu itiraf etti.
John vient de révéler qu'il a 14 000 ans.
Ölmeden önce itiraf etti.
Il s'est confessé avant de mourir.
Pek çoğumuzun itiraf etmeye utanacağı bir şeyi itiraf etti. Söyleyin.
Il a admis quelque chose que la plupart d'entre nous aurait honte d'admettre.
Jack, bana reddedilme korkusunu itiraf etti. Onu gerçekten tanırsam, kendisini bana tamamen gösterirse...
Jack m'a avoué sa peur d'être rejeté si je le connaissais vraiment, s'il se mettait à nu.
Bu öğleden sonra itiraf etti.
Il a avoué ses sentiments cet après-midi.
Neil Perry itirafını inkâr etti.
Neil Perry est revenu sur ses aveux.
Evet, itiraf etti.
Craig Edwards?
- İtiraf mı etti?
Il a avoué?
İtiraf mı etti?
Il a avoué?
İçinizden biri itiraf etti.
Bon, un de vous a avoué.
Rita Sullivan itiraf mı etti?
Rita Sullivan a avoué?
DICK LIDDEL TUTUKLANDI VE SUÇUNU İTİRAF ETTİ
ARRESTATION ET AVEUX DE DICK LIDDEL
"Dick Liddil tutuklandı ve suçunu itiraf etti."
"Arrestation et aveux de Dick Liddil."
İtiraf etti.
Elle l'a quasiment confessé.
İtiraf etti.
Il l'a avoué.
etti 29
ettim 71
ettin 18
itiraf 19
itiraz 23
itiraf et 188
itiraf edin 23
itiraf edeyim 53
itiraf ediyorum 130
itiraz yok 21
ettim 71
ettin 18
itiraf 19
itiraz 23
itiraf et 188
itiraf edin 23
itiraf edeyim 53
itiraf ediyorum 130
itiraz yok 21