English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ S ] / Söylediler

Söylediler Çeviri Fransızca

9,702 parallel translation
- Sana ne söylediler?
Que vous-ont-ils dit?
- Bir ölümlünün Efendi'yi bulup yaralamayı başardığını söylediler.
Ils m'ont parlé d'un mortel qui a réussi à chasser et blesser le Maître.
- Sana ne söylediler?
Que vous ont-ils dit?
Oyunun amacının görevlerinde kullanabilecekleri insanları seçmek olduğunu söylediler.
Le but du jeu était de recruter des gens pour leur mission.
UP'yi bıraktığınızı söylediler.
Ils me disent vous quittez l'U.P.
Evden ayrıldığını söylediler.
On m'a dit que tu ne vivais plus chez toi.
Bugün yarışmaya çıkmak istemediğini söylediler.
On m'a dit que vous ne vouliez pas assurer votre show aujourd'hui.
Nereye gittiklerini söylediler mi?
Ont-ils dit où ils allaient?
Üstlerime söyleyeceklerini söylediler.
Ils m'ont dit qu'ils alliaient le dire à mes supérieurs.
Bugün işe gelmeyeceğini söylediler.
Il n'était pas attendu aujourd'hui.
- Kiminle görüşmeni söylediler?
Qui a-t-il dit de contacter?
Doktorlarım iyi olduğumu söylediler.
Mon médecin et ceux de la ville m'ont autorisée.
Bu akşam sahte evrak yapmaya gideceklerini söylediler.
Ils vont dîner à la Forge.
Veda etmeden gideceğine inanamıyorum, ama polisler kontrol ettiklerini... ve kardeşimin iş yerine bildiride bulunduğunu söylediler.
Je n'arrivais pas à croire qu'elle serait partie sans dire au revoir, mais la police m'a dit qu'ils avaient vérifiés et que ma sœur avait donné un préavis à son travail.
Polisler bana kaçırılmaya dair bir iz olmadığını söylediler.
La police qu'il n'y avait aucun signe d'un acte criminel.
Sistemlerinin işler olduğunu... ve beklenmedik birşeyin rapor edilmediğini söylediler.
Ils disent que leurs systèmes marchent et que rien n'a été rapporté d'inhabituel.
- Komşularından hiçbiri son birkaç gündür... etrafta şüpheli bir şey görmediklerini söylediler.
- Et aucun voisin n'a reporté d'individus suspicieux rodant autour ces derniers jours.
Annesi ve babası... birinci sınıfta başlayan iştahsızlık için tedavi olduğunu söylediler.
Papa et Maman disent qu'elle a été suivie pour ça au début de sa première année.
Barınaktaki arkadaşlarım adi bir polisin gelip... benim hakkımda sorular sorduğunu söylediler.
Mes amis au refuge m'ont dit qu'une putain de flic était là à poser des questions sur moi.
Hayvanlarla aranın iyi olduğunu söylediler onların son zamanlarında orada olmaya hazırmışsın.
Ils disaient que tu étais bon avec les animaux... prêt à être là pour eux dans leurs derniers moments.
- Örnek bir çalışan olduğunu söylediler.
- Ils disent que c'est un employé modèle.
Seni burada bulabileceğimi söylediler.
Ils m'ont dit que je te trouverais ici.
Jüriyle konuştum ve onlar başka bir şey söylediler.
J'ai parlé aux juges et ce n'est pas ce qu'ils disent.
Konuştuğumuz adamlardan bazıları çek bozdurma hakkında şüpheleri olduğunu söylediler ama onlar gelip geçici kişiler ve bağımlılarmış.
Quelques gars à qui on a parlé ont dit qu'ils avaient des suspicions à propos de l'argent qu'il encaissait, mais ils étaient de passage, des drogués.
-... yüzünden olduğunu söylediler.
- à cause du câblage.
- Öyle söylediler.
- C'est ce qu'ils ont dit.
Sonra bana bunu söylediler.
Et ensuite il me l'a dit.
- Normal olduğunu söylediler. - Evet.
Apparemment, c'est normal.
Onlara kaçmalarını söylediler.
Ils leur ont dis de fuir
Mary'nin arabasıyla kaçtığını söylediler.
Il a dit que Condé s'est échappé dans le carrosse de Mary.
Ama mesaj almak istemediğini söylediler.
Il a dit que vous ne receviez pas les messages.
Sana söylediler mi?
Ils te l'ont dit?
Mark'ı kurtarabileceğimi söylediler.
Ils m'ont dit que je pouvais aider à sauver Mark.
Tekrar beraber olabileceğimizi söylediler.
Ils m'ont dit qu'on pourrait être ensemble.
Mark'ı kurtarmalarına yardım edebileceğimi söylediler.
Ils m'ont dit que je pouvais sauver Mark.
"Teen Society" bir yarışma düzenlemişti ben de şakasına girdim ama sonra kazandığımı söylediler, ben de delirdim.
Teen Society organise un concours, et j'y ai participé pour rire, mais ils m'ont annoncé que j'avais gagné et j'ai paniqué.
... bana zarar vermeyeceklerini söylediler, lütfen anne, lütfen...
... Si tu fais ce qu'ils ont dit, s'il te plaît, maman.
Hepsi bize yalnızca senin yardım edebileceğini söylediler.
On nous a dit que tu pourrais nous aider.
edebileceğini söylediler.
peut m'aider.
Kötü bir durum olduğunu, Rosewood'a gelmesi gerektiğini söylediler.
Ils ont juste dit que quelque chose était arrivé et qu'elle devait revenir à Rosewood.
Burada prova yaptığını söylediler.
Ils m'ont dit que tu répétais ici. Oui.
Aynen, söylediler.
Oui, ils me l'ont dit.
Size ihtiyaçları olduğunu söylediler.
Ils ont besoin de vous.
Onlarla olmadığını söylediler.
Elle n'est pas avec eux.
Dün izinli olduğunuzu söylediler.
Ils nous ont dit que vous aviez prit un jour de congé hier.
Pedro'nun ölümünün bir kaza olduğunu söylediler ama ben biliyorum bu kız izlemiyordu.
Ils m'ont dit que la mort de Pedro n'était qu'un accident, mais je sais que cette fille ne regardait pas.
Bir şey hatırlamadığını söylediler.
Il a dit qu'il se souvenait de rien.
Ne oldu bilmiyorum ama bir dakika önce çamaşırhanede çalışıyordum sonra birden kendimi burada buldum ve hapishanenin dışında vurulduğumu söylediler.
Écoutez, je ne sais pas ce qu'il s'est passé, mais pendant une minute je travaille à la laverie, et ensuite je me retrouve ici, et ils me disent que je me suis fait tirer dessus en dehors de la prison
Burada olduğunu söylediler.
Je viens te chercher.
Radnor'ı aradığımda bu sayfaların 10 yıl önce dijital kopyaları alınırken "kaybolmuş" olabileceğini söylediler.
quand leurs dossiers ont été numérisé il y a 10 ans.
Uyku halinde balık ekmek yediğimi söylediler.
Zip.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]