English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ O ] / Orada mıydın

Orada mıydın Çeviri Fransızca

567 parallel translation
Siz de orada mıydınız, Bayan Grosvenor?
Quand vous y étiez, Mlle Grosvenor?
- Orada mıydınız?
- Étiez-vous présente?
Sen de orada mıydın?
- Vous en étiez? - Pardi!
Gerçekten orada mıydınız? Nasıl bir yerdi?
Tu es allé chez elle?
- Orada mıydınız?
- Vous y étiez? - Non, heureusement.
- O zamanlar orada mıydınız Bay Muller?
- Y étiez-vous, herr muller?
Dün gece orada mıydın?
Y étiez-vous la nuit dernière?
- Orada mıydın?
- Vous y étiez?
- Cevap ver, orada mıydın yoksa değil miydin?
Tu y étais? - Non! - Parfait.
Orada mıydın?
Tu y étais?
- Sen orada mıydın?
- Vous y étiez?
Bir daha bana o ses tonuyla "Sen orada mıydın?" diye sorsun...
S'il me demande encore une fois "Vous y étiez?" sur ce ton...
- Sen orada mıydın?
- Vous étiez là-bas?
Sen orada mıydın?
Vous étiez là-bas?
Tulagi, orada mıydın?
- C'est Ià que vous vous êtes...
Frederick Manion'un, Bay Quill'i vurduğu gece orada mıydınız?
Travailliez-vous le soir où Barney Quill a été tué par Manion?
Orada mıydın?
- Vraiment? - Oui.
Birazdan izleyeceğimiz filmler çekilirken orada mıydınız?
Y étiez-vous quand on a tourné le film que l'on va voir?
Ichi, bütün zaman boyunca orada mıydın?
C'est Ichi! Tu étais là?
Orada mıydın ki?
Je vais vous montrer.
Özür dilemek. - Sahi orada mıydınız?
- Vous y étiez vraiment?
- Bütün gün orada mıydınız Bay Walter?
– Toute la journée, M. Walter? – Oui.
Siz de bütün gün orada mıydınız, bay Simpson?
Toute la journée, M. Simpson?
Orada mıydın?
Vous étiez là?
Orada mıydın?
Tu étais là?
Zota kardeşlerin darağaçlarının orada mıydınız?
Sous le gibet des frères de Zoto?
- Orada mıydınız?
- Vous étiez là?
Öldüğünde orada mıydın?
Étiez-vous là quand il est mort?
Sonuncusuna gidemedim. Sen orada mıydın?
Je n'étais pas à la dernière.
Neden darbe için bana sordun? Sen orada mıydın?
Pourquoi tu ne me demandes rien à propos de la grève?
Sen saat 20 : 30'la 21 : 30 arasında orada mıydın?
C'est là que vous étiez entre 20h30 et 21 h30?
İmha sırasında siz orada mıydınız?
En votre présence?
Allah O'na bu sözleri ilettiğinde, sen orada mıydın Cafer?
Etais-tu présent, Jafar, quand Dieu lui a parlé?
Yüzbaşı Stransky karşı taarruzu yönettiğinde sen de orada mıydın?
Étiez-vous là quand Stransky a mené l'attaque?
- Ne şeyin? - Arabada bırakmamış mıydın? - Ah, hayır, işte orada.
Vous ne les avez pas laissés dans la voiture?
Siz de orada mıydınız?
Vous étiez à la fête?
- Orada, menajer var mıydı baba?
Papa, il n'y avait pas d'imprésario?
Bir kart postal aldım. Orada mıydın?
Tu y es allée?
- Yoksa orada yalnız mıydınız?
Ou étiez-vous toute seule?
Yoksa sırf aktris olduğunuz için kafasını kesselerdi orada öyle bakacak mıydınız?
S'ils lui avaient coupé la tête, vous seriez restée sans bouger?
Mecbur olmasam onu orada bırakır mıydım? Bu gece gidiyorlarmış!
Tu crois que je l'y aurais laissée si je n'avais pas été forcé?
- Sen orada yaşar mıydın? - Evet.
- Tu y vivrais, toi?
Sen orada mıydın, Charlie?
T'es là, toi!
Masadaki yemekler - Şeker parçası kalmamış mıydı orada?
Dans la vaisselle sur la table de nuit, il n'y aurait pas de sucre?
Polis orada mıydı? Hayır, tabii ki polisi aramamalısın.
Vous avez bien fait de ne pas l'appeler.
Orada oynar mıydın? Bir keresinde ağaçlarda armut bırakmamıştık.
- Une année, nous avons mangé toutes les poires du jardin.
Akıl hastanesi kısmı, ben orada var mıydım? Ya duvarın arkasında?
A l'asile, j'étais derrière le mur!
Bakkalın orada puro almak için durdum baktım kapalıydı ve etrafta polis arabaları vardı.
Je me suis arrêté pour acheter des cigares et c'était fermé. Il y avait des voitures de police.
Mecbur olmasan, orada kalır mıydın?
Aurais-tu couché là-bas de ton plein gré?
- Ah! Ayakkabılarını orada bırakmalıydım.
- J'aurais dû laisser ses chaussures.
- Orada tek başına mıydın?
- Tu étais toute seule là-dedans?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]