English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ S ] / Sıcak değil mi

Sıcak değil mi Çeviri Fransızca

382 parallel translation
Sıcak değil mi?
Il fait chaud, n'est-ce pas?
Sıcak değil mi?
Il fait déjà chaud, non?
- Hava sıcak değil mi, Walter?
- Il fait chaud, hein, Walter?
Nisan başı için hava çok sıcak değil mi Dr. Gurkakoff?
Ne fait-il pas un peu chaud pour un début d'avril, Dr Gurkakoff?
- Sıcak değil mi?
Quelle chaleur!
Sıcak değil mi?
Quelle chaleur!
Burası sence de biraz sıcak değil mi?
Il fait un peu chaud ici, non?
Çok sıcak değil mi, Mae?
Elle est en nage.
Dünden beri hava sıcak değil mi?
Il fumait encore hier.
Çok sıcak değil mi, hanımefendi?
Il fait drôlement chaud.
Biraz sıcak değil mi?
On étouffe, ici.
Amma sıcak! Sizce de sıcak değil mi? Sandal sefasına ne dersiniz?
Comme il fait chaud, je vous offre une promenade en barque.
Bu akşam çok sıcak değil mi?
IL fait très chaud, ce soir.
Evet, aşağısı çok sıcak değil mi?
Oui, il fait très chaud là-bas, n'est-ce pas?
Burası kavruluyor, öyle değil mi George? Çok sıcak değil mi?
Il fait chaud ici, non?
Sıcak değil mi?
- Il fait chaud, hein?
Ama buna alışık olsanız gerek, Kenya'da sıcak değil mi hava?
- Mais pas autant qu'au Kenya, non?
Üf, içerisi sıcak değil mi? Sıcak olmadı mı?
Mon Dieu, qu'il fait chaud, qu'il fait chaud!
O eski ve sıcak birayı içmekten daha iyi değil mi?
N'est-ce pas mieux que de boire ta vieille bière pression?
Sıcak, değil mi?
Il fait chaud, n'est-ce pas?
Bugün çok sıcak, değil mi?
Il fait bien chaud, aujourd'hui.
Çok teşekkür ederim. Bir sıcak su şişesi istersin değil mi?
Une bouillotte?
Ne sıcak hava, değil mi?
Fait lourd, pas vrai?
- Sıcak bir akşam değil mi?
- Chaud ce soir, n'est ce pas?
Çok sıcak, değil mi?
Fait chaud, pas vrai?
Beraber çalışmaya çok sıcak bakmıyorsun, değil mi?
Tu n'es pas chaud pour marcher avec moi.
Felaket sıcak, değil mi?
Quelle chaleur!
- Sıcak, değil mi?
Il fait chaud, n'est-ce pas?
Burası sıcak, değil mi?
- Il fait chaud, n'est-ce pas? - Oui, bien assez chaud.
Bugün, sigorta tahsildarının uğrama günü ve beni bu şekilde yakalamasını hiç istemiyorum. Sıcak, değil mi?
Je ne veux pas que l'encaisseur me voie comme cela.
Yağmurun ve rüzgarın sesi ne hoş değil mi, burada güvende ve sıcak mıyız?
C'est pas chouette d'entendre la pluie et le vent et d'être à l'abri?
Her şeyin hazır olması gerekir, değil mi? Diş fırçası, pijama, sıcak su şişesi?
Ne fallait-il pas préparer à l'avance sa brosse à dents, son pyjama?
Sıcak bir gün değil mi?
La journée est chaude...
Sıcak, değil mi?
Fait chaud!
Sıcak, değil mi? Çok sıcak bir hava dalgası.
Il fait si chaud aujourd'hui!
Biraz sıcak hissediyorsun, değil mi?
Cette chaleur vous incommode?
Sıcak, değil mi?
Il fait vraiment chaud.
Biraz sıcak bir gece, değil mi?
La nuit est chaude, n'est-ce pas?
Güneş keskin ve sıcak, değil mi?
Le soleil n'est-il pas fort et chaud?
Ne kadar sıcak bir karşılama oldu değil mi?
Réception peu enthousiaste, n'est-ce pas?
Hava sıcak, değil mi?
Fait chaud, hein?
Çok fena sıcak, değil mi?
Quelle chaleur, non?
Sıcak, değil mi?
Il fait chaud, hein?
Hava çok sıcak, değil mi?
Il fait chaud, non?
Sıcak, değil mi?
Nous nous sommes séparés.
Evet, dışarıda sıcak bir gece var, değil mi?
Il fait chaud, ce soir, non? Ouais.
Biraz sıcak oldu, değil mi?
Qui es-tu?
- Sıcak öyle değil mi?
C'est normal pour une fille. Où est-elle?
Bayağı sıcak, değil mi?
Il fait plutôt chaud, hein?
Çok sıcak değil mi?
Il fait chaud, hein?
- Sıcak, değil mi?
- Il fait chaud, non? - Oui. Ian!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]