English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ S ] / Sana birşey söyleyeyim

Sana birşey söyleyeyim Çeviri Fransızca

148 parallel translation
Sana birşey söyleyeyim Destry.
Je vais vous dire une chose, Destry.
Sana birşey söyleyeyim, Ryker.
S'il est parti, c'est qu'il était lâche.
Sana birşey söyleyeyim, Clara. Sen kendini ciddiye almıyorsun.
Permettez-moi de vous dire, Clara, que je crois que vous vous mentez.
Sana birşey söyleyeyim ahbap.
Je vais te dire un truc, vieillard.
Sana birşey söyleyeyim mi?
J'ai des nouvelles pour toi.
Ama sana birşey söyleyeyim mi? Cesur adammış.
Mais je dirais qu'il a du cran.
Evet. Ama sana birşey söyleyeyim,
Oui, mais je vais te dire...
Sana birşey söyleyeyim, Roslyn.
Je vais te dire, Roslyn.
Sana birşey söyleyeyim.
Laissez-moi vous dire quelque chose.
Denedim, ama işe yaramadı. Şimdi sana birşey söyleyeyim.
J'ai lutté, mais c'était inutile.
Bahçemde keyfine bak. Bırak da sana birşey söyleyeyim, küçük dostum.
Fais comme moi, repose-toi, parce que... si tu travailles comme cette abeille
Sana birşey söyleyeyim, Varner.
Mais je vais te dire un truc, Varner.
Sana birşey söyleyeyim gittiğimiz yer cehennemden daha soğuk olacak.
Mais je vous avertis... là où on va, il fait un froid!
Sana birşey söyleyeyim mi, Henry, Nomura buraya zaman çalmak için gönderildi.
On nous a envoyé Nomura pour gagner du temps.
Ve sana birşey söyleyeyim... Senin şehrinin aksine,... biz geceleri sokaklarımızda ve parklarda rahatça yürüyebiliyoruz ve güvendeyiz.
Et, contrairement à vous, on peut sortir le soir en toute sécurité.
Sana birşey söyleyeyim, Hammett, Crystal Ling diye bir kız hiç duymadım.
Je vais te dire, Hammett, je n'ai jamais entendu parler d'une chinetoque de ce nom-là.
Adam kaçırmanın hiçbir kibar yanı yoktur. Sana birşey söyleyeyim.
Kidnapper quelqu'un n'a rien de courtois.
Kyle, sana birşey söyleyeyim.
Kyle, j'aimerais que tu comprennes.
Sana birşey söyleyeyim.
Faut que je te dise un truc.
Sana birşey söyleyeyim mi?
Je vais te dire un truc.
Sana birşey söyleyeyim.
Laisse-moi te dire une chose.
Sana birşey söyleyeyim. Şu sıçanı görüyor musun?
Vous voyez cette face de rat?
Sana birşey söyleyeyim, Nick. "Dallama Nick" -
"Je te nique, Nick".
- Öyle. O zaman, sana birşey söyleyeyim.
Je vais vous dire un truc.
Sana birşey söyleyeyim, göt herif. Bu sefer işleri batırdın.
Vous auriez pas dû faire ça.
Sana birşey söyleyeyim. Son heteroseksüel de uykuya dalmadan, bir Opera asla bitmez!
Écoute-moi bien, l'opéra n'est pas terminé tant que le dernier hétéro ne s'endort pas.
Sana birşey söyleyeyim, Ken. Zamanında 1 numaralı Çinlilerle oynadım.
Je te dirai que j'ai joué avec les meilleurs Chinois.
Sen ukala bir adamsın ama sana birşey söyleyeyim.
Tu as du culot, mais je vais te dire une chose.
- Bak sana birşey söyleyeyim...
Je vais vous dire...
Sana birşey söyleyeyim mi? Sen Dickensler'de gelinliği içinde oturup yas tutan o deli ihtiyar gibisin. Bayan Havisham.
T'es comme la vieille folle de Dickens, celle qui reste assise dans sa robe de mariée, attachée á sa souffrance.
Sana birşey söyleyeyim.
Eh bien, je vais vous dire quelque chose.
Sana birşey söyleyeyim.
Ecoutez-moi bien.
Dur sana birşey söyleyeyim.
Je vais vous dire quelque chose.
Sana birşey söyleyeyim, Hoss.
Je vais te dire, Hoss.
Sana birşey söyleyeyim. Jeffrey'nin Amy'le çıkma olasılığı yok. - Adam ata benziyor.
Il y a peu de chances que ton cousin sorte avec Amy.
- Sana birşey söyleyeyim.
- Écoute-moi bien.
Sana birşey söyleyeyim.
Je vais te dire quelque chose.
Sana birşey söyleyeyim, dostum.
Écoute-moi.
Sana birşey söyleyeyim. Tutkuyu büyütmemek gerekir.
Mais, tu sais, on fait bien trop de cas de la passion.
Sana birşey söyleyeyim Sydney.
Détrompez-vous.
- Sana birşey söyleyeyim.
- Tu veux que je te dise?
Sana evlendiğin zaman olacak birşey söyleyeyim. Eski arkadaşlarını bırakmak zorunda kalırsın.
Beaucoup de gens, une fois mariés, laissent tomber leurs vieux amis.
Çok basit bir işi bile halledemiyorsun. Sana birşey daha söyleyeyim.
- Tu foires même les trucs simples.
Ve sana birşey daha söyleyeyim.
Et je vais te dire aussi.
Sana atletler hakkında birşey söyleyeyim.Bir oyun sonra rahatlayacağız.
Je vais te parler des athlètes. Après un match, on doit se détendre.
Sana her kimse şu Cezalandırıcı hakkında birşey söyleyeyim. Eğer bana 100 metre yaklaşırsa, cezalandırmanın gerçekten ne demek olduğunu öğrenecektir.
Laissez-moi vous dire quelque chose sur le Punisher, quel qu'il soit, s'il apparaît à moins de 1000 mètres de moi il découvrira ce que le mot "puni" signifie vraiment.
Sana başka birşey söyleyeyim, Larry. O bu dünyadaki tek kadın değil. Neden bahsettiğimi biliyorum.
Et je vais te dire, c'est pas la seule.
Ve sana başka birşey daha söyleyeyim, Larry. Bu yolun her aşamasında senin yanında olacağım.
Je vais te dire, je serai à tes côtés à chaque instant.
Sana garip birşey söyleyeyim mi?
Tu veux entendre un truc marrant?
Sana birşey söyleyeyim. Benim de pişmanlıklarım var.
On se dit : "On est bons, les gens devraient nous regarder."
Hey, Tray, Sana eski okul'dan birşey söyleyeyim? O en tehlikeli gansterdir mahalledeki.
Deux aux pieds et une dans Le cul.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]