Kesin olarak Çeviri Fransızca
1,783 parallel translation
Kiminle karşılaşacağımızı, Asla kesin olarak bilmeden.
Sans jamais vraiment savoir qui on rencontrera en chemin.
Kendisine kesin olarak ne vurduğunu bilmiyorum. Hala toksikolojiyi bekliyorum.
Je ne suis pas encore certain qu'il se droguait, j'attends les résultats des analyses toxicologiques.
Adam akıllı düşündüm ve kesin olarak bu işin bitmesi gerektiğine karar verdim.
J'y ai réfléchi longuement, et j'ai décidé une bonne fois pour toutes que c'est fini.
Kesin olarak Haziran Temmuz gelene kadar arkadaş olmak isteyeceğimiz türden kızlar.
Tout à fait le genre de copine qu'on espère en juin et juillet.
Neden bahsettiğinizi kesin olarak biliyorum.
Je sais très bien de quoi tu parles.
Bunu kesin olarak bilebilecek tek kişi sizsiniz.
Vous êtes la seule à pouvoir le savoir.
Evet, görünüşe göre yönetmelik kesin olarak iptal edilecek.
Oui, je crois que l'ordonnance sera abrogée.
Hareketimiz, Kafızda kesin olarak belirlediğimiz şeyler bu büyük trende dönüştü bu vuku bulan olaya.
Le mouvement, ces petits trucs bien précis qu'on avait en tête, est devenu cette énorme mode, cette tendance à suivre.
Çünkü Bayan Wethersby'nin dediği gibi kesin olarak bildiğimiz tek şey. Brian Swain'in bunalımda olduğudur.
Car, comme l'a dit Mlle Wethersby, tout ce que l'on sait de manière sûre, c'est que Brian Swain est en état de crise.
Ve Gustav 7 tonluk mermiyi ateşleyip. Hedefi kesin olarak 35 km uzaktan vurabiliyordu.
Et le Gustav pouvait tirer des obus de 7 tonnes et atteindre une cible avec précision à près de 40 km de distance.
Düşündüğüm her şeyi hesaba katarsak, sanırım şu an kesin olarak diyebilirim ki, ihtiyacım olan, Elsa değildi.
Tout compte fait, je peux dire désormais avec certitude qu'Elsa n'était pas celle qu'il me fallait.
Ne kadar uzun süre bu haydut bize katılacak, Bunu kesin olarak bilmek istiyorum
Je veux savoir exactement combien de temps ce voyou va nous envahir.
Yerlerini kesin olarak belirlemek zorundayız. Umarım Josh'un cep telefonu yanındadır ve açıktır.
On doit les localiser, en espérant que Josh a son portable allumé.
Korkarım... bunu kesin olarak öğrenmenin tek yolu AshkEnte Ritüelini gerçekleştirmek.
Je crains que... la seule façon de le découvrir soit de pratiquer le Rituel d'AshkEnte.
Kesin olarak öğrendiğinde, bana haber ver.
Quand tu en seras sûr, dis-le-moi.
Bu program kesin olarak onları birinci sıraya yerleştirecek.
Je pense que cette chorégraphie va leur valoir la première place.
Kesin olarak bildiğim bir şey var, o da,.. ... yapacağım son şey de olsa seni bu mağaradan çıkaracağım.
Tout ce que je sais... c'est que toi et moi... on va sortir de là, même si c'est ma dernière action.
Yakında kesin olarak bileceğiz.
On le saura bientôt.
Kesin olarak bilmenin tek yolu, biyopsi yapmak.
La seule façon d'être sûr, c'est de faire une biopsie.
Büyük zaferlerden sonra, aracına atlar ve dağlara tırmanır, okyanuslarda yüzer, kimse kesin olarak bilemez.
Après une grande victoire, il part dans son camion et... il fait de l'escalade, nage dans les océans, personne ne le sait.
3 Kasım 2001'de, Cumartesi günü öğleden sonra Pensilvanya'da, Latrobe'daki havaalanında, bir öğle yemeğinde Shirley'le olan ilişkisini kesin olarak bitirdi.
Dans la soirée du samedi 3 Novembre 2001, il a rompu avec Shirley une bonne fois pour toutes pendant le déjeuner à l'aéroport de Latrobe, en Pennsylvanie.
O an artik elimden hiçbir sey gelmeyecegini kesin olarak anladim...
J'ai réalisé que quoi que je fasse,
Ama o benden kesin olarak söylememi istedi. "Uçmamalısın" diye.
Il m'a demandé de lui dire sans équivoque : "Ne volez pas".
Haydi karar verelim kesin olarak.
Décidons-en, une fois pour toutes.
Kesin olarak iyileşmez, değil mi?
A strictement parler, c'est incurable.
Bunu kesin olarak biliyor musun?
Vous en êtes sûr?
Tamam, yani kesin olarak Nunez ile yatıyordu.
Donc, elle se tapait Nunez.
Kesin olarak bilmiyorum ama içinde insanları bir tür kriyojenik durağanlığa sokacak bir kaç önemli unsur var.
Je n'en suis pas certaine, mais ça contient plusieurs éléments clés qui pourraient plonger les humains dans une sorte de stase cryogénique.
Kamuflaj özelliklerini paylaşıyor olmaları gıda zincirindeki ilişkilerini kesin olarak tanımlamıyor.
Le camouflage en commun n'impose pas leur lien dans la chaîne alimentaire.
Kesin olarak söylememeyi tercih ederim.
Je préférerais ne pas dire précisément.
Prensesin zehirli okla vurulduğunu kesin olarak teyit edebilir misin?
Elle a été empoisonnée?
Panzehiri kesin olarak yok mu?
- Pas d'antidote?
Kesin olarak onun babam olduğuna Emin misin?
T'es certaine que c'est mon père?
- Bunu kesin olarak bilemezsin.
- Tu n'en es pas sûre.
Onlara bundan sorumlu kişinin bunu bir daha yapmayacağını kesin olarak söyleyemezsem bu haykırışı hep duyacağım.
Si je ne peux pas leur assurer que la personne qui a fait ça ne recommencera jamais, ces cris ne cesseront peut-être jamais.
Jethro'nun Hason'a saldırdığını kesin olarak bilmiyoruz.
Nous ne sommes pas sûrs que Jethro a attaqué Hanson.
Yani kesin olarak bilmiyorsunuz?
Donc vous n'en êtes pas certains?
- Bilmiyorum. Ama artık bir bedene sahip. Kesin olarak fiziksel ölüm -
Je ne sais pas, mais elle a un corps, ça tuerait sa forme physique.
Angie'nin kesin olarak gittiğini söylemedim.
Je ne lui ai pas dit qu'Angie partait pour de bon.
Kesin olarak emin değilim.
Je ne suis pas sûre.
Kesin olarak değil.
Vous n'en êtes pas sûr.
Kış tatiline kadar kesin olarak zaten hiçbir şey bilemeyeceğiz, o yüzden bütün başvuruları değerlendirsen iyi olur, kendine seçenekler yarat.
D'accord... C'est bien, voilà.
Hayır, fakat sanırım tahmin edebiliyorum ve ben, kesin olarak öğrenene kadar sen hiç bir yere gitmiyorsun.
Mais je commence à me le demander et jusqu'à ce que je le découvre, tu n'iras nulle part.
Kesin olarak söyleyemem.
- Je peux pas le dire avec certitude.
Tabi kesin olarak söylemek zor.
- Difficile d'être sûre, bien sûr.
İskeletini, kesin olmasa da, bizim herif olarak teşhis etmişler.
Un squelette. Ils estiment que ça pourrait être le type.
Kesin olarak emin misiniz?
Ce n'est pas possible de se tromper.
Tahrip Müsabakaları tarihinde, bugünün özel bir yeri olacağı kesin ki benim de Dixie Chicks olarak bilinen grubunun arasına karıştığım gün bugündür.
Dans les annales du concours, on se souviendra d'aujourd'hui, ne serait-ce que parce que c'est le jour où j'ai été absorbé par l'hideuse conglomération qui a été les Dixie Chicks.
Ondan tam olarak ne bekleyeceğimi hiç bilemedim, orası kesin.
Elle a toujours été imprévisible.
Senin kişisel, mesleki ve ahlaki olarak en kesin standartların.
Tes convictions les plus profondes, personnelles, professionnelles et morales.
Dışarıda görsel olarak çok kesin kanıtlar bulacaksınız.
Vous trouverez la preuve visuelle plus que concluante.
olarak bilinir 22
kesinlikle 5985
kesin 462
kesin mi 31
kesinlikle evet 36
kesinlikle katılıyorum 22
kesinlikle o 21
kesinlikle öyle 374
kesin öyledir 33
kesinlikle yok 77
kesinlikle 5985
kesin 462
kesin mi 31
kesinlikle evet 36
kesinlikle katılıyorum 22
kesinlikle o 21
kesinlikle öyle 374
kesin öyledir 33
kesinlikle yok 77
kesin değil 26
kesinlikle var 22
kesinlikle olmaz 293
kesinlikle değilim 23
kesin sesinizi 129
kesinlikle doğru 100
kesinlikle hayır 440
kesinlikle efendim 40
kesinlikle haklısın 167
kesinlikle harika 36
kesinlikle var 22
kesinlikle olmaz 293
kesinlikle değilim 23
kesin sesinizi 129
kesinlikle doğru 100
kesinlikle hayır 440
kesinlikle efendim 40
kesinlikle haklısın 167
kesinlikle harika 36