English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ S ] / Savaştayız

Savaştayız Çeviri Fransızca

406 parallel translation
Katie, Katie, duygusallığa yerimiz yok. Savaştayız.
On ne peut pas faire de sentiment.
- Ama savaştayız.
- Mais nous sommes en guerre.
Savaştayız Charles, savaşta.
Avec la patrouille sudiste à Manassas?
Savaştayız Lady Beldon.
Nous sommes en guerre, Lady Beldon.
Onun açısından gemimiz düşman gemisiydi. - Netice itibariyle savaştayız.
Notre bateau était un bateau ennemi, et nous sommes en temps de guerre, non?
Savaştayız.
Nous sommes en guerre.
- Evet, savaştayız şimdi. - Evet.
C'était déjà la guerre.
Bununla kaybedecek vaktim yok. Savaştayız.
Je n'ai pas beaucoup de patience.
- Ne yazık ki savaştayız.
Malheureusement, il y a la guerre.
Anlamıyor musun? Savaştayız!
Ne comprends-tu pas que nous sommes en guerre?
Savaştayız Wellman.
Nous sommes en guerre, Wellman.
Savaştayız ve ben bu geminin kaptanıyım.
On est en guerre, je suis capitaine. A vous d'endurer ça, pour changer!
Bir savaştayız ve bu savaşı kazanmak zorundayız.
On mène une guerre, et on doit la gagner.
Savaştayız.
C'est la guerre.
Zanin kardeş, ne yapsaydık yani? Savaştayız, değil mi?
Dites vous deux. où vous vous croyez c'est la guerre, non.
Torunlarınıza anlatacak bir hikayeniz olur. Şu anda savaştayız.
Par ici, il n'est pas coutume que... vous aurez quelque chose d'excitant... à raconter à vos petits enfants.
Savaştayız, efendim.
C'est la guerre, mon Colonel.
Pekala, artık Amerika'yla savaştayız.
Nous voilà en guerre.
- Ama savaştayız!
Nous sommes en guerre!
Hayır bayan, biz askeriz. Şu an açıklayacak vaktim yok. Şu an Amerika'yla savaştayız.
Nous sommes des soldats... en guerre avec votre pays.
Fenwick'le savaştayız. Nasıl olur da düşmanımızı korumak için onlara asker göndeririz?
Envoyer des troupes pour protéger un pays... avec lequel nous sommes en guerre?
Savaştayız!
Interdit de riposter!
Madem savaştayız, aklımdan geçenleri söyleyebilir miyim?
Puis-je vous parler franchement?
Çünkü hepimiz hala savaştayız ve en yüksek rütbeli subay benim.
Car nous sommes toujours en guerre et que je suis le plus haut gradé.
Hala savaştayız ha!
Encore en guerre!
Savaştayız. Dişe diş, göze göz.
Nous sommes en guerre!
Şimdi bir savaştayız.
Eh bien, nous sommes en guerre.
- Bir savaştayız.
- On fait la guerre.
Hala savaştayız, ve düşman hala düşmandır.
Nous sommes encore en guerre, un ennemi reste un ennemi.
- Savaştayız Jameson. Sizi öldürecekler.
- C'est la guerre, ils vous tueront.
- Yani savaştayız öyle mi?
- Nous sommes en guerre alors.
- Evet, savaştayız ya. Poitiers'de 2000 askerim var.
Oui, nous sommes en guerre.
Zaten savaştayız... O askere yazılmaya yetecek kadar romantik biridir.
La guerre nous menace, je crains qu'il ne se sauve par romantisme.
Ama savaştayız.
Mais c'est la guerre.
- Elbette savaştayız, hürmetlim.
Bien sûr, il est le soutien de famille!
Savaştayız binbaşı.
Nous somme en guerre, Major.
Sanki savaştayız.
C'est la guerre!
Sanki savaştayız.
On se croirait en temps de guerre.
Savaştayız ve hepimiz fedakarlıklar yapmak zorundayız.
Nous sommes en guerre, tout le monde doit faire des sacrifices.
Çok garip değil mi? Noel gecesi ve biz savaştayız.
C'est si bizarre... cette veille de Noël en temps de guerre.
- Biliyorsun Almanlarla savaştayız.
- Ce sont nos ennemis, non?
- Savaş. Savaştayız.
A la guerre!
Hepimiz savaştayız.
On était à la guerre.
Hala savaştayız, Plissken.
On est encore en guerre.
Snow, savaştayız ve...
Snow, c'est la guerre...
Burada savaştayız.
Ce qu'on a ici, c'est une guerre.
Burada kahrolası bir savaştayız.
C " est la guerre ici. les gars.
Savaştayız, bu da savaşın bir parçası.
On est en guerre.
Unut bunları, Vogel, savaştayız.
On est en guerre!
Savaştayız.
C'est la guerre!
Ve biz de savaştayız.
Donc, nous sommes en guerre.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]