English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ S ] / Söyledi

Söyledi Çeviri Fransızca

81,721 parallel translation
Miller doğru olanı yapacağımız konusunda bize güvendiğini söyledi ve yaptık.
Miller m'a dit qu'il se fiait à nous pour faire le bon choix. Et on l'a fait.
Burada oturup seni dinlersem arkadaşın bana içki ısmarlayacağını söyledi.
Ton kopeng m'a proposé un verre si je m'asseyais ici pour t'écouter.
Başlığım olmadan beni uzaya fırlatırsa iyi hissedeceğini ama senin bundan hoşlanmayacağını söyledi.
Il a dit qu'il aimerait me balancer dans l'espace sans mon casque, mais que tu n'apprécierais pas.
Hayır, adam sadece bunu söyledi.
C'est tout ce qu'il a dit.
Cesedini bir oluğa attılar diye düşünürken sonunda bana geri döneceğini söyledi.
Je l'imaginais même morte dans un caniveau. Elle a fini par dire qu'elle rappellerait.
Tavsiye istediğini söyledi, mantıklı biri olduğumu biliyor.
Elle voulait que je la conseille, car je suis pondéré.
Amcığın teki olduğunu söyledi.
Que vous étiez une salope.
Max, New York'ta müzik hakkında bir makale yazdığını söyledi. Uydurma gelen, siktiri boktan başka bir şey de olabilir.
Max m'a dit que tu écrivais un article sur la musique à New York, ou une connerie de ce genre que t'aurais inventée.
Senin nişanlandığını söyledi.
Elle m'a dit que vous alliez vous fiancer.
Saygıdeğer olması gerektiğini kim söyledi?
Qui a dit qu'il devait être respectable?
... son kez olarak söyledi.
... une toute dernière fois.
Bana barda olmam kocanla bir kavgaya tutuşmam söylendi. - Kocanın nasıl bir yapıda olduğunu görmek istediğini söyledi.
- Il m'a demandé de le tabasser, pour voir la réaction de ton mari.
Davasının 12 hafta sonra görüleceğini kendi zevkine göre çok güzel bir kadın olduğunu ve şansın yardımıyla dar ağacından kurtulmasının bir yolu olduğunu söyledi.
Elle attendrait au moins trois mois avant d'être jugée. Elle était très jolie, à son humble avis. Et enfin, si la chance lui souriait, elle pouvait encore échapper à la potence.
Bir şey yapacağını söyledi.
Elle a dit qu'elle devait faire quelque chose.
GCPD binayı tahliye etmemiz gerektiğini söyledi.
Le GCPD nous a demandé d'évacuer le bâtiment.
Jorome herkes istediğini yapsın diye şehri karanlığa gömeceğini söyledi, değil mi?
Jerome a dit vouloir plonger la ville dans les ténèbres pour que les gens puissent faire ce qu'ils veulent, non?
Hatırladığı son şeyin... Bruce Wayne'i öldürmek olduğunu söyledi.
Il a dit que son dernier souvenir était qu'il allait tuer Bruce Wayne.
Babs Nygma'yı yakalamadan öldürmememizi söyledi.
Babs ne veut pas qu'on le tue avant d'avoir trouvé Nygma.
Ed sevginin fedakarlık olduğunu söyledi.
Ed a dit que l'amour est un sacrifice.
En yakın arkadaşım yakınlarda onsuz ben olmayacağını söyledi.
Mon meilleur ami a récemment dit que je n'étais rien sans lui.
Hedefi, canavarın karnında bulacağımızı söyledi.
Ça disait qu'on trouverait la cible dans le ventre de la bête.
Bana güvenmemeni mi söyledi?
Elle t'a dit de ne pas me croire?
Divan'ın şehri geçmişte iki kez yerle bir ettiğini söyledi.
Il dit que la Cour a détruit la ville deux fois avant.
Carmine, Jim'in ona gidip babasının ölümünü sorduğunu söyledi.
Carmine nous a dit que Jim est allé le voir et a posé des questions à propos de la mort de son père.
Barbara, gördüğü kasanın Indian Hill'de saklı olduğunu söyledi.
Barbara a dit que la caisse qu'elle a vue était marqué avec le symbole d'India Hill.
Kathryn, silahın Gotham'a karanlık yönünü göstereceğini söyledi.
Kathryn a dit que l'arme "montrerait à Gotham ces plus sombres côtés."
Bir şey söyledi mi? Hayır.
A-t-il dit quelque chose?
Beni Divan'a sokmanın tek yolunun bu olduğunu söyledi. - İşe yaradı mı?
Il a dit que c'était le seul moyen de me faire entrer dans la Cour.
Önce Divan'a sadakatimi kanıtlamam gerektiğini söyledi.
Elle a dit que je devais prouver ma loyauté à la Cour d'abord.
Kathryn işe dönmemi söyledi. Görüntüyü korumamı.
Kathryn m'a dit de me remettre au boulot.
Beni bir daha görmek istemediğini söyledi.
Elle a dit qu'elle ne voulait plus jamais me revoir.
Ed, Lucius'a Penguen'i öldürdüğünü söyledi.
Ed a dit à Lucius qu'il avait tué le Pingouin.
Tiyatroda kalabalığa bir sır hakkında bir şeyler söyledi.
Il a parlé d'un secret au public du théâtre.
Bombayı nasıl etkisiz bırakacağımı söyledi.
Elle m'a dit comment désarmer la bombe.
Yani limuzin birdenbire kenara çekti ve ürkütücü hanım binmeni söyledi.
La limousine vient de nul part, et cette tarée te dit de rentrer parce que
Fark etmez. Hey Jim, adamım baykuşla ilgileniyor. Bir saat daha gerektiğini söyledi.
Mon gars a travaillé sur le hibou, il a besoin d'une heure supplémentaire.
Alvarez, Bruce'un o yerde olmağını fakat şu anda haritadaki başka bir sığınağı kontrol ettiğini söyledi.
Alvarez dit qu'il n'y était pas. mais ils vérifient le prochain point de la carte.
- Bruce bunun kaderi olduğu hakkında bir şeyler söyledi.
- Bruce a dit quelque chose, que ce serait sa destinée.
Strange, bombanın öğleden sonra beşte patlayacağını söyledi.
Strange dit que la bombe est prévue pour 17 h 00.
Nerede olduğunu söylemedi fakat lider ve Bruce'un serpintiyi izlemek üzere doğrudan Wayne Şirketine gittiğini söyledi.
Il n'a jamais dit où, mais il a dit que le chef et Bruce se dirigeaient vers Wayne Enterprises pour observer l'explosion.
O adam size yalan söyledi.
cet homme vous a menti.
Eğitimimi tamamlamamı, şeytanın başını bulmamı söyledi.
Il m'a dit de compléter mon entraînement. Pour trouver la tête du démon.
- Sensei seni aramamı söyledi.
Le Sensei m'a dit de vous chercher.
Peki Sensei kim olduğumu söyledi mi, ne aradığımı?
Et est-ce que le Sensei t'a dit qui j'étais, ce que je recherche?
Beni öldürmeye çalışmasıyla ilgin olmadığını söyledi.
Il dit que tu n'as rien à voir avec le fait qu'il essaye de me tuer.
- Bunu sana o mu söyledi?
Il t'a dit ça?
Savitar'ın kaçmasına engel olması gerektiğini söyledi. Sonra da hızla çıktı.
Il a dit que... qu'il devait empêcher Savitar de s'échapper, et il est parti à toute vitesse.
Savitar yıllarca orada kaldığını söyledi.
Savitar a dit qu'il était là pour des années.
- Kim söyledi?
Qui t'a demandé?
Tanrı başka ne yapmanı söyledi sana?
Dieu t'a demandé autre chose?
Bir şey söyledi mi?
Il a dit quelque chose?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]