Nereye gittiğini bilmiyorum Çeviri Fransızca
176 parallel translation
Jimmy, Nereye gittiğini bilmiyorum fakat işe koyulacağım ve sana yardım edeceğim.
Je ne sais pas où tu vas, mais je vais t'aider.
Sonra nereye gittiğini bilmiyorum, Bayan Stevenson.
Je ne sais pas ce qu'il a fait après, Mme. Stevenson.
- Bak, ben temizim Nereye gittiğini bilmiyorum.
Je ne sais pas où il est allé.
Bunu bir daha yapmazlar. Blackie, Poldi'nin nereye gittiğini bilmiyorum.
Ils en ont fini avec toi.
Nereden geldiğini, nereye gittiğini bilmiyorum.
J'ignore d'où elle vient et où elle va.
Nereye gittiğini bilmiyorum.
Je sais pas où il est allé.
Nerede olduğunu veya nereye gittiğini bilmiyorum.
J'ignore où il est parti.
Trenin nereye gittiğini bilmiyorum herhangi bir yer olabilir.
Et je ne sais pas où il se dirige Ca peut être n'importe où.
Hayır, nereye gittiğini bilmiyorum.
Je ne sais pas où elle est allée.
Nereye gittiğini bilmiyorum, ama bir keresinde... gözü morarmış ve çenesi şişmiş halde gelmişti.
Je ne sais pas où il va mais... une fois il est revenu avec... un œil noir et la mâchoire toute gonflée.
Asla evde olmaz, Nereye gittiğini bilmiyorum...
Elle n'est jamais là. On ne peut pas compter sur elle.
Nereye gittiğini bilmiyorum.
J'ignore où il peut être.
- Nereye gittiğini bilmiyorum.
- Il est parti, je ne sais pas où.
Nereye gittiğini bilmiyorum.
Je ne sais pas où elle est allée.
Nereye gittiğini bilmiyorum,... ama bana kalırsa orada uzun süre kalmayı planlıyor.
Je ne sais pas où elle allait, mais je... je dirais qu'elle a prévu d'y rester un moment.
Nereye gittiğini bilmiyorum, ama telefon edip hasta olduğunu söyle.
Je sais pas où t'allais, mais fais-toi porter pâle.
Hala nereye gittiğini bilmiyorum.
Je ne sais toujours pas où elle est allée.
Evin arkasında kaybettim. Nereye gittiğini bilmiyorum.
Je l'ai perdu de vue derrière la maison.
- Hayır, nereye gittiğini bilmiyorum.
- Non, je ne sais pas!
Nereye gittiğini bilmiyorum.
Aucune. Ca peut être ici, ça peut être là.
Nereye gittiğini bilmiyorum.
- Où est-il? - Je n'en sais rien.
Nereye gittiğini bilmiyorum.
Je ne sais pas où il est passé.
Onunla Times Meydanı'nda çalıştım ama temizlik programından sonra nereye gittiğini bilmiyorum.
On bossait à Times Square, mais elle a disparu après le grand nettoyage.
Nereye gittiğini bilmiyorum.
Il a dû sortir. Je sais pas où il est.
Nereye gittiğini bilmiyorum ama buradasın, normal olmaktan söz ediyorsun.
Je sais pas ou t'es allé, mais là, tu parles d'être normal.
Nereye gittiğini bilmiyorum.
Je ne sais pas ce qu'elle est devenue.
Nereye gittiğini bilmiyorum ama nereden geçtiğini söyleyebilirim.
Ca ne dit pas où il va, mais ça dit où il a été.
Benton'un nereye gittiğini bilmiyorum.
Je ne sais pas où Benton est allé.
Corn'un nereye gittiğini bilmiyorum.
Je sais pas où est le blé.
Nereye gittiğini bilmiyorum. Fakat onu takip edeceğim.
Je ne sais pas où elle va, mais je vais la suivre!
Bugünlerde nereye gittiğini bilmiyorum ama gıcık tiplere dönmüşsün.
Je ne sais pas où tu vas ces jours-ci, et maintenant tu copies la clique?
Nereye gittiğini bilmiyorum.
Je ne sais pas où.
Slonae'un nereye gittiğini bilmiyorum ama Sark biliyor.
- Je ne sais pas où est Sloane. Sark le sait.
O zamandan beri onları görmedim. Nereye gittiğini bilmiyorum.
Je sais pas oû ils sont!
Korkuyorum çünkü nereye gittiğini bilmiyorum Jo. Korkuyorsun.
Pas vrai?
Nereye gittiğini bilmiyorum.
En vérité je ne sais pas où il est allé.
Onun nereye gittiğini bilmiyorum.
Je ne sais pas où il est.
Demek istediğim bu evliliğin nereye gittiğini bilmiyorum.
Que je ne sais pas quelle direction prend ce mariage.
Nereye gittigini bilmiyorum.
Je ne sais pas où il est allé.
Nereye gittiğini bile bilmiyorum.
Je dois y aller.
Nereye gittiğini hiç bilmiyorum. Sizden fazla bilgim yok.
Je n'en sais pas plus que vous.
Senaryonun nereye gittiğini söylemek isterdim. Ama doğrusunu istersen bilmiyorum.
J'aimerais te dire où va le scénario, mais j'en sais rien.
Güneşin ve dünyanın kalanının nereye gittiğini de bilmiyorum.
Je ne sais pas non plus où est passé tout le monde.
Nereye gittiğini de bilmiyorum.
Je ne sais pas où il est passé.
— Kahretsin! — ( Nereye gittiğini bilmiyorum!
Bordel!
Mesela belirdiğinde nereye gittiğini hiç bilmiyorum.
Je ne sais pas où tu vas quand tu t'éclipses.
Şu heriflerin nereye gittiğini bilmiyorum.
Je ne comprends pas ce type.
Bir ilişki içindeyim ama nereye gittiğini ve nasıl tanımlayacağımı bilmiyorum.
C'est sérieux? Est-elle ta petite-amie, ou c'est juste un truc sexuel?
Bakın, yemin ederim nereye gittiğini söylemedi. Bunun ne hakkında olduğunu bilmiyorum.
Je vous jure devant Dieu qu'il ne m'a pas dit où il allait et que je ne sais pas ce qui se passe.
Nereye gittiğini bilmiyorum.
Je ne sais pas où elle allait.
Nereden geldiğini de, nereye gittiğini de bilmiyorum.
Je ne sais pas d'où elle venait, ni ou elle est allée.
nereye gittiğini sanıyorsun 189
nereye gittiğini biliyor musun 39
nereye gittiğini biliyorum 22
nereye gittiğinizi sanıyorsunuz 37
nereye gittiğini söyledi mi 22
bilmiyorum 18446
bilmiyorum ki 83
bilmiyorum tatlım 28
bilmiyorum ama 31
bilmiyorum dostum 22
nereye gittiğini biliyor musun 39
nereye gittiğini biliyorum 22
nereye gittiğinizi sanıyorsunuz 37
nereye gittiğini söyledi mi 22
bilmiyorum 18446
bilmiyorum ki 83
bilmiyorum tatlım 28
bilmiyorum ama 31
bilmiyorum dostum 22
bilmiyorum dedim 18
bilmiyorum işte 23
bilmiyorum efendim 100
nereye gidiyorsun 4208
nereye gideceksiniz 46
nereye 2137
nereye gittin 130
nereye gideceksin 183
nereye kayboldun 59
nereye gidiyorum 64
bilmiyorum işte 23
bilmiyorum efendim 100
nereye gidiyorsun 4208
nereye gideceksiniz 46
nereye 2137
nereye gittin 130
nereye gideceksin 183
nereye kayboldun 59
nereye gidiyorum 64
nereye gidelim 62
nereye gitmek istiyorsun 67
nereye gittiniz 39
nereye gidersen git 48
nereye gidiyorsunuz 655
nereye gitmek istersin 48
nereye istersen 53
nereye gidiyoruz 1074
nereye gideceğiz 121
nereye kayboldu 33
nereye gitmek istiyorsun 67
nereye gittiniz 39
nereye gidersen git 48
nereye gidiyorsunuz 655
nereye gitmek istersin 48
nereye istersen 53
nereye gidiyoruz 1074
nereye gideceğiz 121
nereye kayboldu 33