English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ S ] / Savaş var

Savaş var Çeviri Fransızca

1,358 parallel translation
Zannederim ki El Salvodar'da çok engel var, orada savaş var.
Au Salvador, ils sont en pleine guérilla.
Topeka'da cehennem gibi bir savaş var!
On leur a pété la gueule.
Ancak ortada sadece bir savaş var ve o da kötü bir savaş.
Mais il ya une seule guerre Et il est mauvais.
- Devam eden bir savaş var.
- Il y a une guerre en cours.
- Yugoslavya da savaş var.
- C'est la guerre en Yougoslavie.
Angel, İtalyanlarla zenciler arasında bir savaş var diyor.
Angel parle d'une guerre entre Italiens et noirs.
Savaş var burada.
C'est la guerre, ici
Oh, hadi, kapa çeneni. kazanılacak bir savaş var ve Stalin bize yardım ediyor.
Oh, vraiment, fermez-la. Il y a une guerre à gagner, et Staline nous aide à la gagner.
Soğuk savaş var.
La guerre froide.
Devam eden bir savaş var adamım.
Y a une guerre en ce moment, mec.
Triadlar arasında devam eden bir savaş var.
La guerre fait rage parmi les triades.
Sen savaşı kızıştırıyorsun. Savaşan o. Arada fark var.
Elle mène une guerre que vous avez lancée.
Yani iyi ile kötünün savaşı var.
Donc un champ de bataille pour le bien et le mal.
Bende Barış ve Savaş kitabı kalınlığında kural bozucu var var.
Disons que c'est Guerre et Paix en termes de violations.
Yani elimizde elinle kılıçla dolaşan ve savaş başlatmak isteyen zayıflığı olmayan biri mi var?
Un type invulnérable qui se balade avec une épée en vue d'une guerre.
Savaş lordları dokunulmaz olabilir, fakat bir çeşit onur anlayışları var.
Ces guerriers sont invulnérables, mais ont un code d'honneur.
Gerçekte, bütün koridorda yayılan ve... birinin konuştuğunu düşünmemi sağlayan bir savaş koşulu versiyonu var.
Et si une version pervertie et transformée... se répand dans les couloirs, c'est que quelqu'un a parlé.
Evet, var. Gözlerinde her zaman görüyorum. Savaş uçuşunun adrenalinini özlüyorsun.
Je suis sûr que les poussées d'adrénaline du combat ou de la vitesse te manquent.
- Bir güç savaşı mı var?
- Guerre intestine?
Bilmediğiniz dahası var : 2. Dünya Savaşı'nda Amerikan ordusunda en büyü etnik grup İtalyanlardı.
Encore une chose que tu ignores... c'est notre minorité qui a envoyé le plus de G.l. au front, en 39-45.
Gelemem. Kano savaşı var.
Peux pas - canoe de combat.
Eğer başka birşey yoksa, efendim, programımızda başka savaş oyunları var.
si vous avez fini, nous devons retourner aux manœuvres.
O hala... uzun siyah saçlı... saldırdığı zaman kendine özgü bir savaş çığlığı mı var?
Une grande aux cheveux noirs, avec un cri de guerre bien à elle?
Bu sadece bir tane daha savaş ve onun bunla savaşmak için kendi yolu var. - Onun gitmesine izin vererek mi?
- Elle mène son combat à sa manière.
Evet, 22 yıldır bu savaşı tekrarlayıp kaybediyoruz! Ve bu 22 yıl içerisinde bizim de kazanmaya hakkımız var! Ve de eğlenmeye!
Ça fait 22 ans que je fais cette reconstitution, et depuis 22 ans, nous qui faisons les sudistes, après, on se fait chambrer par ceux qui font les nordistes.
Menzilleri 1600 km. ve 3 megatonluk nükleer savaş başlıkları var.
Portée : 1600 km. Charge nucléaire de 3 mégatonnes.
Şu saniyede Khrushchev'in aklını kaybedip, 3. Dünya Savaşı başlatmayacağını umuyoruz. Önümüzde ne var?
Si Khrouchtchev n'est pas devenu fou... et s'il ne veut pas déclencher la 3ème Guerre, que se passera-t-il?
Savaş uyum raporlarımız var. Psikiyatrik yargıları unut.
Les rapports d'aptitude au combat suffisent.
- Gene savaş söylentileri mi var?
- C'est encore cette connerie de guerre?
Üzerinde altı nükleer savaş başlığı var.
Il a à bord six têtes nucléaires armées.
Savaşın alternatifleri var.
Il y a une alternative à la guerre.
Elimde ölüme mahkum edilmiş 1 8 suçlu var ama savaş mahkumu yok.
Nous avons 1 8 criminels qui sont condamnés à mort... mais aucun prisonnier de guerre.
"General, acaba savaş kameramanlarınızın tabanca taşımasının bir yolu var mı?" dedim. "Nasıl yani?" dedi. "Elimizde sadece kamera var." dedim.
Il m'a dit : "Je ne comprends pas?" Je lui ai dit : " On n'a pas d'armes.
İnsanların savaşında ne işin var?
Pouquoi vous mêlez vous des guerres humaines?
Savaş'a ihtiyacımız var, lider o.
Il nous faut Guerre, c'est le plus fort.
Büyücüler ve iblislere karşı savaşırken kullandığımız doğa üstü güçlerimiz var.
Nous avons des pouvoirs surnaturels que nous utilisons pour combattre... des démons et des sorciers.
Orada bir savaş mı var? Oh...
Il y a eu une guerre?
Savaşın sana başka bir yerde ihtiyacı var.
Nous avons besoin de vous là-bas.
Bir tane daha var. 20 kadar savaş esirine sigara ikram etmiş...
Il aurait aussi filé des cigarettes à des prisonniers allemands...
Savaş için çok az su var.
Il y a trop peu d'eau pour les boeufs. - Pour quels boeufs?
Savaş yüzünden acı çeken bir tek kendiniz mi var sanıyorsun?
Croyez vous que vous êtes les seuls, à souffrir de cette guerre stupide?
Güneşte uzan ve yüz... ve fahişelerinle eğlen. Burada beraber büyüdüğüm insanlar var... hayatları için savaşıyor ve inandıkları şeyler için ölüyorlar.
vous prenez des bains de soleil, des bains de mer, vous flirtez avec vos prostituées... quand des gens que je connais, avec qui j'ai grandi,
Bir savaş sırasında, hastahanede yatan bir adam var.
C'est un type qui est à l'hôpital, pendant une guerre.
Berkeley'den kadın üzerine doktoram var. Uzmanlığım savaş tarihi.
J'ai fait une thèse sur le féminisme à Berkeley, axée sur l'histoire de la lutte.
Hiç savaş hatıran var mı?
Tu as des souvenirs de guerre?
Endişelenme, Savaşın bitmesine daha çok var.
Ne t'en fais pas, la guerre est loin d'être finie.
Aralarında az sayıda savaş suçlusu da var ama çoğu Alman, Brezilya'ya ekonomik bunalım yüzünden gitmiş.
II y en a probablement, mais la plupart des immigrants allemands arrivèrent au brésil à l'entre-deux-guerres, à cause de la dépression en Europe.
Plutonyum toplayıp, füzyon motorlarını dizayn Ve test edip yıldız saVaş gemisi filomuzu yapmak için iki günümüz Var.
On a 2 jours pour trouver du plutonium, concevoir nos fusées, et construire nos vaisseaux de guerre.
Değil. O bir savaş figürü. Arada fark Var.
Un héros articulé, c'est pas pareil!
İniş için endişeleniyorum. Orada İkinci Dünya Savaşı'ndan kalma küçük bir havaalanı var.
Il y a une ancienne piste japonaise.
En önemli savaş kitaplarından oluşan bir koleksiyonum var.
J'ai ici une collection des plus grands livres de guerre, dont

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]