Söyleyin bana Çeviri Fransızca
1,711 parallel translation
Lütfen misafirleri öldürdüklerini söyleyin bana.
Dites-moi qu'ils tuent leurs invités.
Daktiloyu nereye gizlediğini söyleyin bana.
Dites-moi où est cachée la machine.
Belgelerin nerede olduğunu söyleyin bana.
Dites-moi où sont les preuves.
Onun iyileşeceğini söyleyin bana!
Dites-moi qu'elle ira bien!
Söyleyin bana.Bu kadını duş yaparken gözetleyerek ne tür bir adli kanıta ulaşacağız?
Y a-t-il un indice scientifique ou médicolégal qu'on puisse repérer en espionnant cette femme dans sa douche?
Adınız nedir? Adınızı söyleyin bana.
- Comment vous appelez-vous?
Söyleyin bana bakayım sizden herhangi biri Gundya olan kişi ödünç para aldığını gördü mü?
C'est inutile de vous parler. Dites-moi, est-ce que quelqu'un a vu cette personne de Gundya qui emprunte de l'argent?
Söyleyin bana, nasılsınız?
Comment vous sentez-vous maintenant?
Ne yapabilirim söyleyin bana.
Docteur. Dites-moi ce que je dois faire.
Söyleyin bana, John Lumic'i herkesten çok gözlemleme şansınız oldu.
Mais dites-moi, vous avez eu la chance d'observer John Lumic davantage que la plupart des gens.
Söyleyin bana, nasıl bir his?
Dites-moi, comment vous sentez-vous?
Söyleyin bana, bunun son çağrınız olduğunu gösterecek ne garantilerim var?
Qui me garantit que ce sera la dernière fois?
Usta Guru, bekleyin! Söyleyin bana!
Maître moine, attendez!
Bana neler döndüğünü söyleyin ya da çığlık atacağım.
Donc vous me dites ce qui se passe ou je commence à crier.
Siz bana söyleyin.
À vous de me le dire.
Kızlar, lütfen bana Charlie'nin burada olduğunu söyleyin.
Les filles, dites-moi que Charlie est bien là.
Bana da söyleyin!
Dîtes moi!
- Bana bunun gerçek olduğunu, hayal görmediğimi söyleyin.
II était temps. Je rêve pas? Je fais pas un trip?
Bana nerede olduğunu söyleyin, Doktor.
Dites-moi où elle est, docteur.
Bana arabaların boş olmadığını söyleyin.
Ne me dites pas qu'elles sont vides.
Tanrım, lütfen bana o Çinlilerin arabalarının boş olmadığını söyleyin!
Bordel de merde, ne me dites pas qu'elles sont vides!
Bana korktuğunuz birşey söyleyin.
Citez-moi quelque chose dont vous avez peur.
Kafanızda, Will hakkında düşüncelerinizi değiştireceğini düşündüğünüz bir resim belirleyin ve bana söyleyin.
Donnez-moi une image de ce changement que vous éspérez de Will.
Bildiklerinizi söyleyin, suçlamada bulunmayacağız, bizi Sait Han'a götürebilir. Bana yardım edin.
Allez, coopérez.
Bana söyleyin.
Et dites-le-moi.
Bana gerçeğin ne olduğunu söyleyin!
Dites-moi quelle est la vérité!
Bana bakın ve beni önceden tanıyıp tanımadığınızı söyleyin.
Regardez-moi... et dites-moi si vous me reconnaissez.
Tamam o zaman, bana ne yapmam gerektiğini söyleyin.
Dites ce que je dois faire.
Tüm kalbinizle söyleyin, bana güveniyor musunuz?
Sincèrement, ne me faites-vous pas confiance?
Bana ne istediğinizi söyleyin.
Quel genre?
Bana ne olduğunu söyleyin bişeye ihtiyacım yok
Dites-moi plutôt ce qui se passe?
Size yardım edeceğiz. Bana yerinizi söyleyin!
On vous envoie une voiture mais où vous êtes-vous?
Bana sadece ne yapmam gerektiğini söyleyin.
Dites moi - Qu'est ce que je dois faire?
O zaman bana bir şarkı söyleyin.
Chantez pour moi s'il vous plaît?
Sultan'ın nerede yaşadığını biliyorsanız, lütfen bana söyleyin.
Pourrez-vous m'informer quand vous serez où est parti Nawab Sultan.
Lütfen bana iyi olduğunuzu söyleyin.
J'espère que vous n'avez rien de cassé!
Lütfen bana otelde duracağınızı söyleyin!
Dites-moi que vous allez stopper avant l'hôtel.
Lütfen bana söyleyin.
Dites-moi s'il vous plaît.
Ne kadar aptal olduğunuzu bana söyleyin.
Vous vous êtes encore fait piquer, hein?
'tehlike içinde olduğumu bilmenizi istiyorum, bu gün bana bir şey olursa eğer lütfen aileme onları sevdiğimi söyleyin.'yeni not burada son buluyor.
'Je veux que vous sachiez que je suis en danger, si quelque chose m'arrive aujourd'hui, s'il vous plait, dites à mes parents que je les aime.' C'est la fin de la lettre.
eğer bu gün bana birşey olursa, lütfen aileme onları sevdiğimi söyleyin.
si quelque chose m'arrive aujourd'hui, s'il vous plait, dites à mes parents que je les aime.
Lütfen bana polislerin zehirlenmeden bahsetmediğini söyleyin.
Pitié, dites-moi que votre équipe n'a pas mentionné que le labo enquêtait sur un empoisonnement.
Bana ne olduğunu söyleyin.
Dites-moi pourquoi tout ce remue-ménage.
Lütfen biriniz bana söyleyin, bu yaratık tam olarak nedir?
Je vous en prie, que quelqu'un me dise, SVP, quelle est exactement cette créature?
Tamam. Şimdi bana kocanıza ne olduğunu söyleyin
Maintenant, dites-moi exactement ce qui est arrivé à votre mari.
Bana nasıl hissettiğinizi söyleyin?
Dis-moi comment tu te sens.
Bana bunu neden olduğunu söyleyin!
Dites-moi pourquoi c'est arrivé!
Bayan Willows... eğer bulduğunuz kanın kızımın kanı olduğu kesinleşirle, bana o piçin, hayatının geri kalan kısmını... hapiste geçireceğini söyleyin.
Ms Willows... Si le sang correspond à l'ADN de ma fille, dites-moi que ce salaud ira en tôle pour le restant de ses jours.
Eğer onu öldürmediyseniz bay Sidley, o zaman bana, evinize girebilen başka biri olup olmadığını söyleyin?
Si vous ne l'avez pas tuée, Mr Sidley, qui d'autre avait accès à votre maison?
Hepimizin işini kolaylaştırın ve... bana hanginizin Minik Kevin olduğunu söyleyin.
Facilitez-nous les choses à tous. Lequel de vous est Petit Kevin?
Lütfen söyleyin bana.
S'il vous plaît, dites-le-moi.
bana 1773
bana bunu yapma 64
bana yardım et 686
bana uyar 325
bana ne 176
bana yalan söyleme 146
bana göre 203
bana öyle bakma 161
bana bak 1395
bana gel 139
bana bunu yapma 64
bana yardım et 686
bana uyar 325
bana ne 176
bana yalan söyleme 146
bana göre 203
bana öyle bakma 161
bana bak 1395
bana gel 139
bana yalan söyledin 158
bana bir sigara ver 29
bana güven 272
bana biraz para ver 28
bana sorma 88
bana biraz zaman ver 38
bana biraz su ver 19
bana bir bira ver 21
bana bir bak 53
bana ver 290
bana bir sigara ver 29
bana güven 272
bana biraz para ver 28
bana sorma 88
bana biraz zaman ver 38
bana biraz su ver 19
bana bir bira ver 21
bana bir bak 53
bana ver 290