Sana bir şey söyleyeceğim Çeviri Fransızca
885 parallel translation
Gözlerini ondan ayırmazsan sana bir şey söyleyeceğim. Seni dinlemek için vapura mı bakmalıyım?
Regardez-le bien, je vous dirai quelque chose.
Gitmeden sana bir şey söyleyeceğim. Ne kadar haklı olduğunu biliyorum.
Avant que je meure, écoute-moi, je sais combien tu avais raison.
Sana bir şey söyleyeceğim.
Je vais te donner une leçon!
Sana bir şey söyleyeceğim.
Il faut que tu saches...
Sana bir şey söyleyeceğim.
Je vais vous dire quelque chose.
Ben de açık sözlüyümdür ve şimdi sana bir şey söyleyeceğim.
Je suis quelqu'un de franc également, et je vais vous dire quelque chose.
Gülmeyeceğine söz verirsen sana bir şey söyleyeceğim.
Je vais te dire une chose.
Ama sana bir şey söyleyeceğim.
J'ai un indice pour toi
Dostuz. Çünkü eğer dost isek sana bir şey söyleyeceğim.
Et comme nous sommes amis, je vais vous dire une chose.
- Sana bir şey söyleyeceğim.
- Je vais te dire une chose.
Sana bir şey söyleyeceğim.
Je voudrais te parler.
Bak, sana bir şey söyleyeceğim. Bu çocuk buradaki hiçkimseyi dinlemez.
Laisse-moi rire, ce type ne respecte personne!
Sana bir şey söyleyeceğim, Mike West Point'e gittiğim için bir an olsun pişmanlık duymadım.
Je vais te faire un aveu, Mike. Je n'ai jamais regretté d'être entré à West Point.
Sana bir şey söyleyeceğim.
Je n'ai qu'un mot à te dire.
Sana bir şey söyleyeceğim ve dürüst olacağım.
Il faut aussi que je te parle franc de Nita.
Sana bir şey söyleyeceğim, Flaca, iyi dinlemeni istiyorum.
Je te dirai une chose, Maria, et je veux que tu m'écoutes bien.
Peki Mack, sana bir şey söyleyeceğim. O muhabirler elimde ve benim işim bitene kadar ortaya çıkmayacaklar.
J'ai ces journalistes et ils reviendront quand je serai prêt.
Gel. Sana bir şey söyleyeceğim, Deanie.
Deanie, j'ai quelque chose à te dire.
Bunu bana sen söylemiş olsaydın hiç de rahatlamazdım! Çünkü, sana bir şey söyleyeceğim!
Mais sache en tout cas que tu es un avocat de...
Sana bir şey söyleyeceğim.
J'ai quelque chose à te dire.
Sana bir şey söyleyeceğim. Eğer biraz daha Cavorite olursa,... bu gece küreyi yükseltmeye başlayabiliriz. Ve şu an ocakta.
Laissez-moi vous dire... si la dernière fournée de cavorite est bonne... on commence à l'appliquer ce soir.
- Sana bir şey söyleyeceğim.
- J'ai quelque chose à te dire.
- Düşündüm de, sana bir şey söyleyeceğim.
- Je pensais que je pourrais te dire quelque chose.
Miri, sana bir şey söyleyeceğim.
Miri, écoute-moi bien.
Sana bir şey söyleyeceğim bayım.
Je vais vous dire quelque chose.
Sana bir şey söyleyeceğim.
Laisse-moi te dire un truc.
- Sana birkaç şey söyleyeceğim. - Beni dövmekle bir yere varamazsın.
A votre tour de m'écouter Ca ne servira â rien de me frapper
Sana tek bir sey söyleyecegim.
Écoute, tu as un bon métier.
'Sana söyleyeceğim tek bir şey var.
" Je n'ai qu'une chose à vous dire.
Oliver, sana önemli bir şey söyleyeceğim.
J'ai une chose importante à vous dire.
Sana söyleyeceğim bir şey var. Evet.
J'ai du nouveau pour vous.
Eddie, hoşlanmayacağın bir şey söyleyeceğim sana.
Ne te fâche pas!
Ama sana her şeyi değiştirecek bir şey söyleyeceğim.
Mais je vais te dire une chose qui changera tout.
Sana bir şey söyleyeceğim. Savaştan önce ne yaptığımı biliyor musun?
Savez-vous ce que je faisais avant?
Sana söyleyeceğim bir şey var.
J'ai quelque chose à vous dire.
- Sana önemli bir şey söyleyeceğim.
Je te dis que c'est important.
Gel güzelim, sana söyleyeceğim bir şey var.
Viens, ma chérie. Je dois te parler.
Sana söyleyeceğim bir şey var.
Je vais te dire un truc.
Gülmeyeceğine söz verirsen sana bir şey söyleyeceğim?
Vous ne rirez pas de moi?
sana çok şaşıracağın bir şey söyleyeceğim şimdi.
J'ai quelque chose de merveilleux à te dire.
Ogata, sana önemli bir şey söyleyeceğim.
Ogata, j'ai quelque chose d'important à te dire!
Ama sana tek bir şey söyleyeceğim. Bu asla bir daha olmayacak.
Mais dis-toi bien que ça ne se reproduira pas.
Sana söyleyeceğim bir şey var.
II faut m'écouter.
Dinle Kelly, sana gerçekten çok ciddi bir şey söyleyeceğim.
Kelly, je voudrais qu'on parle un peu sérieusement.
Sana her yanını su içinde bırakacak bir şey söyleyeceğim. - Gerçekten mi?
Je vais vous dire quelque chose qui va vous donner une sacrée douche.
- Sana söyleyeceğim bir şey yok.
- J'ai rien à dire.
Sana sadece bir tek şey söyleyeceğim.
J'ai une chose à te dire :
Sana söyleyeceğim bir şey var!
J'ai quelque chose à te raconter.
Sadece kısa bir şey söyleyeceğim. Ondan sonra sana bırakacağım
Juste un mot, et c'est à vous.
Dinle, Edwin. Sana bir sey söyleyecegim.
Ecoute, Edwin, j'ai quelque chose à te dire.
Sana tek bir şey söyleyeceğim.
Je n'ai qu'une chose à dire.
sana bir şey sorabilir miyim 124
sana birşey sorabilir miyim 28
sana bir şey göstereceğim 128
sana bir şey söylemek istiyorum 85
sana bir şey vereceğim 40
sana bir şey söyleyeyim 221
sana bir soru sorabilir miyim 71
sana birşey soracağım 16
sana bir şey göstermek istiyorum 135
sana bir sorum var 36
sana birşey sorabilir miyim 28
sana bir şey göstereceğim 128
sana bir şey söylemek istiyorum 85
sana bir şey vereceğim 40
sana bir şey söyleyeyim 221
sana bir soru sorabilir miyim 71
sana birşey soracağım 16
sana bir şey göstermek istiyorum 135
sana bir sorum var 36